Kişisel sınırlar daraldıABONE OL

Kişisel sınırlar daraldı

Evlerde geçirdiğimiz zamanla bireysel sınırlarımızın da daraldığı bir noktadayız. Tüm bu olumsuz bu duyguları yaşarken dahası sosyal izolasyonda edinmek çocuklu aileler ve beraber yaşamış çiftler için de daha zorunlu bir hal aldı. Kendimize ve ilişkilerimize dair dayanma seviyemizin azaldığını görüyoruz. Hatalı anlaşılmalar, iletişim ve hiddet problemleri artarken daha önce ayrım edilmeyen yeni sorunlar da gün yüzüne çıkmaya başladı. Fakat burada iki yol var: Ya partnerimizle beraber bu savaştan el ele tutuşup beraber çıkacağız, ya da yaşadığımız bu kriz dönemini daha büyük bir kaosa dönüştüreceğiz. Peki bu salgın sürecinde ilişkilerimizi gözetmek namına neler yapabiliriz?

1. Sorunlarınızı çözmek için duygularınızı ifade edin ve empati kurun

1. Sorunlarınızı çözmek için duygularınızı ifade edin ve empati kurun

Ev içerisinde sorunlara nasıl yaklaştığınız fazla önemli. Çiftler aralarında anlaşmazlıkların yaşanmasının alışılagelmiş olduğu bir dönemdeyiz. Ancak burada uyarı etmeniz gereken konu soruna çözmek için mi yaklaşıyorsunuz yoksa haklı çıkmak için mi? Ilk Önce kendinize ne istediğinizi sorun. Arkasında yargılayıcı ve suçlayıcı bir tutumu kenara bırakarak partnerinizin nasıl hissettiğini ve neye ihtiyacı olduğunu anlamaya çalışmalısınız. Yaşanan tartışmaları duygularınızı ve düşüncelerinizi betimlemek için bir fırsat olarak görebilirsiniz. Eğer yalnızca kendinizin veya karşıdakinin beklentilerine göre yaşarsanız ilişkiniz bir noktada çıkmaza girecektir. Genel Olarak partnerimizin de bizimle hatıra şeyler hissettiğini varsayma eğilimindeyiz. bu nedenle tartışma anlarında partnerinizin zihnini okumaya niyetlenmek yerine onunla açık bir irtibat kurmayı deneyin.

2. Duygularınızı ve davranışlarınızı gözlemleyin. Ardındaki ihtiyaçları araştırın

2. Duygularınızı ve davranışlarınızı gözlemleyin. Ardından ihtiyaçları araştırın

İlişkinizde ihtiyaçlarınızı nasıl bir şekilde ifade ediyorsunuz? Kendinizi şahlanmış, endişeli veya incinmiş hissettiğinizde nasıl davranıyorsunuz? Partneriniz veya siz ne kadar çoğunlukla ve hangi durumlarda öfkeleniyorsunuz? Her lahza patlamaya hazırlanmış saatli bir bomba gibi misiniz? gereksiz yere sinirlendiğinizi ve abartılı tepkiler verdiğinizi düşünüyor musunuz? Öfke bir süreden daha sonra hakaret ve şiddete mi dönüşüyor? Tartışma derhal hangi otomatik görüşler devreye giriyor? Bu ve bunun gibi soruları kendinize sormak, yaşadığınız sorunlarla baş etmeye çalışırken nerede bir engel olduğunu görmenize muavin olabilir. Şimdiye kadar kullandığınız yöntemler başarısız sonuçlandıysa daha öbür bir yol izlemenizin zamanı gelmiş demektir.

Öfke de her duygu değin işlevsel ve olağan bir duygudur. Öfkenizi yoklama yapabilmek baskı olsa da öfkelendiğinizde sergilediğiniz davranışlar sizin kontrolünüz altındadır. Öfkeniz bundan böyle yok edici bir hal almışsa ve karşınızdaki kişiye hasar veriyorsa bundan böyle bu bayağı bir tavır değildir ve burada çözülmesi gereken bir problem vardır. Bu konuda karşı tarafın sınırı doğru bir şekilde çekmeyi öğrenmesi gerekmektedir.

