İmalatçı şirketler bu güçlükleri aşmak için finansal kiralama yöntemiyle yeni nesil teknolojilere yatırım yapmaya yöneliyor. 

Siemens Financial Services, küresel imalatçıların dijitalleşme ve otomasyon yoluyla ortaya çıkan pazar fırsatlarını değerlendirebilmek için yenilikçi finansman yöntemlerini nasıl kullandığını inceleyen bir araştırma yayımladı. İçlerinde Türkiye’nin de yer aldığı 13 ülkedeki imalatçı firmaların finans müdürleri arasında yapılan araştırma; tüm dünyadaki imalatçıların, sektörün karşılaştığı dört temel güçlüğü aşmak için yeni nesil teknolojilere yatırım yapmaya ihtiyaç duyduklarını ortaya koyuyor.

Bu güçlükler; “değişen talebe yanıt verebilmek ve satışları artırabilmek amacıyla üretim kapasitesini ve esnekliğini artırmak”, “üretim maliyetlerini düşürürken müşteri hizmetleri kalitesini artırmak”, “geliştirilmiş ürün kalitesi ve ürün gamıyla rakipler arasındaki pozisyonunu güçlendirmek” ve “otomasyon ve dijitalleşme aracılığıyla verimliliği, maliyet kontrolünü ve üretim çevikliğini optimize etmek” olarak sıralanıyor.

İmalatçılar, bu ihtiyaçları karşılayabilmek amacıyla, yenilikçi dijitalleştirilmiş teknolojileri sağlamaya yönelik finansman tekniklerini hızla çeşitlendiriyor. Araştırmaya katılan her beş katılımcının dördü, finansman tekniklerini çeşitlendirmenin işleri açısından “önemli”, “çok önemli” veya “kritik” olduğunu belirtiyor. Katılımcıların üçte biri, önümüzdeki iki yıl içinde finansman tekniklerinde ve kaynaklarında daha da çeşitlendirmeler olacağını beklediklerini belirtiyor. Bu teknikler arasında, teknoloji alımına yönelik finansman aracı olarak klasik kredilerden ziyade, daha çok finansal kiralamadan bahsediliyor. Her 10 katılımcının yedisi, geçtiğimiz iki yıl içerisinde, gerekli olan yeni teknolojileri edinebilmek için finansal kiralamadan faydalandığını söylüyor.

Finansal kiralama, başlıca teknolojilerle ilgili toplam sahip olma maliyetine destek olabilmesi sayesinde kilit bir yatırım kolaylaştırıcısı olarak görülüyor. Bu sayede finansal planlama güvenilir bir şekilde yapılabiliyor ve birim başına üretim maliyeti en iyi şekilde hesaplanabiliyor. Yapılacak ödemeler, yeni edinilen teknolojinin sağlaması beklenen maliyet tasarruflarına veya verimlilik artışlarına uygun şekilde ayarlanabiliyor. Bu sayede de dijitalleşme ve otomasyona, finansal olarak sürdürülebilir bir şekilde yatırım yapılabiliyor. Mevcut finansman hacminin artırılmasının yanı sıra, finansman kararı almanın ve finansal kiralama işlemlerini gerçekleştirmenin hızlı ve kolay olması da imalatçıların pazardaki fırsatlara daha hızlı yanıtlar verebilmelerini mümkün kılıyor. 

Siemens Finansal Kiralama A.Ş. CEO’su Bülent Taşar, “Dijitalleştirilmiş teknoloji, otomasyon, kişiselleştirme, ölçeklenebilirlik ve maliyet verimliliği konusunda yeni fırsatlar açtı” diyor ekliyor: “Bu sürece öncülük eden üreticiler, akıllı finansman tekniklerini kullanarak yeni teknoloji platformlarını hayata geçirmek suretiyle ürün mükemmelliğini artırabilir, ürün yelpazesini geliştirebilir ve üretim maliyetlerini azaltabilir. Siemens olarak Türkiye’deki 160. yılımızda ülkemize değer katmaya devam ediyoruz. Teknolojimizle desteklediğimiz imalatçıların finansman ihtiyaçlarına da en uygun çözümleri sunuyoruz.” 

Araştırmanın Yönetimi: 2015 yılının ilkbahar ve yaz döneminde, aşağıda belirtilen 13 ülkedeki imalat sektörü finans yöneticileri arasında bağımsız bir kalitatif araştırma yapılmıştır: Çin, Finlandiya, Fransa, Almanya, Hindistan, Norveç, Polonya, Rusya, İspanya, İsveç, Türkiye, Birleşik Krallık ve ABD. Katılımcılara, şirketlerinin karşı karşıya olduğu başlıca güçlükler ve bu güçlükleri aşmak için kullandıkları finansman teknikleri soruldu.