Yenibiris.com’un Babalar Günü’ne özel yaptığı anketlerin sonuçlarına göre çalışan babalar çocuğuna yeterli zamanı ayıramamaktan şikayetçi. 

Site üzerinden ve eposta yoluyla yapılan anketlere 2106 kişi katıldı. Katılımcıların yarısından fazlası çocuğuyla nitelikli zaman geçiremediğini belirtti. “Bazen ayırabiliyorum” şıkkını seçenlerin oranı ise yüzde 23 olurken zaman ayırabildiğini söyleyenlerin oranı yüzde 20’de kaldı. 

Çalışan bir baba olarak, çocuğunuza yeterli zaman ayırabiliyor musunuz?
Evet  % 20 
Bazen % 23 
Maalesef hayır % 57
Toplam Oy Sayısı: 2106

Yönetici konumundaki babalarda da durum farklı değil. İnsan kaynakları yöneticileri yoğun çalışma temposunda çocukları ile nitelikli zaman geçirme konusunda zorlanıyor. Çocuklarıyla nasıl zaman geçiriyorlar? Peki İK’cı avantajını kullanıp çocuklarının geleceği konusunda onları yönlendiriyorlar mı? Çeşitli sektörlerden İK yöneticilerinin cevapları şöyle... 

“İstanbul’da vakit ayıramıyordum” 
Fatih Tay - Merit International Hotels&Resorts İK Direktörü 
Oğlum 2,5 yaşında. İstanbul’da yaşarken onunla nitelikli zaman geçiremiyordum ancak Kıbrıs’a yerleştikten sonra kahvaltıda, akşam yemeğinde hep beraberiz. Çocuğunuza zaman ayırabildiğinizde, işinizin çocuğunuzla zaman geçirmeye engel bir şey olduğu düşüncesinden de kurtuluyorsunuz. Oğlumla Kıbrıs’ın ortamından ve doğasından faydalanarak metropolde yapamadığımız şeyleri yapıyoruz. Eşim de dinlenmiş oluyor.
İleride hayatı tanımaya başladığında kendisine önerilerim olacaktır ancak, bence çocukları meslek seçimi konusunda serbest bırakmak gerekli. İK’cı olmamın avantajlarını oğlumun gelişimi esnasında onu izleyerek ve yeteneklerine göre hangi mesleğe daha yatkın olduğunu anlamaya çalışarak kullanmayı planlıyorum. Bu izlenimlerimi kendisiyle paylaştıktan sonra tercih onun elbette. 

“Hafta sonlarını değerlendiriyoruz”
Lütfi Seyrekel - TAB Gıda İnsan Kaynakları Koordinatörü
Kızım Ece 11 yaşında. Özellikle hafta sonlarını çok iyi değerlendirmeye özen gösteriyoruz. Eşim alışverişteyken kızımla sinemaya gidiyoruz. Ama en sevdiğimiz aktivite yemek yapmak. Mutfağı dağıtmayı saymazsak çok güzel kek ve kurabiyeler yapıyoruz.
Şu an yaşı küçük olduğu için meslek seçimi konusunda sağlıklı karar verebilmesi biraz güç. Zaman zaman değişen ilgi alanlarına göre anlık bazı mesleklere yönelebiliyor. Geçen yıl, ürünler kasadan geçerken çıkan “dııtt” sesinden hoşlandığı için kasiyer olmayı bile istemişti... Biz de bazen mesleki olarak ciddi konuşmalar yapıyor ve kendisinin mutlu olacağı bir mesleği tercih etmesi yönünde eğilimimiz olduğunu iletiyoruz.
İK’cılar olarak trend meslekleri, gelecekteki pozisyonlarını daha iyi takip ettiğimiz için ileride çocuğuma bazı yönlendirmelerde bulunabileceğimi düşünüyorum. Son kararı kendisi verecektir ama meslek seçimi konusunda benim fikirlerimi de dikkate alacağına inanıyorum.

“Seçimlerine saygı gösteriyorum”
Ercan Avcı
Gökbora Şirketler Grubu İK Yöneticisi
20 yaşında üniversite öğrencisi bir kızım var. Derslerinden arta kalan zamanlarda -ki genelde bu hafta sonları oluyor- onun ilgi alanındaki konularda sohbet ediyor ve fırsat buldukça İstanbul’un ilgi çeken yerlerini hep beraber geziyoruz. 
Lise yıllarından bu yana ilgi alanları ve meslek seçimi konusunda her zaman onun seçimlerine saygı gösterdim, eksik bilgilerini tamamlamaya çalıştım ve çalışıyorum. Problem çözme ve iletişim konularında kendisine tecrübelerimi aktarıyorum. 

“Terzi kendi söküğünü dikemiyor”
Serdar Kalaycıoğlu 
Peryön Türkiye İnsan Yönetimi Derneği Ege Şubesi Başkanı 
İki oğlum var, 17 ve 28 yaşlarında. Biz üç kuşağız: Baby boomer ben, Y kuşağı büyük oğlum Lemi ve Z kuşağı küçük oğlum Kaan. Fırsat buldukça beraber olmaya çalışıyoruz. Balığa çıkarız, maça gideriz. Pazarları ailece beraber oluruz. Bu sene çok yoğun geçiyor bizim için, küçük oğlum üniversite sınavlarına hazırlanıyor büyük oğlum ise evlilik hazırlığında. Evde tam bir koşuşturmaca ve zamana karşı yarış var. 
Büyük oğlum makine mühendisi ve Arge’de mekanik tasarımcı olarak çalışıyor. Üniversite ve bölüm seçiminde ona yardımcı oldum. Yeni nesil daha bilinçli. Küçük oğlum şu an hangi okula, hangi bölüme gitmek istediğini biliyor. Seçtiği bölümlerin artısını, eksisini anlatıyorum o da sonuçlara göre kararı kendisi verecek. Çocukların kendi isteklerine göre hareket etmesi gerek. Biz sadece bildiğimizi aktarırız. 
Yıllardır öğrencilere meslek seçimi ve kariyer dünyası konusunda konuşmalar yapıyorum, ÖSS birincisi bile geldi, sorular sordu. Herkesle bilgilerimizi paylaştık ama en zoru çocuklarımız ile olan durumumuz galiba. Hani derler ya terzi söküğünü dikemezmiş bizimki de o misal. 

“İstediğim kadar zaman geçiremiyorum”
Azmi Yılmaz
Ağaoğlu İnsan Kaynakları Direktörü 
Oğlum Mahmut Efe 12, Kızım Saliha Ece 8 aylık. Çocuklarımla arzu ettiğim kadar nitelikli zaman geçiremiyorum. Kızım doğduktan sonra daha fazla zaman geçirmeye özen gösteriyorum. Oğlum hemencecik büyüdü. Çok şey kaçırdığımı düşünüyorum. Oğlumun ilgi alanlarına yoğunlaşmaya, bol bol sohbet etmeye çalışıyorum. Beraber seyahat ediyoruz. Oyun ve eğlence merkezlerine gidiyoruz. Birbirimize arkadaşlık ediyoruz.
Bence meslek seçiminde çocuklara yardımcı olunması gerek. Biz İK’cıların da deneyim ve bilgilerimizi çocuklarımıza aktarmamız, kariyer gelişimlerine katkıda bulunmamız onlar için bir kazançtır. Okul seçiminde onun da fikrini alıyorum ama etkin rol oynuyorum. Şimdiden meslekleri tanımaya başladı. İşyerinin etkinliklerine davet ediyor, insanlarla işleri konusunda doğrudan sohbet etmesini teşvik ediyorum.