Orhan Sümer, “Vatandaş, benzinin litre fiyatına, 2002 yılında 1,48 lira öderken 19 takvim AKP iktidarı sonunda fiyat 7.78 oldu” dedi.
BENZİNİN FİYATI BİR BUÇUK AYDA 60 KEZ DEĞİŞTİ
Orhan Sümer, “2003 yılında 1,80 lira, 2004 yılında 1,98 lira, 2005 yılında 2,55 lira, 2006 yılında 2,79 lira, 2007 yılında 2,89 lira öderken, fiyatlar 2008 yılında 3,21 lira seviyesine çıktı. 2009 yılında ortalama 3,15 lira olan benzinin litre fiyatı, 2010 yılında 3,68 oldu. Son 10 senedir ise fiyatlar bundan böyle hesaplanabilir olmaktan çıktı. Yalnızca 2020 yılının Mart ayından bu yandan Türkiye'de de mazot fiyatları hemen hemen her gün değişmeye başladı. Bir gün indirim haberi alıyorsak öteki gün zam haberi aldık. Bir buçuk ayda benzinin ve motorinin litre fiyatı toplam 60 kere değişti” dedi.
BENZİNE 36 SAATTE BİR ZAM YAPILDIĞINI GÖRDÜK
Orhan Sümer, “İktidar bundan böyle Türkiye’yi yönetmekten böylece uzakta ama benzin ve motorin fiyatlarının belirlenmesini daha beceremiyor. Bundan bir sene önce Mayıs ayında 36 saate bir zam yapıldığını gördük. Benzin ve motorine 3 gün peş peşe zam geldi. Önce7 kuruş zam yapılan benzine ertesi gün 20 kuruş sonra motorine ise 27 kuruş daha zam geldi. Yurttaş artık zam haberleri dinlemek istemiyor.” diye konuştu.
VATANDAŞ ARTIK 50 LİRALIK DAHİ ALAMIYOR
Orhan Sümer, “Son gelen zamlardan sonra insanlar aralarında sıklıkla kullanılan “50 liralık alıyorum” söylemi bile zora girmiş durumda. Çünkü vatandaş bırakın benzin almayı varsa arabasını satar durumda. Türkiye yılda yaklaşık 45 milyar dolarlık petrol ve ürünleri ithal ediyor. Petrol ve türevlerinde dışa bağımlı olduğu için petrol fiyatlarının tüm dünyada düşmesi ülkemizi etkilemiyor. Pompa fiyatlarına yapılan indirimlerde yapılan zamlarla misli misli geri alınıyor” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE EN AZ ASGARİ ÜCRETE SAHİP ÜLKELERDEN BİRİ
Orhan Sümer, “Türkiye minimum asgari ücrete sahip ülkelerden biri konumunda. Avrupa İstatistik Ofisi'nin verilerine göre, Türkiye’de minimum aidat öyle çok Avrupa ülkesinden düşük. Brüt vergi üzerinden hesaplanan verilerde Türkiye'nin minimum ücreti 2021 yılında 392 euro'ya tekabül ediyor. Türkiye'nin ardından minimum asgari ücrete sahip ülkeler ise Sırbistan, Bulgaristan, Karadağ ve Arnavutluk geliyor. 2010 yılıyla karşılaştırıldığında Türkiye’den düşük asgari ücrete sahip 12 ülke varken, 2020’de bu sayı 3’e düştüğü görülüyor. İktidarın ekonomi politikalarının çöktüğü sadece asgari ücrete bakılarak bile anlaşılması mümkün durumda.” dedi.
2002 YILINDA ASGARİ ÜCRETLE 15 ÇEYREK ALTIN ALINIRKEN…
Orhan Sümer, “2002 senesinde AKP iktidara geldiğinde çeyrek altın 23 lira üzerinden işlem görürken en az vergi o zamanın altı sıfır atılmamış parasıyla 235 milyon 437 bin 875 lira olarak ödeniyordu. Seneler içerisinde minimum ödenti yükseldi fakat altın fiyatları deyim yerindeyse uçuşa geçti. O vakit asgari ücretle çalışan vatandaşlarımız bir aylık maaşı ile 15 çeyrek altın alabilirken, 2021 yılında sadece 3 çeyrek altın alabiliyor. Yine De vatandaşın geçim derdi pek arttı ki altın alıp kenara atama fikri de hayal oldu. Gelinen noktada vatandaşın tek derdi barınma ve karnını doyurma üzerine kuruldu.” İfadelerini kullandı.
Kaynak: www.patronlardunyasi.com URL: https://www.patronlardunyasi.com/haber/Benzinin-ve-motorinin-fiyati-bir-bucuk-ayda-60-kez-degisti/250926
