Çocuk Ergen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel, yeni yıla sayılı günler kala 2021 için manâlı tavsiyelerde bulundu. Geride bırakmaya hazırlandığımız 2020 yılının pandemi sebebiyle bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de zorlukla geçtiğini gösteren Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel, bu dönemden çocukların da negatif şekilde etkilendiğini söyledi.

Sosyalleşmeden uzak kaldılar

Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel, çocukların özellikle sosyalleşmeden uzakta kaldıklarına dikkat çekerek “Çocuklar açısından zor bir sene oldu. Özellikle okulların yüz yüze eğitime geçmesi nedeniyle fazla etkilendiler. Her şeyden önce arkadaşları ile görüşmeleri azaldı, mektep ortamındaki sosyalleşmeden uzakta kaldılar. Uzaktan eğitimde dikkatlerini vermekte zorlandılar. Bu dönem ayrıca çocuk keza aile için bir sosyal izolasyona niçin oldu ve çocuklar sadece arkadaşlarından değil, akrabalarından da uzakta kaldılar. aynı zamanda eğer bir kayıp yaşanmışsa bu durumun da çocuklar üstünde etkileri oldu. Sevenlerini, akrabalarını vedalaşamadan kaybeden çocuklar oldu” diye konuştu.

Aileleri daha pozitif süre geçirdiler

Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel, “Çocuklar için en olumlu taraflarından biri, aileleri ile daha pozitif paylaşım yapacakları zamanları oldu. Ama bu durum beraberinde bazı aileler için çatışmaların artmasına da neden oldu” dedi.

Her çocuk bambaşka etkilendi

Çocukların bu dönemde etkilenmelerinin yaş dönemlerine kadar farklılık gösterdiğini gösteren Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel, altta yatan ruhsal rahatsızlıkları yer alan çocukların bu dönemde daha çok etkilendiğini kaydetti. Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel, şunları söyledi:

“Okul öncesi dönemde bulunan çocukların ebeveynlerinin ruhsal durumundan etkilenmesi daha artı oldu. Bilhassa altta yatan ruhsal rahatsızlıkları olan çocuklar pandemi döneminde daha çok etkilendi. Örneğin dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan veya özel öğrenme güçlüğü yer alan çocuklar uzak eğitimden yaşıtları dek faydalanamadılar. Dikkatlerini sürdürmekte zorlanma, daha artı ekrana maruz kalma, konut içinde dikkatlerini dağıtan şeylerin pozitif olması, ev ortamında okul disiplinin uygulanmasının şiddet olması, öğretmenle kurulan ilişkinin azlığı bunun nedenleri arasında gösterilebilir. 

Yeme bozukluklarında çoğalma görüldü

Öncesinde depresyon, endişe bozukluğu güya rahatsızlığı bulunan çocukların yaşadıkları sosyal izolasyon nedeniyle şikayetlerinde yükselme olmuş olabilir. Yeniden yeme bozukluklarının arttığını gördük. Duygusal yeme ihtiyacı yer alan çocukların içinde bulundukları stresli etraf sebebiyle yeme alışkanlıkları değişti. Çocukların uyku alışkanlıkları değişti. Ekrana bakma süreleri arttı. Bu şart internet bağımlılığına yatkın çocuklar için epeyce sorun teşkil etti.”

Ruhsal dayanıklılık ve esnekliğin önemi anlaşıldı

Pandemi sürecinde ruhsal sağlamlık (resilience) olarak adlandırılan kavramın öneminin anlaşıldığını bildiren Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel, “Rezilyans şiddet durumlar karşı esneyebilme, dayanıklı olma ve durumla başa çıkma kapasitesidir. Lüzum çocuk lüzum erişkin olsun, yeniliklere daha kolay adapte olan, stresli ortamlarda şartlarını dönüştürerek yeni rutinler yaratabilen kişilerin pandemi ile daha kolay başa çıktığını gördük. Ola Ki defalarca bir pandemi olmayabilir oysa çocuklar zaman içerisinde birçok stresli olaya maruz kalacaklar. bu nedenle çocukları rezilyansı adaleli bireyler olarak yetiştirmek önemli” dedi. 

Sosyal desteğin kıymeti anlaşıldı

bununla birlikte iletişimin, paylaşımın, sosyal desteğin ne kadar manâlı olduğunun hatırlandığına da uyarı çeken Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel, “Kişiler negatif ruh halinin yakınları ile paylaşımda bulundukça azaldığını, sosyal desteğin daha eksik hissedildiği zamanlarda arttığını deneyimlediler” dedi.

Ebeveynler çocuklarına daha fazla zaman ayırmalı

“Hayata ne olursa olsun devam edebilmek, üretmek, elinden geleni yapmak, mücâdele etmek hayata kasıt katan uğraşılardır” diyen Yüksel, “2021 yılında da önlemlerini alan, kendi sorumluluklarını haberdar olan, olumsuz koşullara karşın çabalayan, uğraşan ebeveynler çocuklarına iyi birer rol model olacaktır. Ebeveynler çocukları ile beraber geçirdikleri vaktin kıymetini bilmeli, onları dinlemeli, beraber faaliyetler yapmalı. Evde bir armoni olması, eğitim uzak da olsa çocukların uyku alışkanlıklarının yaşlarına yerinde olması, ekran sürelerinin ruh sağlıklarını bozmayacak sınırda tutulmasına özen gösterilmesi gereklidir” tavsiyesinde bulundu.

Yaşanan sorunlar için uzmana başvurulmalı

Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel, “Ebeveynler bu süreçten çocuklarının etkilendiğini düşünüyorlarsa süre kaybetmeden bir çocuk psikiyatri uzmanından destek almalıdırlar. Pandemi döneminde tedavilerin aksatıldığına çok şahit olduk. Tedavilerin aksaması problemlerin kronikleşmesine ve ileride daha baskı çözüm bulunmasına neden olabiliyor” uyarısında bulundu.

Kaynak: www.milliyet.com.tr