Pan Jianwei, kuantum bilimi deneylerinde kullanılacak uydunun, Çin'in uydu-yeryüzü kuantum iletişimi alanında dünyada başı çektiğinin de ispatı olduğunu belirtti.

Bilişim güvenliği konusunda birçok zorluk olduğuna işaret eden Çinli uzman, Edward Snowden vakasının aktarım şebekelerinde bilgilerin izlenme veya hacker saldırısına maruz kalma riski bulunduğunu gösterdiğini dile getirdi.

Maddenin yapıtaşı olarak kuantumun ayrılamaz ve kopyalanamaz olduğuna dikkat çeken Pan Jianwei, kuantum mekaniğinin klonlanamıyor olmasının, verilerin şebekeler içinde fotonlarla güvenli olarak taşınacağını, aktarım esnasında ele geçirilemeyeceğini veya kopyalanamayacağını garanti ettiğini söyledi.

Pan, bunun yanında Beijing ile Shanghai arasındaki kuantum iletişimi şebekesinin de yılın ikinci yarısında hizmete gireceği, bu şebekenin öncelikle güzergâh üzerindeki hükümet kuruluşlarında ve bankalarda kullanılacağı bilgisini verdi.

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping de nisan ayında söz konusu şebekenin Anhui eyaletinin merkezi Hefei'deki kontrol merkezini ziyaret etmişti.
Pan Jianwei'nin başkanlığındaki ekip, 2012 yılında Hefei'de dünyanın ilk anakent alanı kuantum şebekesini kurmuştu. Şebeke, gerçek zamanlı sesli iletişime, kısa mesaj gönderilmesine ve dosya transferine imkân veriyor.

Kuantum uydusu, Çin'in 2011 yılında ortaya koyulan Uzay Biliminde Stratejik Öncelik Programı'nın bir parçasını oluşturuyor. Buna göre, yıl sonuna kadar dört uydu fırlatılması planlanıyor.
Program kapsamındaki ilk uydu olan "karanlık madde uydusu", geçtiğimiz yılın aralık ayında uzaya gönderilmişti. İkinci olarak ise 6 Nisan günü ülkenin ilk yerçekimsiz ortam uydusu olan SJ-10 fırlatıldı. İlgili çalışmaların yıl boyunca hız kesmeden ilerletilmesi planlanıyor.