TÜRKİYE Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Suriye'den atılan katyuşa roketatar mermilerinin düştüğü Kilis'e yönelik saldırıların bertaraf edilmesi gerektiğini söyledi.

İncelemelerde bulunmak üzere Kilis'e gelen Metin Feyzioğlu, Baro Başkanı Muammer Fazlıağaoğlu ile görüştü ve yaşananlara ilişkin bilgiler aldı. Kilis'e destek olmak üzere kente geldiklerini belirten Feyzioğlu, saldırıların bir an önce sona ermesi ve şehirde yaşayanların güvenliklerinin sağlanması gerektiğini ifade etti. 18 Ocak'tan bu yana Kilis'in roket saldırılarına maruz kaldığını ve insanlarını kurban verdiğini anlatan Feyzioğlu, "Saldırılar şehirde hayatı durma noktasına getirmiş. Avukat meslektaşlarımızdan tutun bütün Kilislilerin işleri durmuş vaziyette. Esnaf borçlarını ödeyemez hale gelmiş ve emlak piyasası yüzde 40-50 düşüş ile çökmüştür" dedi.

Kilis'teki üniversite öğrencilerinin kayıtlarını dondurarak memleketlerine döndüğünü ve kentin 3'te birinin boşaldığını dile getiren Feyzioğlu, "Kilis’in yaklaşık 3'te biri boşalmıştır. Bunlar vahim olaylardır. Oysa ki; Kilis milli mücadelenin ilk fitilinin yakıldığı yerdir. Düşman ilk kez Kilis sınırlarında durdurulmuş ve milli mücadele buradan alevlenmiştir. Bunun için Kilis'e sahip çıkılması ve Kilisli vatandaşlara her türlü destek verilmelidir" diye konuştu.

Feyzioğlu, TSK'nın sınırda üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceğine inandıklarını ancak Türkiye'nin müttefikleri ile birlikte kente yönelik saldırıları bertaraf etmesi gerektiğini vurgulayarak şöyle dedi: "Türk Silahlı Kuvvetleri'ne koşulsuz güveniyoruz ve sınırdaki güvenlik güçlerimiz üzerine düşen görevin gereğini şüphesiz yerine getirecektir. Ancak aynı zamanda Türkiye’yi adeta 'gel gel' yaparak savaşa çekme girişimi de görmek zorundayız. Türkiye savaşa girmeksizin müttefikleriyle birlikte bu saldırıları bertaraf etmek, Türkiye’nin ve Kilis’in güvenliğini sağlamak zorundadır. Savaş çözüm değildir ama sessiz kalmakta hiç kuşkusuz çözüm değildir. Bu noktada başta Türkiye ve Nato ülkelerine büyük görevler düşüyor. Ayrıca biran önce dış ilişkilerimizi normalleştirmemiz gerekiyor. Uçaklarımızı uçabilir hale getirerek ülkemizin güvenliği sağlanmak zorundadır."