Eskişehir Olgunlaşma Enstitüsü Gıda İçecek Atölyesi’nin artist öğreticileri, yulaf ununu kullanarak yeni bir tat ilerletti. Enstitünün ressam öğreticileri selenyum, bakır, fosfor, potasyum ve kalsiyum açısından varlıklı olan yulaf unundan lahmacun yaptı.

Besin değerleri bakımından oldukça dinç olan ve uzun vakit tokluk şehvetli sağlamasıyla bilinen yulaf unu; diyabet, obezite ve glüten hassasiyeti olanlar göre da tercih ediliyor. Yulaf unundan yapılan lahmacun acıkma hissini erteleyerek seri kilo almaktan şikayetçi olanlar için nefis bir alternatif oluyor.

“Obezite ile savaşmakta etkili olduğu için yulaf ununu tercih ediyoruz”

Yulaf unundan yapılan lahmacunu deneyenlerin oldukça olumlu geri dönüş yaptıklarını ve uzun zaman tok kaldıklarını aktaran Yiyecek İçecek Atölyesi’nde Ressam Eğitici Selma Ergin, “Yulaf unundan lahmacun ve pide yapıyoruz. Dinç ve doyurucu oluyor. Böyle olduğu için yoğun bir istek de görüyoruz. Yulaf unu sağlıklı olduğu için hazırladığımız yemeklerde sürekli kullanmaya özen gösteriyoruz.

diyabet, obezite ve glüten alerjisi, hassasiyeti olanlar için de yulaf unu kullanılıyor. Bilhassa içerisinde bulunduğumuz Covid-19 sürecinde evimizde aralıksız bir şeyler yiyoruz ve kilo alıyoruz. Kadınlar olarak şişman olmayı sevmiyoruz. Fazla kilolar ve obezite ile savaşmakta fazla etkin olduğu için yulaf ununu seçim ediyoruz” diye konuştu.

“Pişirme süresi birazcık daha uzun”

Yulaf ununun işlenmesi açısından diğer unlardan farkı bulunmadığını bildiren Usta Eğitici Deniz Ünal, “Yulaf ununu da standart unu işlediğimiz gibi işliyoruz lakin pişme süresi diğer un çeşitlerine kadar daha uzun. Yulaf unu başat bir un. başkaca hiçbir zorluğu ya da dezavantajı yok. Sindirimi kolay ve doyurucu bir özelliği var.

Aslında uzun vakit tok tutuyor. Genelde millet yemeklerini yedikten birkaç saat sonradan yine istek hissetmeye başlar. Yulaf unuyla yapılan bir ürün yediğimizde tokluk süresi fazla daha uzun oluyor” dedi.