KPMG, üretim sektörünün geleceğini araştırdı ve ‘Küresel Üretim Sektörünün Geleceğine Bakış’ raporunu hazırladı. 386 üst düzey yöneticiyle yapılan anket çalışmasıyla, dünyanın farklı yerlerindeki üreticilerin inovasyon ve teknoloji odaklı dönüşüme hazırlanmak için hangi adımları attığı incelendi. Rapor için yapılan ankete, Amerika, Avrupa ve Asya’dan, çoğunluğu yıllık cirosu 5 milyar doların üzerindeki şirketlerin üst düzey yöneticileri katıldı.

KPMG Türkiye Endüstriyel Üretim Sektör Lideri ve Şirket Ortağı Hakan Ölekli, KPMG Küresel Üretim Sektörünün Geleceğine Bakış raporunun sonuçlarını değerlendirdi. Hakan Ölekli, “Dünya ekonomisinde yaşanan değişim ve belirsizlik dönemine baktığımızda, teknolojinin, gerçekleştirilen inovasyonların ve inovatif oyuncuların etkisiyle üretim sektörünün büyük bir dönüşüme gireceğini söyleyebiliriz. Biraz daha yakından baktığımızda ise, etrafımız dönüşümü mümkün kılacak faktörlerle çevrili olduğu halde üreticilerin pek azının gerçekten dönüştüğünü görüyoruz” yorumunu yaptı. 

Uyarlama yetmez dönüşüm şart
Şirketlerin işletme yapılarını dönüştürmeye değil uyarlamaya odaklandıkları için, maliyet yapılarında, tedarik zincirlerinde ve iş modellerinde küçük değişiklikler yapmakla yetindiklerini belirten Hakan Ölekli, “Raporun sonuçlarına göre inovasyona dayalı büyüme modeline odaklananlar Ar-Ge’ye yaptıkları yatırımı artırıyor. Verimliliği ve yenilikçiliği artırmak için yeni üretim teknolojilerini kullanmaya başlıyor. Bunun sonucunda daha hızlı, şeffaf ve talebe dayalı tedarik zincirlerine ve entegre iş planlaması modellerine duyulan ihtiyaç artıyor. İnovasyon alanında mücadeleyi kazanmak isteyen üreticilerin hem teknolojiye hem de yetenekli iş gücüne daha fazla yatırım yapmaları gerekecek” şeklinde konuştu. 
“Bu raporun bulgularının ve çıkardığı sonuçların, üreticilerin rekabetteki konumlarını daha iyi anlamalarına ve uzun vadeli büyümeyi gerçekleştirmek ve rekabet avantajına sahip olmak için daha iyi hazırlık yapmalarına yardımcı olacağına inanıyorum” diyen Hakan Ölekli raporda öne çıkan noktaları şöyle sıraladı: 

‘Çığır açan inovasyon’ anlayışı yaygınlaşıyor
• Üreticiler bugün Ar-Ge verimliliğini ve değerini artırmayı hedefliyor. Üreticilerin yarısı stratejilerinin inovasyon odaklı olduğunu söylüyor. Katılımcıların yüzde otuz ikisi, yeni ürün geliştirme ve Ar-Ge’nin stratejik öncelikleri arasında yer aldığını belirtiyor. 
• Üreticiler arasında çığır açan inovasyon yapma anlayışı yaygınlaşıyor ve Ar-Ge’ye yapılan yatırım artıyor. Katılımcıların yüzde 41’i, inovasyon konusundaki en önemli stratejilerinin çığır açacak bir buluş yapmaya çalışmak olduğunu söylerken, yüzde 74’ü önümüzdeki iki yılda gelirlerinin yüzde 4’ünü Ar-Ge’ye harcayacaklarını belirtiyor. 
• Üreticiler piyasaya sürme hızını artırmak ve inovasyon maliyetlerini düşürmek için yeni ortaklıklar yapıyor ve yeni teknolojiler kullanmaya başlıyor. Katılımcıların dörtte üçünden daha fazlası, şirketlerinde yapılacak inovasyonlarda kurdukları ortaklıkların çok önemli bir rol oynayacağını belirtiyor. Yaklaşık yarısı, inovasyonu artırmak için yeni üretim teknolojilerini kullanmaya başladıklarını söylüyor.

Üretim sektöründe büyük bir dönüşümün ilk evreleri yaşanıyor 
Raporla ilgili değerlendirmelerine üreticiler açısından 5 önemli sonuçla devam eden Hakan Ölekli, “Üretim sektöründe büyük bir dönüşümün ilk evreleri yaşanıyor. Büyüme, yenilikçilik, maliyet yapıları ve tedarik zincirinin verimliliğini artırmak herkesin gündeminde üst sıralarda yer alıyor ancak ‘yeni stratejileri’ hayata geçiren şirket sayısı azınlıkta. Ezber bozan inovasyon geliştiriciler ürün geliştirme, üretim süreçleri, otomasyon ve iş modellerinde devrim niteliğinde değişimler gerçekleştirirken, inovasyon hızı da artmaya devam edecek. Bu yarışın kazananları önlerinde birçok fırsat bulacak. Kısa vadede ise satış sonrası ürün ve hizmetlere daha fazla önem verilmesi, müşteri arayüzü teknolojisinin iyileştirilmesi ve kullanılan kanalların artırılması gibi mevcut fırsatlar kullanılarak satışlar artırılabilir” dedi.