ESKİ Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, yeni çıkan “Unutulan Ada Kıbrıs" adlı kitabını, bu akşam Pera Müzesi'nde düzenlenen programda basına tanıttı. Tanıtıma, gazeteciler ve yazarların da aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.

Kokteylin verildiği gecede İlker Başbuğ davetlilere kitabını imzaladı.

Basın mensuplarına kitabını anlatan İlker Başbuğ, şunları söyledi:

“Kitabım Nisan ayında çıktı. Kıbrıs konusu şu anda aslında Türkiye'nin gündeminde olan bir konu değil. Kıbrıs'ta neler olup bittiğini Türk kamuoyu pek takip edemiyor. Kıbrıs olayında geçmişte yaşananları eğer unutursak hata yapabiliriz. Bu nedenle bu kitapta Kıbrıs'la ilgili 60'lı yıllardan başlayarak, özellikle 2004 yılına kadar olan gelişmeleri objektif olarak ortaya koymaya çalıştım. Çünkü, bundan sonra Kıbrıs konusuna bakanların, geçmişte ne olduğunu iyi anlaması lazım ki hata yapmasınlar. Amacım bu. Mümkün olduğunca kolay okunabilen bir kitap olmasını arzu ettim. Şu ana kadar aldığımız tepkiler, hemen hemen iyi bir noktaya geldiğimizi gösteriyor. Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs konusunu bir noktada Avrupa Birliği içerisinde düşünüyor. Kıbrıs'ta tek şartla çözüm olur: Eğer siz Kıbrıs Rum yönetiminin ileri sürdüğü düşünceleri kabul ederseniz, onların şartlarıyla bir çözüm olabilir. O zaman şu olur: Avrupa Birliği yasalarını, kurallarını kullanarak bir gün bir bakarsınız ki, Kuzey Kıbrıs'ta yaşayan Türkler azınlık statüsüne düşer. Bu tuzağa düşmemek lazım. Rumların, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ileri sürdüğü görüşlerle bir çözümü kabul etmesi için ortada mantıklı hiçbir neden yok. Onlar için tek çözüm, kendi sürdükleri şartların kabul edilmesi. Bu iki kesimliliği ortadan kaldırmak, zamanla erozyona uğratmak. Bunun yanında, en önemlisi, garanti ve ittifak anlaşmalarının kaldırılması. Bir de Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğinin gerçekleşemeyeceğini dikkate alırsanız, bu şartlarda yapılacak bir çözüm, Avrupa Birliği müktesebatını kullanarak oradaki Türkleri azınlık statüsüne düşürür. Bu net ve açıktır. Bizim bu kitapta topluma vermek istediğimiz amaç da bu. Amacımıza ne kadar ulaştığımızı zaman gösterecek. Kıbrıs sorunu sadece Kuzey Kıbrıs Türklerinin sorunu değil, aynı zamanda Türkiye'nin de sorunudur. Türkiye'nin geleceğini, güvenliğini ilgilendiren bir konu."