Otizm, bir nörogelişim bozukluğudur: yani doğumdan önce meydana gelen ve dil, motor beceriler, kavrama, duygular, sosyal etkileşimlerle ilgili beyin değişiklikleridir.

Otizm Nedir?

Otizm Yaygın Gelişimsel Bozukluk (PDD) bir parçasıdır ve hayatı boyunca süren bir kompleks nörogelişimsel bozukluktur.

Otizm, iletişim becerilerini, sosyal etkileşimleri etkileyen nörobiyolojik bir işlev bozukluğundan kaynaklanır.

Otizm spektrum bozukluğu genellikle erken çocukluk döneminde görülür, ancak okula başlarken daha keskin görünebilir. Öbür insanlarda bambaşka şekilde kendini bildiren bir durumdur.

İnsanlarda gelişimsel bir engel olmaksızın otizm spektrum bozukluğu olabilir. Hatta bazılarının mükemmel bir entelektüel seviyesi vardır. Buna yüksek düzey otizm denir.

Sosyal karşılıklılığın yokluğu veya eksikliği ile işaretlenmiş kalıcı zorluklar vardır. Diğerine dikkat etmemek ve bir etkileşimi nasıl başlatacağını bilmemek arasında birkaç tezahür mümkündür. Sözlü olmayan iletişimde de zorluklar mevcuttur.

Mesela, otizmli bir kişinin diğer birey kadar kullanılan tonlamada veya kaşlarının kalkmasında neyin ima edildiğini anlaması genelde zordur. Hem sosyal etkileşimlerin örtük kuralları içgüdüsel olarak öğrenilmez, sosyal ilişkiler kişinin yaşına yerinde olmayabilir.

Otizmin Belirtileri Nelerdir?

Otizmi olan bazı insanlarda, ilgi alanlarının az olabileceğini, oysa fazla gelişmiş olduğunu görüyoruz. Nesnelerin garip şekilde ele alınması (onları hizalamak ya da döndürmek), alışılmadık beden hareketleri (sallanmak, bükülmek veya el çırpmak) gibi tekrarlayan etkinlikleri veya davranışları sıklıkla ayrım ederiz.

Değişiklikler, çoğunlukla ani ve alışılmadık duygusal tepkilerin eşlik ettiği önemli sıkıntılara yol açabilir. Tekrarlayan aktiviteler, aşinalıklarından nedeniyle güven verici bir etkiye sahiptir.

Otizm spektrum bozukluğunda semptomlar hafiften şiddetliye değişen bir süreci temsilcilik eder. Ciddiyet derecesi, kişinin desteğe olan ihtiyacını belirtir.

OSB'li her kişi benzersizdir; ilk semptom ve semptomların zamanlaması ve şiddeti böylece büyük ölçüde değişken. OSB'li bazı çocuklarda yaşamın birincil aylarında belirtiler ortaya çıkabilir. Diğerlerinde semptomlar 24 aylık ya da daha geç olana değin görünmeyebilir.

OSB'li bir takım çocuklar, 18 ila 24 aylık olana değin sıradan bir şekilde gelişiyor gibi görünüyor ve sonradan öğrenmeyi bırakıyor ya da becerilerini kaybetmeye başlıyorlar.

Erken çocukluk döneminde (12 avuç içi dek), bir çocuk aşağıdakileri içeren semptomlar gösterebilir:

Ara Sıra göz teması kurar

Gevezelik eder,

Duyuyor gibi davranmaz (ad çağrısına yanıt vermiyor)

Oyuncaklarla fazla eksik oynar

İnsanlardan çok nesnelere ilgi duyuyor

Dil edinmeye başlar, oysa onu kaybeder veya öğrenmeyi bırakır

Parmakları, elleri, kolları ya da kafası ile tekrarlayan hareketler yapar.

Çocuğun Otistik (Otizmli) Olduğu Ne Zaman Anlaşılması Mümkün?

2 yaşına gelene kadar bebeklikten sonra sürekli semptomlar olabilir. Bir çocuk ayrıca aşağıdaki davranışları da gösterebilir:

2 yaşına gelene kadar bebeklikten sonradan devam eden semptomlar olabilir. Otizmli bir çocuk hem aşağıdaki davranışları da gösterebilir:

Sınırlı alaka alanlarına sahiptir

Karşılıklı sosyal etkileşime sahip olamaz

Alışılmadık şekillerde hareket eder (baş sallama, parmakların ya da ellerin bükülmesi, açık ağız, dilin dışarı çıkması vb.)

