Yayın hayatına yeni başlayan gazetelerden biri olan Yeni Hayat Gazetesi Yazarı Ahmet Turan Alkan bugün ki köşe yazısında cemaate yönelik düzenlenen operasyonlara değinirken Sivas'ta tutuklanan Abdullah Döner'e de yazısında değindi. İşte Ahmet Turan Alkan'ın bugün ki köşe yazısından ufak detaylar: 

Öğrencilere burs vermek veya vekâletle kurban kestirmek gibi tabii ve gelenekli hayır işlerinin de teröre yardım kapsamına sokulması, intikamcı takımı bakımından bir şeylerin dibe vurmakta olduğunu işaretliyor.Gayz, hınç, kin veya nefret o kadar derin ve büyük ki, biraz variyetli insanların ‘sadaka-i câriye’ diye verdiği hayır yardımları bir numaralı suç unsuru haline getirildi.
Ayıptır, günahtır, halk tabiriyle, ‘Allah’ın gönlü’ne güç gelecek işlerdir. Böyle ‘operasyon’lara emir verenler yarın Hakk’ın divanında bunun hesabını veremezler.
Herkesin dikkatini çekerim; soruşturulan ve suç delili sayılan şey, sonuçta sadakadır. Hz. Ebubekir hilafetinin ilk aylarında (Ridde savaşları diye bilinen sıkıntılı günlerde), “Ey Ebubekir, bizler Müslümanız, fakat zekâtımızı kendi mahallimizde sarfetmek isteriz.” diye itiraz eden dönek kabileleri, “Vallahi, Resulullah’a verdiğinizi, bir deve yuları dahi olsa tahsil edinceye kadar sizle mücadele edeceğim.” diyerek zekâtın önemini vurgulamış ve cebren tahsil etmişti; bugün sadaka
vereni hapse koyuyorlar.

15 asır sonra zekât ve sadakayı terör sebebi saymak, zamane padişahlarına düştü. Ne terakkî ama!

Sadaka yahu sadaka… bildiğiniz zekât veyahut kim kurban parası. Gizli-saklı da değil; banka havalesiyle yapılmış. Ayakkabı kutularına destelenip paragöz vekillere harçlık edilmemiş, yolsuzluktan üretilmemiş, rüşvetle kazanılmamış, mîrî malından kırpılmamış, bilakis ana sütü gibi ak ve temiz helal kazancın tezkiyesi…