BBP Genel Başkan Yardımcısı Kaptan Kartal, Genel Başkan Mustafa Destici'nin Tel Aviv'de gözaltına alınmasına sert tepki göstererek, "Türkiye Cumhuriyeti Devletinden bu konuda mutlaka İsrail'e bir nota verilmesini bekliyorum" dedi.

BBP Genel Başkan Yardımcısı Kartal, Genel Başkan Destici'nin İsrail'in başkenti Tel Aviv'de gözaltına alınması üzerine Mersin Gazeteciler Cemiyeti Basın Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Genel Başkan Destici'nin, hem Miraç Kandili dolayısıyla hem de Filistin'de bazı ziyaretler gerçekleştirmek üzere bir heyetle birlikte Kudüs'te bulunduğunu belirten Kartal, bugün sabah BBP heyetinin Destici ile birlikte İsrail polisi tarafından havaalanında gözaltına alındığının basın tarafından kamuoyuna duyurulduğunu söyledi. Haberi duyar duymaz çeşitli temaslarda bulunduklarını aktaran Kartal, "En ağır olan, heyetimizde bulunan Genel Başkan Yardımcısı İlker Kayalıoğlu'nun pasaportunu alıp, iki saat psikolojik işkence altında sorguya almaları. Soruların içerisinde de içimizi en çok yaralayanı, ‘İsrail'in başkenti neresidir?' BBP'nin Genel Başkan Yardımcısı böyle bir adice, alçakça soruyla karşı karşıya kalıyor" diye konuştu.

"İSRAİL'İN YAPTIĞI PSİKOLOJİK VAHŞETTİR"

Kayalıoğlu'na, ‘Neden buraya geldiniz, burada ne yaptınız?' gibi sorular yöneltildiğini anlatan Kartal, İsrail'in yaptığının bir psikolojik işkence olduğunu dile getirdi. Dünya kamuoyuna seslenen Kartal, "Buradan dünya kamuoyuna soruyorum; İsrailli bir siyasi parti genel başkan yardımcısını veya genel başkanını biz Türkiye'de gözaltına alıp, havaalanında sorguya alsaydık İsrail ne yapardı? Bu olay bir daha gösterdi ki, demokrasi, adalet ve siyasi ahlak anlayışı olmayan, hatta vicdan ve din özgürlüğü anlayışı olmayan bir İsrail ile dünya karşı karşıya. Bu mesele Büyük Birlik Partisi'nin meselesi değil. Bu mesele Türkiye'de bulunan siyasi partilerin meselesi değil. Bunun kime yaparlarsa yapsınlar, hiçbir dünya ülkesi, elinde Türkiye Cumhuriyeti pasaportuyla İsrail havaalanında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını gözaltına alıp sorgulama cesaretinde bulunamaz. İsrail bunu yapabilecek en son ülkedir. İsrail'in yaptığı bir psikolojik işkencedir, vahşettir. Burada Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları bir psikolojik vahşetle karşı karşıya. Düşünün artık, bunu Türk vatandaşına yapan İsrail, Filistin'de, Gazze'de Müslüman kardeşlerimize neler yapar?" ifadelerini kullandı.

"BUNUN HESABI MUTLAKA İSRAİL'DEN SORULMALI. İSRAİL'E NOTA VERİLMESİNİ BEKLİYORUM"

Türk hükümetine de "Bunun hesabı mutlaka İsrail'den sorulmalı" diye seslenen Kartal, eğer hükümet bunun hesabını İsrail'den sormazsa BBP ve Alperenler olarak bu olayın peşini bırakmayacaklarını ve gerekirse dünyaya taşıyacaklarını söyledi. Kartal, "Gerekirse biz bu işi Birleşmiş Milletler'e kadar götüreceğiz. Bu işin peşini bıraktığımız anda İsrail iyice ceberutlaşır, iyice zulüm eder. Dünyayı parmağında oynattığını sanan İsrail, Türkiye Cumhuriyeti'ni ve vatandaşlarını parmağında oynatamayacak. Buna BBP olarak asla müsaade etmeyeceğiz" şeklinde konuştu.

Genel Başkan Destici ve Genel Başkan Yardımcısı Kayalıoğlu'nun gözaltına alınarak sorgudan geçirilmelerini şiddetle ve esefle kınadığını vurgulayan Kartal, şöyle devam etti: "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden bu konuda mutlaka İsrail'e bir nota verilmesini bekliyorum. Asla bunun peşini bırakmamak, hesabını mutlaka İsrail'den sormak lazım. İsrail, dünyaya gösterdiği kabadayılığının hesabını mutlaka ödemeli. Bunun yolu da mutlaka devlet ve millet olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yönetenlerin vebalidir. Bu hesabı İsrail'den mutlaka sorması gerekir. Tel Aviv Havaalanı'nda adice, alçakça ‘İsrail'in başkenti neresidir?' sorusuna muhatap bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bulunuyor. Buradan sesleniyorum; Kudüs Müslümanların başkentidir ve kıyamete kadar da böyle kalacaktır. Bu fikir hiçbir zaman değişmeyecek ve BBP Alperenler olarak her yerde de ‘Kahrolsun İsrail' diye bağıracağız. Değil bizi sorguya almaları, bizi o topraklarda şehit bile etseler, biz asla bu davamızdan vazgeçmeyeceğimizi bütün kamuoyuna bildiriyoruz. Bugün gittik, yarın yine gideceğiz, Filistin'i, Gazze'yi, oradaki Müslüman kardeşlerimizi asla yalnız bırakmayacağız. Bu bize bir korku vermeyecek. Tam tersine bu bize bir cesaret verecek."