"Pelikan Dosyası" yayınlandıktan sonra büyük tepkilere neden olmuştu. Bildiri sonrasında Davutoğlu grup toplantısında tepkisini ortaya koyarak "Sanal Şarlatanlar" demişti. Ayrıca muhalif kesim Pelikan Dosyası'nı "Saray Darbesi" olarak adlandırmıştı. Şimdi de "Bir Bakan"nın itirafları sanal alemde yayınladı. 

İşte Bir Bakan nın itirafları:

Selamün Aleyküm değerli kardeşlerim,
Pelikan bildirisi ile birlikte, birçok parti içersinde ki arkadaşlarmız cesaret alarak bazı konuların gün yüzüne çıkması doğrultusunda düğmeye bastı.
Uzun yıllar milletvekilliği yaptım, şuan ise bakanlık makamının ateşten koltuğunda oturmaktayım, her ne kadar ben yönetiyorum gözüksede bu koltuğu, işin aslı başka. Yolsuzlukların birgün hesabını benim vereceğim’de ortada.
5-10 kişinin bildiği bazı gerçekleri buradan yazmanın vaktinin geldiğini düşünüyorum, zan altında bırakılacak meslekdaşlarımın şimdiden haklarını helal etmesini, beni anlamalarını temenni ediyorum. Günü gelince kim olduğumu açıklayacağım.
 
ANA KOMUTA MERKEZİ SİYONİST LOBİSİ
 
2001’de temellerini attığımız AK Parti 1 sene sonra nasıl olduda iktidar oluverdi, herkesin aklında bu soru halen devirdaim etmektedir.
Bu süreçte medya ve finansal destek çok önemliydi, UZUN bu konuda siyonizmin aktörleri ile mütabakatı Istanbul Belediye Başkanlığı döneminde çoktan sağlamıştı
Projenin temelleri 2001’de atılmamıştı, daha önceden kurgulanmıştı.
 
Siyonist lobisinin Avrupa ve Türkiye medyasında ki uzantılılarının kendisine destek vermesi karşılığında, bu iş hiçte zor olmayacaktı, lakin öyle de oldu ” gerekirse papaz elbisesi bile giyerim” diyen UZUN anlaşmaları sağlamıştı.
Siyonist lobisi adeta Erdoğan’ın iktidar olabilmesi için kolları çemirlemiş, lobiye dahil olmayan medyaları bile büyük paralar ile Erdoğan’ı tanıtmaları yönünde finanse etmişti.
Bunu elbette bedava yapmıyorlardı, karşılığında Siyonist lobisinin hayalini gerçekleştirecek,
Siyonizm’in ne  olduğunu bilmeyenler için; -Filistin’de Yahudiler için yeniden bir vatan kurulmasına destek veren uluslararası Yahudi siyasi hareketidir. Söz konusu alan, Tevrat’ta bahsi geçen ve İsrail Diyarı (İbranice: Eretz Yisra’el) adı verilen topraklardır.-
Görüşmelerin Istanbul ayağında sık sık ben ve bir iki arkadaşımda hazır bulunuyordu.
Görüşmelerin en önemli odak noktası, genişletilmiş ortadoğu projesidir, UZUN’un  karanlık ekipleri ile birlikte ortadoğu’yu kan gölüne çevirerek, arap ülkelerini zayıflatması ve bu ülkeleri siyonist lobilerine sunması olacaktı, lakin öylede oldu. Ortadoğuyu kan gölüne çevirdi, El-Kaide ve uzantıları ile el sıkışarak ziyaretlerinde bile bulundu.
Proje tamamdı, start verilmişti, fakat partimize ortadoğuyu kapsayan islam-i kimlik kazandırmak lazımdı, bunun için arap ülkelerinde ki en etkin oluşum müslüman kardeşlerdi.
Oluşumun başındaki  Dünya Müslüman Alimler Birliği başkanıYusuf al-Qaradawi ile’de anlaşılmıştı. Senaryo hazırdı.
Ortadoğuyu kan gölüne çevirerek, zayıflatacak olan UZUN 2002’de artık iktidardı.
Türkiye üzerinde etkin bir kitleye sahip olan Gülen ve camiası ile’de anlaşılmıştı.-
Her imkanda ”kandırıldık” diyen UZUN aslında islam-i bir oluşumun’da kuyusunu kazmaya çoktan başlamıştı.
İleri ki süreçte Gülen harekatının BOP projesini öğrenmesi ile birlikte buna karşı çıkması, bugünkü zulmün ana temelidir. (Her şeyi tek tek yazacağım).
”One Minute” sahnesi 14 gün önceden kurgulanmıştı, ortadoğuda ki müslümanlar üzerinde büyük bir algı oluşturulacaktı, lakin öyle de oldu.
Kronolojik olarak yazmayacağım içimden geldiği gibi yazacağım.
Gün gün her yapmış olduğun pisliklerini anlatacağım, vicdanım artık senin gibi eli kanlı birine tahammül edemiyor, siyonistler üzerini çizeli iyice zivanadan çıktın.
El kaide, Işid ve uzantılarına yaptığın yardımlar, bugün Kilis’e bir bir geri atılıyor, emri verende sensin, tek derdin yargılanmadan kurtulmak için başkanlık sistemine geçmenin gerektiği, olmayacak UZUN olmayacak, ben olduğum sürece bu hayalin gerçek olmayacak.
 
-Ardında durduğun kanlı eylemleri
-İhaleleri
-Şantajları
-Hırsızlıkları
-Kaset ile siyasete ve din adamlarına yaptıklarını
-Tetikcilerini
-Yargıyı ve kolluk güçlerini nasıl ele geçirdiğini
-Sana biat etmeyenlere nasıl kumpas kurduğunu
-Çıkacak diye ödünün koptuğu Türgev’de ki kız çocuklarına yaptıklarınızı
-Eli kanlı çetelerini
-Kimyasal/Non-Kimyasal silah transferleri
 
Her şeyi ama her şeyi, BİR BAKAN olarak yazacağım, öldürdüğün onca masum insanın ahı artık seni ondurmaz. Sen artık bir lider değil Diktatörsün. Kullanıp atmadığın insan kalmadı.
Gel benide susturdur susturduğun gazeteciler gibi…
Vakit buldukca gün gün deşifre edeceğim
Selam ve Dua ile….