Esas Sosyal, Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olan diplomalı işsizlikle ilgili yürüttüğü toplumsal yatırım çalışmaları öncesinde gerçekleştirdiği; Ipsos Sosyal Araştırmalar Enstitüsü “Türkiye’de Diplomalı Gençlerin İşsizliği Kamuoyu Araştırması” ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi tarafından yürütülen “Gençlik ve İstihdam” saha araştırmalarından çıkan sonuçları özel sektör, sivil toplum ve akademik uzmanlarla değerlendirdi. Toplantı sonrasında, sorunun çözümü için bir sonuç bildirgesi açıklandı.

TÜİK verilerine göre Türkiye’de üniversite mezunlarının işsizliği yüzde 29’a ulaşıyor, bu genç nüfusun diğer eğitim seviyelerine göre en yüksek oran. Bu önemli sorunun çözümüne destek vermek üzere Esas Sosyal, diplomalı gençlerin istihdamı alanında gerçekleştireceği toplumsal yatırım çalışmalarını önümüzdeki beş yıl boyunca “İlk Fırsat Programı, Ortak Projeler ve Araştırma Destekleri” olmak üzere üç faaliyet alanı kapsamında hayata geçiriyor. Bu çalışmalar öncesinde, hem Türkiye’de gençlik istihdamı konusunda bir durum tespiti yapabilmek, hem de Esas Sosyal’in gençlik ve istihdam alanında gerçekleştireceği çalışmalara bilimsel temel oluşturması için Esas Sosyal adına iki ayrı araştırma gerçekleştirildi: İstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi tarafından odak grup yöntemiyle “Gençlik ve İstihdam Araştırması” ve Ipsos Sosyal Araştırmalar Enstitüsü tarafından “Türkiye’de Diplomalı Gençlerin İşsizliği Kamuoyu Araştırması”. Bu sonuçlar doğrultusunda Esas Sosyal, gençlik ve istihdam alanında çalışan diğer sivil toplum kuruluşları (STK) ve ilgili paydaşları bir araya getirerek, daha fazla araştırma ve ortak proje oluşturmaya ve desteklemeyi hedefliyor.
Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi tarafından 2014 yılının Ekim ve Kasım aylarında 5 kentte 6 odak grup yöntemi ile toplam 26 gencin katılımıyla gerçekleştirilen araştırma sonucunda önemli veriler elde edildi. 

Ipsos Sosyal Araştırmalar Enstitüsü’nün kantitatif (niceliksel) araştırma yaklaşımı kullanılarak gerçekleştirdiği araştırma ise Türkiye genelinde 15 ilde, 2015 yılının Mayıs ve Haziran aylarında genel kamuoyu (1263 kişi), ebeveynler (254 kişi), üniversite son sınıf öğrencileri (161 kişi) ve diplomalı genç işsizler (525 kişi) olarak belirlediği 4 ayrı grup üzerinde toplam 2086 kişinin katılımıyla CAPI (bilgisayar destekli yüz yüze anket) yöntemiyle yapıldı. 

Araştırmalardan öne çıkan sonuçlara göre, gençlerin diğer işgücü yaş gruplarına göre deneyimsiz görülmesi ve bu deneyim eksikliğini öğrenim hayatından edindikleri güncel bilgi ve becerilerle telafi edememeleri önlerindeki en önemli engeller arasında yer alıyor. 

Eğitimde fırsat eşitsizliği ve çalışan ve işverenleri buluşturan platformların yetersizliği ana nedenler 

