Kadın İşbirliğini Geliştirme Derneği Başkanı Dr. Sema Karaoğlu, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla kutlama mesajı yayımladı. Hayatları pahasına aydınlık bir Türkiye için çalışmaktan geri durmayan öğretmenleri kutlayan Karaoğlu, "Cumhuriyet değerlerine bağlı öğretmenlerimizin varlığıyla en karanlık dönemler bile bilim ve sanat ışığı ile aydınlanacaktır." dedi.Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA)
24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Kadın İşbirliğini Geliştirme Derneği Başkanı Dr. Sema Karaoğlu, bir kutlama mesajı yayınladı.  "Öğretmenlerimiz değerlerimizin gelecek nesillere aktarılmasında, bilimsel gelişmelerin ortaya çıkmasında, çocuklarımızın özgür ve yaratıcı düşüncelerinin var olmasında en önemli görevi üstlenmektedirler." diyen Karaoğlu, "Bütün baskılara rağmen kutsal mesleği layıkıyla yapan, çağdaşlaşma ve aydınlanma çabalarına öncülük eden öğretmenlerimizin yaşadığımız dönemdeki sorumluluğu tarihidir" ifadelerini kullandı.

Dr. Sema Karaoğlu, "Eğitimdeki bilimden çok uzak ve liyakatsiz politikaları, birçok gencimizin eğitimlerini yurt dışında sürdürmelerine veya bunu arzulamalarına sebep olmaktadır. Bu nedenle bir çok isim ülkemizde imkan bulamayınca yurt dışını eğitim için tercih etmektedir. İktidarın  maalesef eğitimde sürekli bir sistem değişikliği yaparak, eğitimi yap boz tahtasına dönüştürerek kaliteyi düşürmüştür.  Siyasi kaygılar sonucu menfaat ilişkileri, yöneticilerdeki  liyakatsizlik, adam kayırma, torpil, beyin göçüne neden olmuştur." dedi.

Bugün öğretmenlerin bir çoğunun geçim sıkıntısı çektiğini ve ülkede atanamayan öğretmenlerin sayısının yüz binleri geçtiğini belirten Karaoğlu, "Öğretmenlerimizin emekleri ücret ile ölçülemez. Cumhuriyet değerlerine bağlı öğretmenlerimiz, en karanlık dönemler de  bile bilim ve sanat ışığı ile geleceğimizi aydınlattılar ve aydınlatmaya da devam ediyorlar. O yüzden öğretmenlerimizin geçim derdine düştüğü sistem değil, eğitim ve öğretim derdine düştüğü bir sistemi tesis etmek zorundayız. Yine sadece üniversite mezun sayısını artırmak üzerine kurulu sistemi değiştirip, insanların mezun olduğunda atanabileceği bir sistemi kurgulamak gerekir. Sürekli değişen eğitim sisteminin sorunları, sözleşmeli öğretmenlerimizin üzerindeki baskı; öğretmenlerimizin emeklerinin karşılığını ve hak ettikleri saygıyı görememelerine neden olmaktadır." dedi.

Dr. Sema Karaoğlu, geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirilen uzmanlık ve başöğretmenlik sınavı ile öğretmenlerin gereksiz yere tedirgin edildiğini de belirtti. Karaoğlu, "1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'na göre öğretmenlik özel bir ihtisas alanıdır. Yani öğretmenliğin bir uzmanlık mesleği olduğu, adaylığı kalkan her öğretmenin de uzman olarak değerlendirilmesi gerektiği nettir. Diğer bir unvan olarak sunulan 'başöğretmenlik' unvanı ise asla kabul edilemez. Bu ülkede bir tane başöğretmen vardır; o da Mustafa Kemal Atatürk'tür. Bir 'başöğretmenlik' unvanı kullanmak siyasi anlamda başka bir anlayışın resmidir. Bir başka bakış açısı ile öğretmenler arasında sınıf ayrımı ortaya çıkacak, öğretmenler odasına farklı statüde öğretmenlerin girmesi iş barışını da bozacaktır. Yine veliler arasında da bir kaos durumu ortaya çıkacak, her veli öğrencisini uzman  veya başöğretmen olarak sınıflandırılan öğretmenden ders almasını isteyecek, bu durum ise okul yöneticilerini sıkıntıya sokacaktır. Bu durum yeniden gözden geçirilmeli; okul, yönetici, öğretmen, veli ve öğrenci arasında çıkacak kaos önlenmelidir." dedi.

Gaziantep'in Karkamış ilçesine atılan roketlerle şehit olan 22 yaşındaki öğretmen Ayşenur Alkan'ı da rahmetle anan Dr. Sema Karaoğlu, “Ülkemizin kalkınması, çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkması ancak öğretmenlerimizin yetiştireceği fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesillerle mümkündür. Anne ve babalardan sonra çocukların yetişmesinde en hayati rolü üstlenen öğretmenlerimizin hak ettiği saygı ve şükranı görmesi gerektiğine inancımla; Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’e Başöğretmenlik ünvanının verild