ABONE OL

Pandemi süreciyle birlikte bal ve diğer arı ürünleri gibi bağışıklığın destekçisi doğal ürünlere olan alaka arttı. Talepteki bu çoğalma yiyecek sahtekarlarının iştahını kabarttı ve tıpkı çoğu yiyecek maddesinde olduğu gibi balda sahtecilik çoğaldı.

Tüketicilerin, bugün doğal ve sağlıklı bala gelmek için köyden bal çağırtmak, aracısız üreticisinden satın olmak, petek bal harcamak gibi ayrı yollara başvurduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Erdem Yeşilada, sofranızdaki balın doğal ve dinç olduğundan muhakkak olmanın tek yolunun uzmanlar kadar laboratuvarda analizden geçmesi olduğunun altını çizdi.

Toplumda filtre edilmiş, ısıl işlem geçirmiş balların sağlığa zararlı olduğuna dair yanlış bir algılama olduğunu da bildiren Prof. Dr. Yeşilada, her iki işlemin de kontrollü koşullarda tekniğine uygun bir şekilde uygulandığı takdirde balın kalitesinde herhangi bir değişime niçin olmadığını açıklama etti.

Arıya poleni toplayacağı yeri gösteremezsiniz

Arıya poleni toplayacağı yeri gösteremezsiniz!

Doğal balın yalnızca arının yaptığı, arıyı içten beslemenin dıştan insan müdahalesinin olmadığı; zirai tarım ve veteriner ilacı kalıntıları içermeyen bal olduğunu belirten Prof. Dr. Yeşilada, “Günümüzde arıcılar her geçen gün daha bilinçlenerek, modern arıcılık teknikleriyle verimli ve sağlıklı imal yapıyor.

Ancak arıcının arıyı yoklama etmesi, ‘Şu çiçeğe gitme, şu bitki ilaçlı orada gezme’ demesi olası yok. Arılar nektar, su ve polen toplayabilmek için fazla geniş bir alanda uçuyor, arıların koloni olduğu düşünüldüğünde bu alan 80 km2’ye kadar çıkıyor.

Böyle büyük bir alanı teftiş edemezsiniz. böylece balın doğal ve dinç olup olmaması; nerede üretildiği, nasıl üretildiği, çeşidi gibi unsurlardan bağımsızdır.

Organik, süzme, petek, karakovan, çiçek veya salgı balı gibi çeşidi ne olursa olsun balın detaylı analizlerden geçmeden sağlıklı ve doğal olduğunun anlaşılması imkânsız” diyor.

Ambalajlı balda sorumluluğu marka taşır

Ambalajlı balda sorumluluğu marka taşır

Gerçek balı sahtesinden ayırmak için pek fazla yöntemden söz edildiğini de andıran Prof. Dr. Yeşilada, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Bir balın doğallığını ve dinç olup olmadığını tadarak, koklayarak, sıcak suya karıştırarak veya yakarak anlayamazsınız. Bir Takım güya uzmanların “balı bir kaptan diğerine aktarırken iyi bal aralıksız akar” şeklindeki kalite değerlendirmesi adamakıllı asılsız ve yanlıştır.

Balın doğal olup olmadığı yalnızca yüksek teknoloji ile donatılmış akredite laboratuvarlarda, uzmanlar tarafından yapılan analizlerle anlaşılır. bu nedenle bal alırken tüketicilere, güvenirliğini kanıtlamış bir marka etiketi altında sunulan, ambalajlı, analiz edilmiş süzme balları seçim etmelerini öneriyorum. Zira açıkta satılan ballarda riski tüketici, ambalajlı ballarda ise sorumluluğu marka taşır.”

Balın filtre edilmesi değil filtrenin gözenek açıklığı önemli

Balın filtre edilmesi değil filtrenin gözenek açıklığı kayda değer!

Filtreleme yani süzme işleminin doğal koşullarda arılar göre üretilen balda çevresel etkilerle doğa ve arı kalıntısı gibi gözden düşmüş organik ve inorganik maddeleri uzaklaştırmak için yapıldığını belirten Prof. Dr. Yeşilada, bala uygulanan bu işlemlerin nedenini şöyle açıklıyor:

“Bal hasadı esnasında çevresel faktörlerinde etkisiyle bala bir takım organik ve inorganik maddeler karışabilir. Filtreleme işlemi bu maddelerin doğal baldan ayrıştırılması için yapılır. Burada manâlı olan balın filtre edilmesi veya edilmemesi yok bu operasyon esnasında kullanılan filtrenin, polen geçişine izin verecek fakat organik/inorganik maddelerin geçişine müsade vermeyecek gözenek açıklığına sahip olmasıdır.

Çiçek polenlerinin çapı 5-200 mikron aralarında değişmektedir. Balın çiçek tozu içeriğinin korunması ve bununla birlikte organik ve inorganik maddelerin uzaklaştırılması için kullanılan filtre gözenek açıklığı da 200 mikron ve üzeri olmalıdır. Bilirkişi markalar tıpkı çözümleme gibi bu işlemi de bilinçli ve içten şekilde yapmaktadır. Balın ısıl işlemden geçirilmesi de ambalajlama için gereklidir.

Bal, doğal şekerler olan früktoz ve dekstroz içerir ve doğal şekerlerin oranına tabi olarak da zamanla kristalleşir. Balın ambalajlanması için bu kristal yapının çözülmesi gerekir. Balın açılış değerleri korunacak şekilde, süre ve ısı ilişkisi planlanarak ısıl operasyon uygulanır ve bu sayede ambalajlanmak üzere balın akışkanlığı sağlanır. Yani ısı ve vakit ilişkisi doğru şekilde tasarlanmış olan bir süreçte, balın ısıtılması kalitesinin düştüğü ya da doğal bal olmadığı anlamına gelmez.”

Kaynak: www.milliyet.com.tr URL: http://www.milliyet.com.tr/pembenar/galeri/saglikli-ve-dogal-bala-nasil-ulasilir-6468960