NATO toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütlerine silah veren Avrupalı devletleri kast ederek şunları söyledi, 

"Şimdi burada ben bir gerçeği açıklamak  zorundayım. İlgili ülkeler gücenmesin. Dost acı söyler ama gerçeği söyler. Bilir  misiniz Irak'ta ve Suriye'de bizim terör örgütü olarak ilan ettiğimiz örgütlerin  elinde dostlarımızın ürettiği silahların çıktığını? Ve bu silahları seri  numaralarına varıncaya kadar hepsi bizde mevcut, bunları biliyoruz. Ama biz bunu  kendilerine söylediğimiz zaman hiç ilgilenmiyorlar. Birileri kalkıyor diyor ki  'Onlar eski dönemde verilmiş silahlardır.' Öbürleri diyorlar ki 'Biz PYD'yi  YPG'yi terör örgütü olarak kabul etmiyoruz'. Niye? Çünkü onlar DEAŞ'a karşı  savaşıyorlar. O zaman Nusra'yı da kabul etme. El Nusra, o da DEAŞ'a karşı  savaşıyor. Bir terörist, bir başka teröriste karşı savaşıyor diye buna iyi  diyebilir misiniz? Biz şu anda Suriye'de ve Irak'ta bunu görüyoruz."


"Uluslararası toplum olarak zor bir dönemden  geçtiğimiz bir gerçektir ancak bunların aşılamayacak sorunlar olmadığını  düşünüyorum. Bizler ortak çıkarlarımız çerçevesinde, iş birliği ve dayanışma  içinde hareket ettiğimiz müddetçe ne kadar karmaşık olursa olsun, önümüze çıkan  sorunlar karşısında güçlü bir duruş sergileyebiliriz. Bunu başarmak, temsil  ettiğimiz ülkelerle birlikte milletlerimizin asli birer unsurunu oluşturduğu  uluslararası topluma karşı da en büyük görevimizdir."

"Israrla tekrar ediyorum; Güvenlik Konseyi  günümüzün gerçekleriyle bağdaşan bir temsil yapısına kavuşturulmalıdır. Her  fırsatta, 'Dünya 5'ten büyüktür' derken işte bu gerçeği anlatıyorum ve anlatmaya  devam edeceğim. Çünkü İkinci Dünya Savaşının şartları içerisinde atılmış olan bu  adımla bugünü yönetmek mümkün değildir. Dünyayı, biz bir ülkenin dudakları  arasına terk edemeyiz."