ABONE OL

Koronavirüs salgınına karşı bağışıklık sistemini kuvvetli tutmak amacıyla çoğu birey sağlıklı beslenmeye yöneldi.

Gün içinde tüketilen kola ve cips gibi ürünlerin yerini dinç ve perhiz olarak satılan atıştırmalıklar aldı.

Perhiz yapan veya sağlığına hasar vermeden tatlı tüketmek isteyenler ise bütün tahıllı, meyveli, darı gevrekli barlara ve konserve meyvelere yöneldi.

Bu ürünlerin ambalajları ne kadar dinç oldukları izlenimini verse de içerik kısmına bakıldığında tehlike saçtığı görülüyor. Kilo kontrolünü temin etmek adına ara öğünlerde tüketilen pirinç patlakları, içerdiği pirinç baştan sona kan şekerini fazla çabuk yükseltiyor.

'Şekersiz' diye satılan limonatalarda ise şeker yerine geçen ve kilo kontrolünü zorlaştıran katkı maddesi maddeleri bulunuyor.

Paketli ekmek alırken, içerisinde koruyucu madde olup olmadığının denetim edilmesi gerekiyor, hazırlanmış tostların içinde de şeker bulunabiliyor.

Paketli şarküteri ürünlerinin ise yine içeriğinin iyi okunması gerekiyor, katkı olup olmadığının denetim edilmesi gerekiyor.

Ürünlerin içeriklerine dikkat

Ürünlerin içeriklerine dikkat

Tahıl barların birçoğunun içinde glikoz şurubu olduğunu anlatan Diyetisyen Derya Zünbülcan, bunun da göbek yağlandıran en büyük faktör olduğunu söyleyerek uyarılarda bulundu.

Zünbülcan, "Bugünlerde sağlığımız çok manâlı. Hepimiz ayrıca kilomuzu hem sağlığımızı korumak istiyoruz. Bunun için de bazı atıştırmalık ürünlere yönelebiliyoruz. Mesela canımız tatlı istiyorsa darı gevreğinden yapılmış bir bar gördüğümüzde sağlıklıymış gibi geliyor.

Paketlerin üstünde tam tahıllı ve şekersiz yazabiliyor. Lakin bu ürünler kimi süre bir gofret dek zararlı olabiliyor. Ürünün etiketindeki içerik kısmını okuduğumuzda içerisinde glikoz şurubu olduğunu görüyoruz.

Bu barı, kilo kontrolünü karşılamak için tüketiyorsunuz fakat glikoz şurubu göbek bölgesini kalınlaştıran bir numaralı faktör. İçerisindeki katkı maddesi maddeleri ise kimi süre kanserojen olabiliyor" dedi.

Konserve içinde adeta şekere batırılmış meyve yiyorsunuz

'Konserve içinde hemen hemen şekere batırılmış meyve yiyorsunuz'

Konserve meyveler ve kahvaltılık soslar hakkında da veri veren Zünbülcan, "Bazen meyveleri ayıklamak, kesmek ve tüketilmeye hazırlanmış ülkü getirmek zorlama gelebiliyor.

Birçok kişi böylece konservede doğranmış meyve alıyor. Lakin bu konservelerin bazılarında şeker böylece yoğun oluyor ama yaklaşık olarak şekere bandırılmış meyve tüketmiş oluyorsunuz. Böylece meyve, sağlığınıza sağlık durumu katacağına, bağışıklık sisteminizi ve akciğer kapasitenizi düşürüyor.

Çok dinç olan kefiri sade değil de meyveli tüketmek istediğinizde de yeniden içerisinde yer alan şeker, katkı maddeleri ve kıvam artırıcılar sebebiyle fiilen sağlığınızı bozuyor.

Kahvaltılık sos aldığınızda, etiketi iyi okumalısınız. Bu sosların içinde de şeker bulunabiliyor. Eğer itinalı olmazsanız kahvaltıda da kaşık kaşık şeker tüketmiş olursunuz" diye konuştu.

Paketli ürünlerin etiketi okunmalı

'Paketli ürünlerin etiketi okunmalı'

Tüketicilerin etiket okumasının fazla manâlı olduğunu bildiren Beslenme Uzmanı Zünbülcan, "Bilhassa bu günlerde bağışıklık sistemimiz bizim için çok kıymetli bir hale geldi.

Tükettiğimiz her ürün parçalarına ayrılıp hücrelerimize katılıyor. Tükettiğimiz besinler hücrelerimiz için birer mesajcı haline geliyor. O nedenle paketli ürünlere dikkat edip, etiket okumalıyız" ifadelerini kullandı.

Kaynak: www.milliyet.com.tr