İstanbul'da öğretmen Filiz Kayıkçı'yı öldürdükten sonra kayıplara karışan, günlerce saklanmasının ardından İzmir'de yakalanan Atalay Filiz, Ankara’da Göktuğ Demirarslan ve kız arkadaşı Elena Radchikova’yı 16 Eylül 2013’te tasarlayarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklandı. Filiz, mahkemedeki ifadesinde,  Demiraslan ve sevgilisini Rusya adına ajanlık yaptıkları için öldürme talimatı aldığını iddia etti. Mahkeme, Filiz'in akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespiti için rapor alınmasını kararlaştırdı.



Filiz, 16 Eylül 2013'te Ankara’da Göktuğ Demirarslan ve kız arkadaşı Elena Radchikova’yı öldürmek suçundan Ankara Sincan Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı davada hakim karşısına çıktı. Filiz, İstanbul'da öldürdüğü Fatma Kayıkçı cinayeti nedeniyle tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevinden SEGBİS sistemi ile ifade verdi.

Filiz ifadesinde, Demiraslan ve sevgilisinin, Rusya adına casusluk yaptığı yönünde mesajlar aldığını öne sürerek, “İkisinin Rusya adına casusluk yaptıkları yönünde bana mesajlar geliyordu. Onları takip etmem ve casusluk yaptıklarından emin olmam istendi. İki tane cep telefon aldım biri bende duruyordu. Diğerini onların aracının altına koydum.Uzun süre takip ettim. Olay günü Göktuğ'a  ortadan kaybolması için destek olacağımı, para vereceğimi, kendisinin ölmüş gibi göstereceğimi söyledim. Ancak beni tersledi ve küfür etti. Başka seçenek bırakmadı, bir iki el ateş ettim. Daha sonra Kütahya'ya gittim” dedi.

SİLAH RUHSATI DA ALMIŞ

11 yaşından beri gizli güçlerden mesajlar aldığını iddia eden Filiz, savunmasında şunları söyledi: “11 yaşından beri gazeteler aracılığıyla mesajlar ulaşıyor. Önce kantinde gofret, çikolata gibi şeyler çaldım gelen mesajlar nedeniyle. Daha sonra daha kıymetli şeyler çalmaya başladım. Gazetelerdeki mesajları başkası göremez. ‘6. His' filmindeki çocuk gibi. O nasıl ölüleri görebiliyorsa benim de böyle bir yeteneğim var. Ben de gazetedeki bu mesajları okuyabiliyorum. Ankara’daki cinayetten sonra Kütahya'ya gittim. Gizli güçler tarafından verilen mesajlar nedeniyle 43 plakalı bir araç almıştım. Kütahya'nın plakası olduğu için oraya gittim. Yolda giderken 4 tane çadır gördüm. 1.5 ay burada kaldım. Sonra Zafertepe şehir merkezine gidip arabamı bırakıp İstanbul'a geçtim ve Beyazıt Meydanında işportacılık yaptım. İkinci el eşyalarımı orada satıp nakit para elde ettim. Kütahya’ya geri döndüğümde arabamı bulamadım. Yediemin deposuna çekmişler oradan aldım. Risk nedeniyle silah aldım. 2013 yılının Nisan ayından itibaren arabada yaşadım. Geceleri koynumda silahla yatıyordum. Silah alırken akıl sağlımın yerinde olduğu yönünde rapor verildi. Bunu bir yeşil ışık olarak algıladım”