ABONE OL

Kendini önemsiz hisseden kişi toplum içerisinde ya da içsel olarak kendini önemsiz görür ve varlığının bir değer taşımadığına inanır.

Oysa fiilen “Hiç kimse sizin izniniz olmadan, size kendinizi değersiz hissettiremez.”

Bu söz öyle doğru bir söz ancak; size kim ne söylerse söylesin, her kim ne yaparsa yapsın eğer sizde "Ben değersizim" inancı yoksa kendinizi önemsiz hissetmezsiniz.

"Mesajıma cevap vermedi acaba bana kırıldı mı?"
“Yoldayken karşılaştık bana baktı ama selamlama vermedi acaba görmemezlikten mi geldi?”
“Bana herif müşteri bakıyor acaba neyimi beğenmiyor?”
“Çaya ziyafet ettim kabul etmedi acaba benden hoşlanmadı mı?”

İç sesleriniz aslında zihninizde barındırdığınız olumsuz düşünceler

İç sesleriniz fiilen zihninizde barındırdığınız negatif düşünceler

“Acaba” diye sürekli o iç sesleriniz gerçekten zihninizde barındırdığınız olumsuz düşüncelerinizdir.

Negatif düşünceleriniz size kendinizi negatif hissettirir. Olumsuz düşünceleriniz ve duygularınız davranışlarınızı hatta hayata bakışınızı olumsuz etkiler.

Kendiniz ile ilgili inanıcınızı değiştirin

Kendiniz ile ilgili inanıcınızı değiştirin

Gerçekte bunların tüm sorumlusu, kendinizin nasıl olduğunuza inandığınız ile ilgilidir. Yani kendi benlik şemanızın "Değersiz biriyim, sevilebilir biri değilim" olduğu inancıyla ilgilidir.

O halde tedaviye bu inancı değiştirmekle başlayın. Bunun yolu da negatif düşünceleriniz zihninize geldiğinde onları geri göndermekten geçer.

Yani yolda karşılaşmış olduğunuz dostunuzun size baktığı halde selamlama vermemesini, "Görmemiş olabilir" diyerek olumlu düşünmenizle bu tedavi mümkündür.

O halde ne yapmalıyız

O halde ne yapmalıyız?

Bardağın boş tarafına değil, dolu tarafına bakarak "Bana neden eksik su koydu?" demeyip "Beni de düşündü" diyerek olumlu yaklaşmalı ve olayları kendimize bağlamamalıyız. Unutmayın insanı olaylar üzmez, olaylara bakış açısı üzer.

Kaynak: www.milliyet.com.tr