7 tepeli İstanbul’un 7. tepesinde yer alan ve kaderine terk edilen BulgurPalas, İBB tarafından 32 milyon liraya satın alındı. Tarihi inşa, yakında İstanbul’un yeni kültür merkezi olarak kapılarını açmaya hazırlanıyor!

İstanbul'un kaderine terk edilen tarihi yapılarını birbiri ardına ayağa kaldırarak turizme kazandıran Ekrem İmamoğlu başkanlığındaki İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin son projelerinden birisi Bulgur Palas. İstanbul'un şarkılara şiirlere konu olan tarihi yarımada içindeki 7 tepesinin yedincisi olan Kocamustafapaşa Tepesi'nde bulunan Bulgur Palas, şatoyu andıran bir mimariye sahip.

Ekrem İmamoğlu 'Bulgur Palas'ı kaç milyona aldıklarını açıkladı: sudan ucuz

Bulgur Palas geçtiğimiz günlerde İBB tarafından yaklaşık 32 milyon liraya satın alındı. Etrafı yüksek duvarlarla cepheli, girişin yasaklanmış olduğu esrarengiz binanın bahçesi ağaçlarla buruşuk. Büyükşehir Belediyesi tarafından şimdi bu tarihi yapı veri-evrak merkezi, arşiv, kütüphane, sergi salonu ve kafe olarak her yerde düzenlenecek. Bu Nedenle İstanbul turizmi yeni bir eser kazanacak.

66 yıldır kapısı kilitliydi.

SEYİR TERASI DA OLACAK

Eşsiz seyir terasına sahip olan görkemli yapının kulelerinden İstanbul'un diğer tepeleri; Sarayburnu, Süleymaniye, Çemberlitaş, Fatih, Yavuz Selim ve Edirnekapı tek tek görünüyor. Inşa, İstanbullular'ın hizmetine açıldığında seyir terası da meraklılarını ağırlayacak. İstanbul'un hafızasında kayda değer bir yere sahip olan inşa, Birinci Dünya Savaşı yıllarına, mütareke dönemine, Cumhuriyet'in ilk yıllarına şahitlik edip günümüze dek ulaştı. Zamanla kaderine terk edilmesine karşın görkeminden hiçbir şey kaybetmedi.

KARABORSA BULGUR SATARAK ZENGİNLEŞTİ

İstanbul'un fazla da bilinmez bu özgün yapısının çok acayip bir hikayesi var. İkinci Meşrutiyet'in ilanından sonradan İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin adayı olarak 1908'de Bolu Milletvekili seçilen Mehmet Habip Bey tarafından yaptırılıyor ihtişamlı konak. 1912 yılında İtalyan mimar Guilio Mongeri'ye yaptırmaya başladığı konakta Mehmet Habip Bey hiç oturamaz. Fiilen Bolulu Habip Bey Konağı olan bu yapıya çevre halkı “Bulgur Palas” adını takıyor ve pek de kalıyor. Bulgur Palas yakıştırması da konağı yaptıran Mehmet Habip Bey'in karaborsa bulgur satarak zenginleşmesi nedeniyle yapılıyor.

Mehmet Habip Bey

1918'de İttihat ve Terakki'nin feshedilmesinden daha sonra Malta'ya sürgün edilen Mehmet Habip Bey 1920'de serbest kalıp İstanbul'a dönüyor.

Kendisini varlıklı eden karaborsa işinin gelirinden, İttihat ve Terakki döneminin ayrıcalıklarından yararlanamayan Mehmet Habip Bey, zamanla iflasa sürüklenmeye başlıyor. Mehmet Habip Bey'in bir türlü tamamlanamayan konağına borçları sebebiyle ipotek konuluyor.

Osmanlı Bankası 1926 yılında konağa el koyuyor, Mehmet Habip Bey de aynı sene yürek krizi geçirerek hayatını kaybediyor.

PERİLİ KÖŞK OLDU

O dönemde binanın hastane ya da sanatoryum yapılması gündeme geliyor fakat parasızlıktan yaptırılamıyor. Bulgur Palas, Osmanlı Bankası'nın arşivi, kanaryahane ve bir dönem de Osmanlı Bankası çalışanları için lojman olarak kullanılıyor. 1950'li yıllarda konağın odaları aileler tarafından kiralanıyor.

6-7 Eylül olayları sırasında konakta gayrimüslim bir çiftin de yaşıyor olması nedeniyle yağmalanmaktan kurtulamıyor. Uzun zaman kaderine terk edilen abes ve bakımsız kalan köşkün perili olduğu bile söyleniyor.

Osmanlı Bankası 2001 yılında varlığına son verilerek Garanti Bankası'na katılıyor. Tarihi bina da bu şekilde Garanti Bankası mülkiyetine geçiyor. Garanti Bankası da geçtiğimiz aylarda binayı satışa çıkarıyor ve 32 milyon TL değer ile İBB kadar satın alınıyor.

Istek Güvemli/Sözcü

Kaynak: www.patronlardunyasi.com URL: https://www.patronlardunyasi.com/haber/Bulgur-Palas-in-ilginc-hikayesi-Karaborsayla-zengin-oldu/250151