Habertürk yazarı Fatih Altaylı, kaçak iş insanı Sezgin Baran Korkmaz'la gerçekleştirdiği görüşmeye yöneltilen tepkileri yorumladı

Altaylı, "Bir partinin, bir holdingin, bir şirketin, bir sanatçının PR danışmanı olmayı gazetecilik zannedenler beni anlamazlar. Üzerinde fiyat etiketi içeren yalakaların anlamalarını da beklemiyorum zaten" dedi.

Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı, 'Siz anlamazsınız, bu gazeteciliktir' başlığıyla yayımlanan yazısında firari iş insanı Sezgin Baran Korkmaz ile gerçekleştirdiği görüşmeye gelen tepkileri değerlendirdi. 

'Kimsenin yazmadığını yazdığı için bir grup iddiaya göre gazetecinin kendisine saldırdığını' söyleyen Altaylı, "Galiba onların kendi aralarındaki 'Omerta'yı, yani sükunet yeminini bozdum. Tatil organizasyonlarını ellerinden aldım güya" ifadesini kullandı. Altaylı, eleştirilerini şöyle sürdürdü:

"Sezgin Baran Korkmaz niye beni aramış, niye bana anlatmış. Acaba tatile götürdüğü sizlerden daha fazla güvenilir olduğum ve söylediklerini yazacağıma inandığı için olabilir mi, ne dersiniz! Bildiklerini çıkar için kendine saklamayıp, halkla paylaşan bir gazeteci türünün az sayıdaki örneğinden biri olduğum için olabilir mi?

Gazetecilikle sınıf atlamaya, çevre değiştirmeye çalışmadığım, hala 45 takvim, 50 yıllık en yenisi 20 takvim arkadaşlarımla takıldığım için olabilir mi! Bu yüzden de kendisiyle hiç tanışmadığım, öncesinde tek sözcük bile konuşmadığım, hatta Galatasaray Kulübü'ne aza olmasını açık açık engellediğim halde benimle konuşmuş olabilir mi! Ne dersiniz 'namus abideleri'?"

Altaylı, bir de "Şunun yanıtı niye yok, bunun yanıtı niye yok?" diye soran bir grubun olduğunu söyledi. "Kimin namına şantaj ve arabuluculuk yapılmış niye sormamışım. Niye sormayayım. Sordum şüphesiz" diyen Altaylı, aldığı yanıtın "Bir ekip namına" olduğunu ifade etti.

'İzinsiz satır yazamayan haysiyetsiz gazeteci bozuntuları derhal bana saldırıyorlar'

Bu görüşmeyi kaleme alması sonrası aynı soruya cevap bulabilmek için Korkmaz'ı arayan başka gazetecilerin de olduğunu bildiren Altaylı, "Onlar alabildi mi bunun yanıtını! Onlar da alamadı. Ben diğer sorular da sordum. 12 dakikalık bandın bazı gazetecilere dinletilen bölümü dışındaki 9 dakikası dakikasına neler olduğunu örneğin! ya da bu bandı niye kendi sosyal medyasından yayınlamadığını" diye yazdı. Altaylı şöyle devam etti:

"Gazeteci sorar. Cevap alamazsa ve işin içinde kamu çıkarı ya da güvenliği var ise bu soruları sorması gereken 'onurlu savcılardır'. Çağırırlar konunun taraflarını, sorarlar 'Kimin için tehdit etti' diye ya da 'Kimin için korkutma ettin' diye, 'O takım kimlerden müteşekkil' diye. Baran Korkmaz’ın nedense yayınlamadığı 12 dakikalık bantta başka neler var diye! İstenen tek şey 10 milyon euro muydu diye!

Yazmaktan ödü patlayan, izinsiz satır yazamayan haysiyetsiz gazeteci bozuntuları acilen bana saldırıyorlar. Bu dalkavuk taife bilsin fakat, ben defalarca yazdım. Özneye bakmadan yazdım. Toplumun data edinme hakkı için risk alarak yazdım. Ender olarak yanıldım, yanıltıldım. Onu da yazdım. Sizin anlamadığınız bu işte. Gazeteci değil bir partinin, bir holdingin, bir şirketin, bir sanatçının PR danışmanı olmayı gazetecilik zannedenler beni anlamazlar. Üstünde fiyat etiketi içeren yalakaların anlamalarını da beklemiyorum zaten."

Altaylı, yazısını noktalarken "Sevgili Uğur Dündar’a da hem teşekkür ederim" notunu paylaştı.

Kaynak: www.patronlardunyasi.com URL: https://www.patronlardunyasi.com/haber/Altayli-Izinsiz-satir-yazamayan-haysiyetsiz-gazeteci-bozuntulari-simdi-bana-saldiriyorlar/251963