İnsana Değer Veren Dernekler Federasyonu (İDDEF) tarafından düzenlenen “Ümmetin Renkleri” adlı program dün akşam Karagümrük Stadı’nda gerçekleştirildi. Mehter gösterisi ve İDDEF’in 28 ülkede bulunan 41 medresesinden hoca ve talebeler Kur’an tilaveti, ilahi ve kasideler seslendirdi.

Cübbeli Ahmet'in konuşmasından satırbaşları,

 “Biz size diyoruz ki; siz bu milleti uyuttunuz, uyuşturdunuz. Senelerdir balelerle, danslarla, çoluk çocuğun baldır bacak çıplak vaziyette stadyumlarda dolaştırarak, bütün erkekleri onlara baktırarak, kimin oğlu, kimin kızı belli değil, sarmaş dolaş dans yaptırarak yetiştirdiniz. Bu, 150 senenin rezaletidir. Bu, Tanzimat döneminden sonra başlayan İttihat Terakki kafasıdır. Bu kafayı 150 senedir yetiştirdiniz. Okullar yaptınız, üniversiteler yaptınız. Siyasallarda Apolar yetiştirdiniz. Hizbullah liderleri yetiştirdiniz. Siz milleti birbirine kırdırdınız, geçirttirdiniz. Bu memlekette 80′den sonra terörü siz çıkarttınız. Bunun başı hep okumuşlardan çıktı, üniversitelilerden çıktı. Sizin 150 senelik icraatınızın geldiği noktada memleket terörist doldu. DHKP-C doldu. DHKP-C’li canlı bombaların hepsi üniversiteli yahu. Bugüne kadar, medreseden bir tane terörist çıkmamıştır. Onun için biz bu devranı döndürmek istiyoruz. Şarkılarla türkülerle yetişen nesil eşkiya oldu. Biz salavat ile Kur’an ile Hadis-i Şeriflerle halim, selim, insanların hidayetine davet eden ve insanları hidayete çeğıran, şefkate rahmete, birbirine eziyet etmemeye, intihar etmenin haram olduğuna, askere polise silah çekimlememesi gerektiğine, ulul emre itaat gerektiğine işaretle beraber topluma yararlı nesiller yetiştirmek istiyoruz. Bu devran dönecek. Batılın hükmü artık söndü, sönecek” diye konuştu.

Ünlü hoca sözlerine şöyle devam etti: “Bizim en büyük işimiz hizmetimiz bu dinin yayılması olsun. İslamın yeniden canlanması olsun. Bunun için hangi müesseselerde hizmet var, bunları çok iyi seçelim. Sonra bak hizmet diye insanlar senelerce hezimetlere yardım ettiler. Dünya, ahretlerini mahfettiler. Bunların yüzünden vatan, millet perişan oldu. Ne adliye kaldı, ne emniyet koridorları kaldı, her yer karıştı. Her ‘Hizmet yapıyorum’ diyen hizmet yapmıyor. Bunların çoğu hezimet yapıyor. Hizmet ancak Kur’an hizmetidir. Sünnet hizmetidir. Ehl-i Sünnet ve Cemaat hizmetidir” dedi.