Prof. Dr. Üstündağ, kronik böbrek yetmezliği hastalığının dünya genelinde süratli şekilde arttığını ifade etti.

Böbrek hastalıklarının pozitif belirti ve belirti vermediği için erken evrede tanı konulamadığına dikkati çeken Üstündağ, "Eğer gece idrara çıkıyorsanız böbrek hastası olabilirsiniz. Ödeminiz varsa, tansiyonunuz yüksekse, aneminiz varsa, idrarınız köpürüyorsa bu böbrek hastalığının ilk bulgusu olabilir." dedi.

Türkiye'de böbrek hastalıklarının son yıllarda yükselme gösterdiğini anlatan Üstündağ, tehlike taşımadığı halde yapılan sezaryen doğumların en az diyabet ve hipertansiyon değin risk faktörü olduğunu vurguladı.

Böbrek hastalığının insanın yaşam konforunu en çok bozan hastalıkların başında geldiğini gösteren Üstündağ, şunları kaydetti:

"Ülkemizde şeker hastalarının sayısı artıyor. Şeker Hastalığı, böbrek hastalığının en önemli nedeni. İkinci kayda değer neden hipertansiyon. Anne ve çocuk açısından hayati tehlike olmadığı halde zamanından erken sezaryenle yapılan doğumlar böbreğin gelişiminin en büyük düşmanı. Çünkü anne karnından doğum yapıldığında böbreğin işlev yapan hücrelerini yenileyemiyoruz. Dolayısıyla eğer karnından böbrek hücreleri açısından az sayıda ve güçsüz böbrek hücresiyle doğarsak ileriki zamanlarda böbrek hastalığı fazlaca gelişiyor. Türkiye'de böbrek hastalığının bu değin yaygınlaşmasında şeker hastalığı ve hipertansiyon değin bu etmen de önemli bir yer tutmaktadır."

 "Birey hayatı her tarafında 1 kilogram analjezik hap kullanırsa böbreği mutlaka etkilenir"

Prof. Dr. Üstündağ, böbrek hastalıklarının manâlı nedenlerinden birinin de analjezik ve sanki ilaçların aşırı tüketimi olduğunu ifade etti.

İlaçların böbrek yapısına hasar verdiğini dile getiren Üstündağ, "Özellikle 30-70 yaş arası kadınlarda kullanımı çok sıktır. Böbrek yetersizliğine niçin olan önemli durumdur. Kişi hayatı baştan başa 1 kilogram analjezik hap kullanırsa böbreği mutlaka etkilenir. Eğer 2-3 kilogram kullanırsa da böbrek yetersizliği hastaların büyük bölümünde gerçekleşir. Günde sadece 500 miligram ağırlığında bir tane analjezik içseniz senede 200 grama dek yaklaşır. 5 senede ise kritik olan değerinde aşılmış olur." diye konuştu.

Üstündağ, Türkiye'de 83 binin üzerinde böbrek hastasının takviye alarak yaşamını sürdürdüğünü belirterek, "En hafifinden en ağırına kadar bütün böbrek hastalarını baz alırsak Türkiye genelinde bu oran yüzde 15,7. Yani 11 milyondan pozitif böbrek hastamız olması muhtemel." diye konuştu.

Kaynak: www.milliyet.com.tr