ABONE OL

Vücudumuzun en büyük organın deridir. Cildimize iyi bakmamız önemlidir. Çünkü cildimiz bizi dış etkenlerden korur; aynı zamanda güzelliğimizin ve sağlığımızın da bir aynasıdır.

Mevsim geçişlerinde en fazla etkilenen en alıngan bariyerimiz cildimizdir. Bir yandan soğuk ve kuru hava, öteki yandan düşük nem oranı, cildimizi tehlike altına alır. Dolaşım sistemimiz ısı kaybını durdurmak için kan akışımızı daha iç organlara içten çektiğinden, ciltte kan akışı azalarak beslenmesi yavaşlar.

Bu durum soluk, mat bir deri görünüme sebep olur. Bu sebeple cildin hava koşullarına but uydurması için bir takım tedbirlerin alınmasında ve uygun bakım şartlarının sağlanmasında üstünlük vardır.

Yerinde bakım önerileri sağlandığında hem sonraki yıllara iyi bir yatırım yapmış olursunuz, keza de mevsim baştan başa sağlıklı ve güzel görünümlü bir cilde sahip olabilirsiniz.

Kış mevsimini iyi aşmak ve yazın olumsuz etkilerini silmek, aydınlık, pak, pürüzsüz, yumuşak ve lekesiz bir cilde kavuşmak için yapılması gerekenlerin en önemlisi ‘tekrar tekrar temizleme’tir. Cildinizin üzerindeki ölü tabakanın temizlenmesi, bakteri oluşumunu önleyerek gerekli hijyeni temin etmek, gözeneklerdeki atıkları cilt yüzeyinden uzaklaştırmak, cilt drenajını sağlayarak daha sonraki uygulamaların derinin daha alçak tabakalarına inerek işlevini yapmasını temin etmek için temizlik şarttır.

Hava kirliliğinin de cildimiz üzerindeki negatif etkilerini unutmamak gerekir. Pak olmayan, gözenekleri tıkalı bir ciltte ne uygularsanız uygulayın iyi bir sonuç almanız muhtemel değildir. Deri ürünlerinde PH dengesi epeyce kayda değer bir faktördür. Cildinizin kurumasına engel olacak, derinizi tahriş etmeden temizleyecek, cilt tipinize uygun, krem, köpük, jel ya da akneli ciltler için üretilmiş temizleyicilerden takviye alınabilmektedir.

Beceriksiz besin cildin yenilenme hızını düşürerek yaşlı gözenekli olan sayılarını artırır. Ciltte bulunan genç hücrelerin nem kapasitesi yüksek iken, ihtiyar hücrelerin nem kapasitesi daha düşüktür. Kış mevsiminde de esas vitamin ve minerallerin alınması önemlidir.

Cilt yenilendikçe hücrelerimiz genç kalır. Bu durumda cildin nem ihtiyacı sağlanır, yenilenme hızı yükselir ve kırışıklıklar hayatımıza daha geç girer. Bilhassa A, C, E ve K vitaminleri açısından eksik besin cildin yenilenme hızını düşürerek, cildimizdeki ihtiyar hücresel sayılarını artırır. Bu sebeple mevsimine yerinde doğanın bize sunduğu posalı gıdaları her mevsimde olduğu gibi kış mevsiminde de lütfen hayatımızdan çıkarmayalım. Daha çok sebze ve meyve ağırlıklı beslemek, doğal olanı seçmek, gereklilik halinde dışarıdan vitamin ve mineral edinmek daha içten olacaktır.

Rüzgarlı ve soğuk hava, var olan nemi cildimizden uzaklaştırarak, cildimizin nem tutma kapasitesini düşürür; cilt yüzeyinde kurumalara, çatlaklara, kabuklanmalara sebep olur. Hatta bazı kişilerde kuruluk egzaması görülebilir.

Ancak bedenimizin dörtte üçü sudur. Dolayısı ile gün içinde bol su tüketmek fazla önemlidir. Kuru üzüm ile yaş üzüm arasındaki ayrım buna iyi bir misal oluşturacaktır. Aralarındaki en büyük fark, birinin suyunun çekilmiş olmasıdır.

Görüyoruz ama; kış aylarında nemlendirmeye yaz aylarından daha çok ihtiyaç duyulmaktadır. Bu aşamada dikkat etmemiz gereken kayda değer bir nokta, cildimizi yağlandırmamaktır. uygun olmayan bir nemlendirme ürünü ya da yapılan işlem cilt yüzeyimizdeki gözenekleri tıkayarak, siyah nokta, akne, hatta lekelenmelere yol açacaktır.

Kaynak: www.milliyet.com.tr