Şu anda hemen şimdi ruhsatlanmamış ama Faz 3 çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğu birkaç aşı olduğuna dikkat çeken Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç.Dr. Elif Hakko, "Biri Çin’in inaktif yani ölü virüs aşısı, diğeri Almanya’nın ve Amerika’nın m-RNA aşısı ve bir diğeri İngiltere’nin Adenovirüs vektörlü aşısı.
Çin'de üretilen koronavirüs aşısı nedir?
Çin'de üretilen aşı, bilinen en eski yöntemle yani ölü virüs kullanılarak üretilmiş aşı, genel anlamda güvenilirlik sorunu değil ancak Safha 3 çalışmaları yayınlanmadığından demin etkinliği konusunda bilgimiz yok.
Almanya’da üretilen m-RNA aşısı nedir?
Almanya’da üretilen m-RNA aşısı, daha önce kanser aşılarında sınanmış bir yöntemle yani haberci gene virüsün bir proteini yüklenerek vücuda veriliyor.
Cisim sanki virüsle karşılaşmış gibi bağışıklık hücresi üretiyor. Aşama 3 alıştırma sonuçlarında yüzde 95 oranında etkin bulundu. Kolda sızı ve hafif alev dışarıda ciddi tabi etkisi olmadığı görüldü. Benzer yöntemle Amerika’da da bir işyeri aşı üretti
İngiltere'de üretilen Adenovirüs vektörlü aşı nedir?
İngiltere ve Çin’de de başka bir virüsün taşıyıcı olarak kullanıldığı Adenovirüs vektörlü aşılar üretildi.
Bu aşıların da güvenilirlik sonuçları gayet iyi, ama etkinlikleri öteki aşılara oranla azıcık daha düşük bulundu” dedi.
Üç aşıda da şu esas dek bildirilmiş ciddi tabi etkiler yok
Almanya ve Amerika’nın ürettiği aşıların etkinliklerinin yüzde 90’nın üzerinde bulunduğunu söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç.Dr. Elif Hakko, “Almanya, Amerika ve Çin’in ölü virüs aşısının şu ana kadar bildirilmiş önemli yan etkileri yok.
İngiltere’nin aşısında bir takım nörolojik tabi etkilere 2 hastada rastlandı ama bunların aşı ile ilişkili olmadığı söylendi. bunun dışında kolda ağrı, hafif alev, halsizlik gibi kolay alt etkiler görüldü” şeklinde konuştu.
Aşı yaptırmak niçin önemli?
Virüsün şimdiye değin ne kadar çok insanı hastalandırdığını ve ölümüne niçin olduğunun görüldüğüne dikkat çeken Doç. Dr. Elif Hakko, “Maalesef çare için elimizde etkin ilaçlar da değil. O nedenle yalnızca kendimiz için değil, tehlikeli yakınlarımız için bile aşı olarak hiç hastalanmamak ve bulaştırmamak şu an için en iyi seçenek.
'Canlı virüsün yanında aşının ast etkileri laf konusu bile olamaz'
Aşılar geçmişte böylece fazla öldürücü rahatsızlık için çare oldu ve bundan daha sonra da olacak. Canlı bir virüsün yapacaklarının yanında aşıların tabi etkileri laf konusu bile olamaz.
O nedenle aşı olmaktan çekinmeyelim. Ruhsat almış olan her aşı bilimsel olarak güvenlidir, memnuniyetle olunmalı” açıklamasında bulundu.
'Aşılarla ilgili iddiaların bilimsel hiçbir dayanağı değil'
Bilhassa risk grubundakilerin aşı olması gerektiğini oysa bulaştırma potansiyeli olan çalışan, aktif insanların da aşı olmalarının gerekli olduğunu söyleyen Doç. Dr. Elif Hakko, “Özellikle m-RNA aşısı için söylenen kalıtımsal kodumuzu değiştirecek gibi gayri bilimsel, hiçbir dayanağı olmayan bilgilere asalet edilmemesini öneririm.
Aşı karşıtlığı son zamanlarda popüler olma arzusu ile ortaya çıkan bazı doktor, gazeteci, ünlü kişilerce fazla sık kullanılıyor.
'Aşı insanlığın en önemli icatlarından'
Aşılar sayesinde bugün çiçek hastalığı adamakıllı ortadan kaldırılmış durumda, kızamıktan çocuklar ölmüyor, çocuk felci sebebiyle engelli kalan çocuk kalmadı. Hem en tehlikesiz hem de en ucuz olan bu yöntemle hayatlar kurtarılıyor. Aşı insanlığın en manâlı icatlarından.
Koronavirüs salgını ne zaman bietecek?
Bilimden yana olalım ve bilimin söyledikleri dışındakileri ciddiye almayalım. Geçmişteki salgınlar 2-3 yılı buldu fakat derhal elimizde aşı gibi bir silahımız var.
O nedenle bu sürenin daha kısa olacağını tahmin ediyorum oysa salgının ne vakit sona ereceğine ilişkin tam tarih belirlemek muhtemel değil" biçiminde konuştu.
Kaynak: www.milliyet.com.tr