Birçok vakit bir tartışma veya ağız dalaşı esnasında partnerinizin size ne kadar öfkelendiğini veya kurduğu cümlelere odaklanırsınız. Oysa burada öfkenin reel duyguları gizleyen bir maske olduğunu hatırlamalısınız. Öfkenin aşağı genellikle bir nefret edilen şey, değersizlik veya suçluluk gibi bastırılmış bir duygu yatmaktadır. Güvende olmama duygusal ve bağlanma ihtiyaçları bireylerin daha korumacı ve kırılgan bir eğilimde olmasına niçin olabilir. Kişinin bu duygusuyla yüzleşmesi sorunun çözümündeki en kayda değer adım olacaktır.

3. Acele etmeyin

3. Telaş etmeyin

Yaşanan sorunlardan nedeniyle ilişkinizin çıkmaza girdiğini ve bundan böyle diğer seçeneklerin kalmadığını düşünebilirsiniz. Ama şunu hatırlamakta menfaat var; doğaüstü bir süreçteyiz ve her birimiz kendimizi dört duvar içinde ister istemez zorlama aşağı hissediyoruz. Dolayısıyla hayatınızı tamamıyla etkileyecek bir kararı tahsis etmek için doğru bir süre olmayabilir. Bu dönemin geçici bir dönem olduğunu unutmayın. Gerçekleştirmek istediğiniz büyük değişiklikleri bir dönem ertelemek ileride sorunları daha mantıklı ve nesnel bir şekilde değerlendirmenize yardımcı olabilir.

4. Bireysel sınırlarınızı belirleyin

4. Kişisel sınırlarınızı belirleyin

Sağlıklı bir ilişkide bireylerinin birbirinin zihinsel, ruhsal ve bedensel sınırlarına saygı göstermesi çok önemlidir. Evde bu değin fazla vakit geçirirken müşterek alanların da paylaşımı arttı. Kendinize ve partnerinize ayırdığınız zaman dengelenmiş değilse bir süreden sonradan kendinizi gergin, bıkkın ve yorulmuş hissedebilirsiniz. Her gün kendinizle baş başa kaldığınız, size iyi gelecek şeyleri yerine getirmek için bağımsızlık hissettiğiniz bir alanınız ve zamanınız olmalı. Oysa bireyselliğe alan yaratırken zorlandığını düşünüyorsanız partnerinizin bunu istenmeme mesajı olarak alıp almadığını anlamaya çalışabilirsiniz. Bu ihtiyacınızı nazik, cana yakın ve doğru bir şekilde ifade ettiğinizde partneriniz de sizi anlayacak ve sınırlarınıza hürmet duyma deneyimi geliştirecektir.

Yalnız kaldığınız bu alan içerisinde kendi uğraşlarınız ve öz bakımınız ile ilgilenebilir, arkadaşlarınız ile sohbet edebilir, çalışma yapabilir veya kitap okuyabilirsiniz. Incelemeler birbirini gün içinde daha eksik gören çiftlerin birbirini daha çok özlediğini ve dolayısıyla daha sağlıklı bir ilişki yaşadıklarını gösteriyor. Her gün her şeyi partnerinizle beraber gerçekleştirmek bir süreden sonradan ilişkinin monotonlaşmasını ve heyecanının azalmasına niçin olacaktır. İlişkiye canlılık getirmek istiyorsanız önce kendinizi kişisel olarak canlandırmalısınız.