Diğer çocuklarla oynamakla ilgilenmiyor

Kelimeleri ya da cümleleri anlamıyor gibi görünmesine rağmen tekrarlar

Kendine zarar verme gibi tutum sorunları var

Duygularını kontrol etmekte güçlük çekiyor (uyuyor)

Şeyleri açıklanmış bir şekilde sever, mesela tekrar tekrar benzer yiyecekleri yemek.

Yaşa bakılmaksızın mümkün OSB belirtileri:

Göz temasından kaçınır ve yalnız kalmayı seçim eder,

Başkalarının duygularını anlamakta zorluk çeker,

Sözlü değil ya da dil gelişimini geciktirir,

Kelimeleri ya da cümleleri tekrar tekrar tekrarlar,

Rutin veya ortamdaki en minik değişiklikten rahatsız olur,

İlgi alanları çok sınırlıdır,

Uzuvları sallamak, bükmek ve tekmelemek gibi tekrarlayan davranışlar sergiler,

Seslere, kokulara, tatlara, dokulara, ışığa ve renklere karşı acayip ve genellikle yoğun tepkileri vardır.

Ebeveynler Nelere Dikkat Etmeli?

Normalde, çocuğunuzu birincil değerlendiren sağlık durumu uzmanınız olacaktır. Afiyet uzmanınızın gördüğünüz acayip davranışları anlamasına yardımcı olmak için çocukları iyi gözlemlemeniz gerekir.

Endişeleriniz varsa, sıhhat uzmanınız daha ileri değerlendirme için sizi bir uzmana yönlendirmelidir.
Uzman, tanı koymaya yardımcı olacak mükemmel kişidir.

OSB'yi tanımlamak için basit bir tıbbi deneme yoktur. Bir çocukta OSB teşhisi kurmak için bir sağlık durumu uzmanı şunları değerlendirir:

İletişim

Davranış

Gelişim

Sözlü becerileri

Zihinsel becerileri

Başkalarıyla olan ilişkileri

İlgi alanları ve faaliyetleriyle ilişkili davranışlar

Konuşma, hareket etme veya nesneleri yararlanma şekliyle ilgili tekrarlanan eylemler

Otizmin belirtileri, otizmin formlarına göre (Asperger sendromu, atipik otizm, Rett sendromu vb.) Değiştirme gösterebilmekte ve bu nedenle farklı çocuklarda ayrı şekillerde kendini göstermektedir. Hem, her çocuk kendi hızında gelişir.

Otizmli Bireyler İletişim Kurabilir mi?

Otizmi olan kişiler ayrıca sözlü hem de sözsüz irtibat kurmakta zorluk çekiyorsa, bu irtibat kuramayacakları anlamına gelmez. Erken çocukluktan itibaren, kendi eşsiz iletişim yöntemlerini geliştirirler. Tüm itina konusu, iletişim biçimleriyle aradaki boşluğu doldurmaktır: mesela, görsel irtibat kullanarak, çift manalı veya resimli cümlelerden kaçınarak, mesajı basitleştirerek vb.

Otizmi olan bir kişinin niçin acayip tepki verdiğini, sosyal ilişkilerinde ve iletişiminde zorluklar yaşadığını açıklıyor. Beyni, bilgiyi ve algıları diğer insanlardan öbür şekilde işler.

Otizmin nedeni bilinmediğinden, acilen tıbbi bir çare bulunmamaktadır. Ama her bireyin ihtiyacına tarafından uyarlanmış multidisipliner bakım baştan sona otizmli şahısların yaşam kalitelerini yaşamları baştan başa iyileştirmek mümkündür.

şu anda otizmin belli nedeni bilinmemektedir. Bazı incelemeler otizm ve kalıtımsal aralarında bir temas olduğunu göstermiştir. Fakat bu tek tanımlama değil. Nörolojik gelişimin yanı sıra çevresel faktörlerin de bir etkisi olabilir. Araştırma alanı bu noktada hala çok geniş. Fakat belirli olan bir şey var, otizm, ebeveyn-çocuk ilişkisiyle ya da eğitim tarzıyla bağlantılı değildir.

 

 

Kaynak: www.milliyet.com.tr