ABONE OL

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Betül Uğur Altun, “Bundan Böyle her yere arabayla ya da toplu taşıma araçlarıyla gidiyoruz. Acıktığımızda bir paket hazır gıda açıp tüketiyoruz.

Özellikle gençlerimizin elinde enerji dolu içecekler ve paketli barlar var. Harcayamadıkları enerjiyi bu ürünlerle ayrıntılarıyla artırıyorlar. Geceleri uyuklamak yerine bilgisayar veya televizyon başındalar. Aralıksız abur cubur yedikleri için de kilo almaları oluyor” diyerek diyabetle ilgili uyarılarda bulundu:

-Kovid-19 pandemisi ile uğraş ettiğimiz bugünlerde diyabetin varlığı “şart kötüleştirici” olarak kabul ediliyor.

-Diyabetle birlikte bağışıklık sistemi (immünite) zayıflıyor. Diyabetikler enfeksiyon hastalıklarına daha açık oluyorlar. Basit hastalanıyor ve daha zorlama iyileşiyorlar.

-Diyabette enfeksiyonlara aleyhinde koruyucu olan hücrelerin çalışmaları aksıyor. Mikroplarla savaşın her aşaması çok daha zorlu oluyor. Hipergliseminin bu durumu oluşturduğu düşünülüyor.

-Enfeksiyonlarla başa çıkmada koruyucu hücreler (lökositler) kuvvetsiz kalıyor. Lökositlerin virüs, bakteri ve diğer enfeksiyon ajanlarını yakalayıp imha etme güçleri azalıyor. Fena şeker kontrolünde savunma hücreleri fonksiyonlarını kaybedebiliyor ve önemli bağışıklık zayıflaması oluşabiliyor. Diyabette kanser hücresiyle çaba de benzer nedenlerle zorlaşıyor.

-Diyabetlilerde akciğer enfeksiyonlarına daha sık rastlanıyor. Zatürre (Pnömoni) daha sık görülüyor ayrıca de hayatı korkutma edecek kadar şiddetli olabiliyor. Akciğer tüberkülozu da diyabetli hastalarda daha sık, ağır ve atipik yerleşimli olabiliyor. Ülkemizde tüberküloz hastalığı da hiç nadir bir koşul değil.

-Enfeksiyon vücut için bir strestir ve stres hormonlarının yükselmesine yol açıyor. İşte bu hormonlar yüzünden şeker yükseliyor ve daha kuvvet düşürülüyor. Kısacası enfeksiyon diyabeti, şeker hastalığı de enfeksiyonu kötüleştiriyor.

-Diyabette kan pıhtılaşma bozuklukları, hipertansiyon, yürek yetmezliği gibi sorunlar yaşanabiliyor.

-Diyabetin varlığı sebep ne olursa olsun yoğun bakım süresini uzatıyor.

Diyabetli hastalar bu süreçte nasıl davranmalı, neler yapmalı

Diyabetli hastalar bu süreçte nasıl davranmalı, neler yapmalı?

Dünyada milyonlarca insanda şeker hastalığı nedenli bir afiyet sorunu kaydediliyor. Her sene diyabetle ilgili yeni düzenlemeler, öneriler, kılavuzlar ve ilaçlar sunulsa da diyabet hastalarında belirgin ve genel bir iyileşme saptanamıyor. Diyabet artık bireysel olduğu kadar toplumsal bir hastalık olarak kabul ediliyor.

Diyabetli sadece kendi kaderini yaşamıyor. Etrafındaki bireyler ve sonraki nesiller de bu hastalığın etkisinden payını alıyor. Dünyada da genel diyabet yönetimi, toplumsal hastalık olması üzerinden planlanıyor. Ama bireysel eğitim de önemini asla kaybetmiyor. Diyabetliler aşağıdaki durumlara özellikle uyarı etmeliler:

-Diyabetli bir bireyin bağışıklık sistemi aşılara, diyabetik olmayandan daha bambaşka bir yanıt vermiyor. O yüzden aşı olabilirler.

-“Diyabetli hastalar aralıksız izole yaşamalı” veya “Basit hastalıklarda geniş etkin antibiyotik kullanımı zorunlu” şeklindeki kanılar hatalı. Diyabetli hastalar muhakkak kendilerini korumalılar.

Pandemi sebebiyle topluluk ve kapalı ortamlar yerine açık havayı tercih etmeliler. El hijyenine itina göstermeliler ve enfeksiyonu olanlarla temaslarında daha dikkatli olmalılar.

-Gıda, egzersiz, jurnal takip ve tedavi protokollerine daha çok itina göstermeliler.

Diyabetliler her türlü enfeksiyondan sakınmalılar. Yalnızca Kovid-19 yok, idrar yolu enfeksiyonu gibi öteki durumlar için de muhtemel olduğunca korunmalılar.

Kaynak: www.milliyet.com.tr