5. Sorumluluk alın

5. Yükümlülük alın

İçinizde ne kadar büyük bir fırtına olsa da davranışlarınızın ve duygularınızın tek sorumlusu yeniden kendinizsiniz. Eğer bu sorumluluğu büyük bir yiğitçe kabul ederseniz, sorunlarınızla yüzleşebilir ve çözmek namına kendinize bir fırsat yaratabilirsiniz. İlişkinizde yapacağınız en büyük hata kendi negatif duygularınız yüzünden aleyhinde tarafı suçlamak olacaktır. Güç bir karakterle beraber olabilirsiniz ama negatif duygularınızla idare etmek sizin elinizdedir. Sessiz kalıp içinize atmak sorunları çözmeyecek yalnızca sürmesine neden olacaktır. Ana soru şu; Siz bunu başkalaşmak için hazır mısınız?

6. Farkındalıklarınızı artırın

6. Farkındalıklarınızı artırın

Pandemi sürecinde ilişkinizin içindeki kuvvetli ve olumlu yanları keşfetmek atacağınız birincil adım olabilir. Beraberliğinizde sizi besleyen kaynakları, ilişkinize keyif ve güven veren şeyler nedir? Karantinayı kendi içine dönmek ve ailesiyle vakit geçmek için bir fırsat olarak görenlerin bu dönemi daha dinç atlattığını görebiliyoruz. Hem parterinizi hem de kendinizi daha yakından tanıyabileceğiniz sınırsız bir vakit var önünüzde.

İlişki içindeki duygularınızı, düşüncelerinizi ve davranışlarınızı gözlemleyin. Bedeninizin ve ruhunuzun ihtiyaçlarına ses verin. Çünkü bir birey kendi ihtiyaçlarının daha haberdar değilken bir ilişki içinde de işlevsel bir şekilde var olamaz. bununla beraber konut içerisinde partnerinizle beraber geçirdiğiniz zamanın kalitesini değerlendirin. Bu süre ilişkilerinizi nasıl etkiliyor? Memnun olduğunuz ve değiştirmek istediğiniz şeylerin listesini yapın. Sevgi, saygı, güven ve anlayışın ilişkinizdeki rolünü araştırın.

7. Beklemeyin, yapın

7. Beklemeyin, yapın

İlişkilerde en çok yapılan hatalardan biri de; defalarca karşımızdaki kişinin duygularımızı ve düşüncelerimizi anlamasını beklemek. Anlaşılmak istiyorsanız anlatın. Değersiz hissediyorsanız partnerinize bedel verip vermediğinizi düşünün. Takdir bekliyorsanız önce siz partnerinizde sevdiğiniz şeyleri onaylayın. Coşku istiyorsanız yaratın. Yardıma ihtiyacınız varsa isteyin. Bir sorununuz varsa paylaşın. Tüm çarelerin tükendiğini hissettiğiniz anlarda paylaşımın kendisi çözümün bir anahtarı olduğunu unutmayın.

8. Görev dağılımı yapın

8. Atama dağılımı yapın

Pandemi ile rollerin dengesi de değişmeye başladı. Geleneksel davranış kalıplarından sıyırılıp yeni bir düzene emrindeki tutulduk. Anne ve babanın ayrıca konut işlerinde keza de çocuk bakımında eşit rol alması ilişkideki dengeleyen en manâlı öğe oluyor. tek başına kadının ev işlerinde daha çok rol olması bir süreden sonra cinsel hayatı da etkilemeye başlıyor.

9. Destek alın

9. Takviye alın

İlişkilerin bizi tükettiğini hissettiğimiz noktada ara sıra o anki gösterme açılarımız sorunu çözmeye tezgâhtar olmayabilir. böylece bazen profesyonel bir yardım ilişkinize sihirli bir değnek etkisi yaratabilir. Eğer birbirinizi seviyorsanız ve bu süreci beraber atlatmak istiyorsanız destek almaktan çekinmeyin. Yeni başa çıkma becerileri ve olumlu inançlar geliştirmek ilişkinize daha dinç devam edebilmenize yardımcı olacaktır.

Kaynak: www.milliyet.com.tr URL: http://www.milliyet.com.tr/pembenar/galeri/asklar-sinavdan-geciyor-iste-pandemide-aski-korumanin-9-yolu-6422233