Ipsos tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre eğitimli gençlerde görülen işsizliğin en önemli nedenleri 4 grup tarafından çok benzer algılandı. Bu 4 grubun ortalama görüşü ise: “eğitim sistemindeki eşitsizlikler” (% 39,7), “iş ve işçi bulma hizmetlerinin yetersizliği” (% 30,9) ve “girişimciliğin desteklenmemesi” (% 31,4) olarak ortaya çıktı. “Eğitim sistemindeki eşitsizlikler konusunun” tüm gruplarda en önemli neden olarak gösterilmesi ve özellikle eğitimli genç işsizlerde diğer gruplara kıyasla daha yüksek oranda dile getirilmesi, bu konudan etkilenen hedef kitlenin fikrini ortaya koyuyor. 
İŞKUR ve STK’lar çözüm odağı olarak görülüyor
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin araştırmasına göre, katılımcıların tamamına yakını iş ve işçi bulma hizmetleri/istihdam konusunda İŞKUR’un sorumlu olduğunu bilmekle birlikte İŞKUR hakkında detaylı bilgiye sahip olmadıklarını belirtti. Ipsos tarafından gerçekleştirilen araştırmada da, eğitimli gençlerin işsizliğinin giderilmesi için İŞKUR’un öncü olması gerektiği ve bu konuda en sorumlu davranan kurum olduğu görüşü öne çıkıyor. Bu araştırmanın sonuçlarına göre vakıf/dernek/STK’lar eğitimli genç işsizliğinin giderilmesinde beklentilerin de üzerinde sorumlu davranan kurumlar olarak görülüyor. 
Her iki araştırmaya katılan katılımcılar, sorunun çözümüne yönelik beklentilerini, iş yerlerinde yalnızca yeni mezun gençlerin işe alınacağı “yeni mezun kontenjanı” oluşturulması, staj programlarının iyileştirilerek geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması,  “deneyim olarak staj”yaklaşımıyla üniversite eğitimi sırasında gerçekleştirilen stajların iş deneyimi olarak tanınması olarak sıraladılar. 

Okuldan işe geçiş için deneyim kazanmak büyük bir ihtiyaç

İPSOS araştırmasına göre 4. sınıf üniversite okuyan gençlerin %61’i staj yapmamış.  Yeni mezun işsizler arasında ise staj yapmamış olanların oranı sadece %51’e geriliyor. Her iki gruptaki gençler de staj yapmanın iş ararken avantaj sağlayacağını düşünüyor. Her iki araştırmanın sonuçları da staj programlarının içeriklerinin zenginleştirilmesi ve güçlendirilmesinin ilk işlerini bulmakta gençler için yarar sağlayacağını ortaya koyuyor.

Çözüm önerileri tartışıldı
Esas Sosyal tarafından düzenlenen ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyal Kuluçka Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıda uzmanların değerlendirdikleri toplantısı sonrasında konunun temel nedenleri ve çözüm için getirilen önerilen şu şekilde oluşturuldu: 
  • Üniversite eğitimi süresince yapılan stajların içerikli ve gerçekten sorumluluk üstlenilerek yapılması deneyim isteyen işveren karşısında gencin elinde önemli bir olanak olacak. Staj, özellikle kariyer yolunun başında “kişinin neyi istemediğini” bulması için iyi bir araç. Staj oranının artırılması ve stajların içeriklerinin güçlendirilmesine yönelik özel sektör ve üniversite işbirliğiyle çalışmalar yapılması gerekiyor. Ayrıca gençlerin eğitim hayatları boyunca gönüllü ya da ücret karşılığı çeşitli sorumluluklar üstlenerek deneyim kazanması yararlı olacak. Bunun için işverenlerin bu deneyimleri de dikkate almasının teşvik edilmesi gerekiyor. 
  • Gençlerin istihdamına yönelik hizmetlerin görünürlüğü ile ilgili bir sorun var. Bu hizmetlerin iletişiminin daha güçlü ve yaygın yapılması gerekiyor. 5. Gençlik istihdamı alanında istatistikler yeterli değil. Türkiye genelinde gençlerin, özellikle üniversite mezunu gençlerin istihdamıyla ilgili istatistiklerin daha detaylı olarak çalışılması gereği ortaya çıkıyor. Benzer şekilde işverenlerin hangi alanlarda hangi özelliklere sahip genç çalışanlara ihtiyaç duyduğuna dair bir envanterin gerçekleştirilmesi de yararlı olacak.
  • Gençlerin mezuniyetlerine kadar ve sonrasında yaygın eğitim araçlarıyla çalışma hayatına yönelik beceri ve donanım kazandırılmasına yönelik çalışmalar yapılmalı.Bu alanda özellikle iş arama süreçleri (öz geçmiş hazırlama, iş başvurusu yapma, mülakat yapma gibi…) üzerine eğitim çalışmaları gerçekleştirilmeli.
  • Eğitimli gençlerin istihdamına yönelik çalışmaları destekleyen çalışmalar teşvik edilmeli, ortak çalışma platformları oluşturulmalı ve bu alanda çalışan kurum ve kuruluşların sürekli iletişim içinde işbirliği yapmalarına uygun zemin yaratılmalı.