0-1 YAŞ:ABONE OL

0-1 YAŞ:

Annenin, babanın bakım verenlerin kaygısı bebeklerde huzursuzluk, uyku ve gıda problemleri biçiminde ortaya çıkıyor.

Bebeğin bakım verene tehlikesiz bağlanma geliştirmesi beklenirken, bu dönemde annede, bakım verende bunalım, kaygı, yüksek gerginlik düzeyi bağlanmayı etkileyebiliyor. Bu durum çocuğun gelecekte hayatla ve öteki insanlarla kurduğu ilişkileri olumsuz etkileyebilir.

1-3 YAŞ:

1-3 YAŞ:

Konuşmaya başlayan, hareket özgürlüğü kazanan ve sosyalleşmeye başlayan çocuklar pandemi döneminde daha fazla ailelerinin nasıl hissettiğine tabi olarak ayrılık kaygısı, anneye, babaya yapışma, ayrılmak istememe, onların yokluğunda rahatsızlık, davranış problemleri gösterebiliyor.

Vesvese ve stres düzeyine göre, kendinin veya yakınlarının hastalıkları uykuya dalamama, sık uykudan kalkma, korkulu rüya görme, iştahsızlık, rahatsızlık, öfkelilik hatta öfke nöbetleri, uyku ve besin problemleri de görülebiliyor.

İnsanların sürekli maske ile gezmeleri, birbirlerinden uzakta durmaları, dokundukları yerlerden mikrop, virüs bulaşır kaygısı nedeniyle gösterdikleri davranışları gözlemlemeleri, ailelerinin ve kreşe gidiyorsa öğretmenlerinin bu konularda aralıksız uyarması dış dünyayı tehlikeli algılamalarına neden olabilir. Pandemide, dış dünyaya güvensizlik algılarının oluşması gelecekte onların vesvese düzeyi yüksek bireyler olarak gelişmelerine sebep olabilir.

3-6 YAŞ:

3-6 YAŞ:

Mektep öncesi bu dönemde ailenin çocuğa yansıyan olumsuz duygularının yanı sıra, uyaran eksikliği, sosyal çevre eksikliği sebebi ile sosyal, bilişsel gelişimi beklenenden daha yavaş olabilir. Bu yaş grubunda çocuklar virüsleri onlara ve sevdiklerine zarar verebilecek canavarlar olarak algılayabilir, dış dünyadan bu sebeple daha fazla korkabilirler.

Bilhassa onları korkutabilecek görsellerden, konuşmalardan gözetmek fazla manâlı. Bu korkular günlük hayatlarına kimsesiz kalmak istememe, bakım verenlerinden terketmek istememe, uykuya dalmakta güçlük, sık uykudan kalkma, korkulu rüyalar, gün içinde rahatsızlık, öfkelilik biçiminde kendini gösterebiliyor.

6-11 YAŞ:

6-11 YAŞ:

İlk ve ortaöğretim çocuklarında online eğitim döneminde sorumluluklarının yerine getirilmesinde zorluklar, fiziki aktivite azlığı, akranları ile vakit geçirememeleri, ailelerin hoca rolüne geçmesi sebebi ile çocukların ve ailelerin kaygı, bitkinlik, öfke gibi olumsuz duygu yoğunluğunda yükselme ve aile içi çatışmaların arttığı görülebiliyor.

Ölümü algılayabilen bu yaştaki çocuklar bir yakınını kaybettiyse ya da bu dönemde çoğu kez çevresinden yakınını kaybedenleri duyuyorsa kaygıları daha da artar. Mutsuzluk, gönülsüzlük, derslere odaklanamama, öğrenme güçlüğü, uyku problemleri, fazla yeme ya da iştahsızlık, beslenmeyi reddetme gibi yeme problemleri hatta bozukları görülebilir.

11-14 YAŞ:

11-14 YAŞ:

Ergenliğin başlangıcı ve orta evrelerindeki bu çocuklar akranları ile görüşememeleri, sosyal hayatın eksikliği, aralıksız aileleriyle birlikte ve onların kontrolünde olmaktan fazla etkileniyorlar. Pandeminin varlığını inkar etme eğilimi, etkilenmiyor görünmelerine de bu grupta epeyce sık karşılaşılır.

Bu dönemde sorumluluklardan kaçma, akademik kayıplar, odaklanma ve motivasyon güçlükleri, enerji azlığı, müsamaha aldığı aktivitelere alaka kaybı, uyku ve yeme sorunları, öfkelilik hali, aile içi çatışmalar ile ekran, oyun, internet bağımlılığı şeklinde görülebilmektedir.

15-18 YAŞ:

15-18 YAŞ:

Ergenliğin orta ve geç dönemlerindeki bu yaş grubunda adi dönemlerde de sıkça görülen gelecek kaygısının pandemi ile birlikte de daha sık ve ağırlaştığı görülebiliyor. Akranlarından uzakta olmaları, aile ile daha fazla zaman geçirme ve sorumluluklarının daha pozitif hatırlatılması, çatışmaları, gelecek kaygıları ve depresif bulguları arttırabiliyor.

Bu grupta ümidini yitirme, değersizlik, çaresizlik gibi depresif bulgularda, buhran sıklığında artış, kendine zarar verme, intihar girişimleri bile görülebiliyor.

Kaynak: www.milliyet.com.tr