ABONE OL

Aşkın, mutlu bir evliliğin anahtarı olduğu, birbirine aşık çoğu çift göre kabul edilir. Aşık bir çiftin evliliklerinden umut ve beklentileri de hal böyle olunca epeyce yüksek olabiliyor.

Peki evliliğin başında sarf edilen ardı arkası gelmez sevgi sözcükleri nasıl oluyor da ‘sen benim evlendiğim adam/bayan değilsin, seninle evlendiğim güne lanet olsun, sen beni kandırdın’ gibi kırıcı söylemlere dönüşüyor?

Ne eyvah ama ‘aşkın gözü kördür’ tabiri gayet gerçekçidir. “Aşık olunduğunda insan beyninin duygularla ilişkili bölümü, kontrolü ele alır. Mantık, tahlil, us yürütme gibi entelektüel işlevlerimizden sorumlu kısım ise az kalsın devre dışı kalır” diyor DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Bilirkişi Birey, Çift ve Aile Terapisti Feryal Tükel ve aşıkken bir bilinç daralması olduğuna uyarı çekiyor.

Tükel; “İnsanlar bu gibi durumlarda bir bilinç daralması yaşayabilir. Bunun sonucunda da izdivaç gibi istikrarlı ve ömür boyu sürmesi istenen bir ilişkinin gerektirdiği pek çok etken fark edilemeyebilir veya bir miktar fark edilse bile dikkate alınmayabilir.

Bireyler karşısındaki insanın niyetini ya da davranışını okuma becerilerini sadece görmek istediklerini görerek köreltir. Birçok kişi bu sebeple evlilik öncesinde belirgin olan davranışları, eğilimleri ve değerleri görmezden gelir” diyor.

Evlilik öncesinde birçok faktörü dikkate almak gerekiyor…

Evlilik öncesinde çoğu faktörü göz önünde bulundurmak gerekiyor…

“Evliliğin uzun ömürlü ve doyum, sevinç sağlayacak bir kurum olmasını istiyorsak izdivaç öncesinde tanınma ve karar aşamalarında birçok faktörü koyulmak gerekir” diyen Tükel; “İki kişinin kendi arasındaki şehvetli armoni, cinsel harmoni, anlaşmazlıkları çözme becerileri, hayatlarıyla ilgili konulardaki beklentiler, karar alma becerileri, manevi değerler ve inançlar, ailelerle ilişkilerde armoni, evlilikte bütçe yönetimi, roller, iş bölümleri, çocuk yapma ve çocuk sayısı ve kariyer hedefleri gibi konularda uzlaşma içinde olmaları önemli” diyor. 

Tükel; “Harmoni çağırmak, her konuda benzerlik içinde elde etmek anlamına gelmez. Farklılıklara saygıyla yaklaşarak kabul etmek hatta ayrışan noktaları bir zenginleşme fırsatı olarak görüp kullanabilmek de muhtemel. Fakat genelde benzer almak evliliği yürütmede işleri kolaylaştırır.

Aynı çevreden, dini inançlardan, yaşam tarzlarından, eğitim ve ilgi alanlarından ve yakın yaşlardan olunması gibi öyle çok nitelik sürtüşmelerin eksik, doyumun fazla olmasını sağlayabilir” diyor.

Anne ve babanın ilişkileri de belirleyicidir

Anne ve babanın ilişkileri de belirleyicidir

Öğrenmenin en manâlı yollarından birinin de model edinmek olduğunu gösteren Uzman, Kişi, Çift ve Aile Terapisti Feryal Tükel, insanın çoğu davranışı içinde bulunduğu ortamdan öğrendiğini dile getiriyor.

Tükel, “Anne ve babanın nasıl bir ilişki içinde oldukları, nasıl bir erkek ve bayan rolleri olduğu, aralarındaki meslek bölümü, kararların nasıl alındığı, sevgi görünüm şekilleri, ağız dalaşı ve kırgınlıkları onarma tarzları gibi öyle fazla etken çocuğun öğrenmesinde oldukça etkilidir. Çocuğun erişkin hayatında kuracağı ilişkilere öğrendiklerini aktarmasında bu gibi faktörler büyük yük taşır” diyor. 

Eski ilişkilerdeki travmalar bakış açısını etkileyebilir…

Eski ilişkilerdeki travmalar manzara açısını etkileyebilir…

“Eğer kadın eski ilişkilerinde travmatik sayılabilecek, olumsuz duygusu çok yüksek yaşantı ya da yaşantılar yaşamışsa bugünkü ilişkisinde etkilenme ihtimali vardır” diyen Tükel, “Mesela bayan aldatılmış ise eşini artı kontrol etme eğilimi geliştirebilir, aşırı kıskanç denilebilecek davranışlar içine girebilir.

Eski sevgilisi kişiliğini örseleyen, yeteneksizlik inancı yaratan, aşağılayan davranışlarda bulunmuşsa, yeni eşin en minik bir eleştirisine katlanma gösteremeyebilir. Bu durumlarda eski yaraları tetiklenip büyük reaksiyon verebilir. Geçmişten taşıdığımız yaralar bugünü mutlaka etkiler. Yaralarımızın farkında olup, eşimizin de anlamasını sağlayıp ilişki içinde iyileştirmeyi amaçlamalıyız” diyor.

Pandemi aşk hallerini etkiledi mi

Pandemi aşk hallerini etkiledi mi?

Pandemi her şey gibi aşk ve ilişkileri de etkiledi. Hayatın içindeki karşılaşmalar kısıtlanınca internetteki dostluk sitelerine yönelimin arttığını belirten Tükel; ”Pandemiyle birlikte bilhassa genç̧ler birden artı siteye üye olup, çok sayıda kişiyle süre geçirerek görüşmeye başladı. Haliyle ilişkileri de hızlıca tüketiyorlar. Öte yanlamasına bazı kişiler, özellikle kadınlar, hemencecik buluşma baskısı olmamasından dolayı daha rahatlar ve karşılarındaki kişiyi adamakıllı tanımaya çalışıyorlar.

Bu şart karantina flörtü (iso-mate) ilişki biçimi olarak adlandırılıyor. Çünkü bu grup ırk artık yüz yüze buluşmadan önce güçlü bir bağlantı düzenlemek istiyor. Bu açıdan bakınca, sanal dünyanın romantizme kendine özgü bir katkısından söz etmek muhtemel olur ya” dedi. 

Pandemiden el ele çıkmak…

Pandemiden el ele çıkmak…

Peki pandemi, benzer evde yaşayan eşleri nasıl etkiledi? Dengeyi korumak için ne gerçekleştirmek gerekiyor? Pandemi sürecinde evden çalışmanın veya eğitim almanın, 24 saat aynı kapalı alanda bir arada olmanın psikolojiyi zorladığına değinen Tükel:

“Tolerans alanımız daralıyor. İşleri aranje etmek ve paylaşmak, mekanı zaman zaman yalnız kalabilecek şekilde düzenlemek, benzer mekanda iken bile birbirimizi yalnız bırakıp meşgalelerimize konsantre olmanın prensiplerinde anlaşmak, birlikte neşelendirici süre geçirecek aktiviteler oluşturmak dengenin korunmasına tezgâhtar olabilir. Özel bir süreçderi geçildiğini baştan benimsemek ve yıpranarak değil elele çıkmak açısından bu tür önlemleri dikkate alabiliriz” dedi. 

Kaynak: www.milliyet.com.tr URL: http://www.milliyet.com.tr/pembenar/galeri/mutlu-bir-evlilik-icin-asik-olmak-yeterli-mi-6433637