Akşam Gazetesi'nden Ali Demirtaş'ın röportajı...

Bugünlerde nasılsınız?

Sağlıklı ve sakin hissediyorum. Yeni bir sinema filmine başlayacağım onun hazırlıkları içindeyim. Spor yapamaya devam ediyorum. Şan dersleri alıyorum. Bu huzursuz zamanları bereketli hale çevirmeye çalışıyorum.

ARKADAŞIMIN TAVSİYESİ ÜZERİNE BAŞLADIM

Pandemi dönemi genel olarak sizin için nasıldı?

Benim için bu dönem son derece verimliydi, daha önceden vakitsizlikten dolayı yapamadıklarımı yaptım. Kitabı bu dönemde yazdım. İzlemek istediğim ama bir türlü fırsat bulamadığım filmleri yeniden izledim. Kendimle baş başa kalmanın keyfini çıkardım.

Kitap yazma, yazar olma fikri en başında nasıl doğmuştu? Yazan almak daima hayalinizde olan bir şey miydi?

Bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine başladı. Zaten daha evvelden okulda dramatik yazarlık derslerimiz vardı. Vakit içerisinde sohbet ettiğim millet yaz derlerdi. Böyle bir hayalim yoktu. Bir gün yazacağımı biliyordum. Yalnızca bana bu tavsiyeyi veren arkadaşım Kutlukan Perker, sadece bir tavsiye ile kalmadı, bu konuda beni oldukça motive etti. Sonradan başına oturdum, baktım oysa kalem gidiyor, durduramıyorum. Zaten mesele başlamakta sonrası geliyor.

KIRMIZI ODA ÜÇLEMENİN SON KİTABI

Kırmızı Odadan hikayeler nasıl bir akıl sürecinin ürünü?

Tüm kitaplarım yaşam içinde bugüne kadar gözlemlediklerim, tanık olduğum olayların bana yansımaları. Kırmızı odadan hikayeler yazmaya ilk başladığımda karar verdiğim bir üçlemenin son kitabı. Beyaz en saf halimiz, siyah karanlık tarafımız, kırmızı işe içgüdülerimizle ilgili. Yani hepimizde bambaşka tezahür eden yönler. Böyle bir alıştırma sonucu üçleme tamamlandı.

Yazarı, kitabının içeriğinden nasıl bahseder/özetler?

Kırmızı Odadan Hikayeler’de, herhangi bir nesneye, insana veya mesleğe olan aşkın, sevginin insana nasıl yaşam gücü verdiğini ele aldım. Herkes gerçekten hoşlanmak sevilmek ister en derinlerde. Yaşama ricası kazanç ansızın. Ben bu manada aşkı, sevgiyi algılayabildiğim kadarıyla fazla boyutlu şekilde ele almaya çalıştım. Okurlardan çok iç açıcı yorumlar geliyor. Onlara kendi hikayelerini anımsatıyor. Bu benim için sevinç verici.

SENARYOYA YÖNELMEK İSTİYORUM

Bu kitap bir devam kitabı mı yahut üçlemenin bir ürünü mü?

Evet bir devam kitabı lakin belirtiğim gibi bir üçleme bu. En başından başlamaya ve seri okumaya gerek yok. Herhangi bir kitabın herhangi bir hikayesinden okumaya başlanabilir. Üçü de insanın ayrı yönlerini temsil ediyor.

Yeni kitap projeleriniz de olacak mı?

Olacak artık senaryoya yönelmek istiyorum. Biraz tersten gideceğim önce akıcılık yazacağım daha sonra senaryoyu romanlaştıracağım. Düşüncem bu yönde. genellikle kendimi şartlamamaya çalışıyorum bakalım zaman neler gösterecek.

OYUNCULUK BENİM BİRİCİK KIYMETLİM

Biraz da oyunculuk serüveninizden bahseder misiniz, onu bu süreçte ikinci plana mı atacaksınız?

Hiçbir süre oyunculuğu ikinci plana atmadım. Atmayacağım da. Oyunculuk benim hayatımın belli başlı kolonu, biricik kıymetlim. Ölene değin sürdürmek istediğim değerli mesleğim.

OYUNCULUK SÜREKLİ YÜZLEŞME VE KEŞFETME HALİ

Oyunculuk sizin için ne kasıt ifade ediyor, ne çağırmak oyunculuk; mesleki ve teknik anlamlarının dışarıda?

Benim için oyunculuk aslında prova yapmak. Yeni bir karakteri satırlar arasında ararken, kendini daha iyi tanımak. Kesintisiz bir yüzleşme ve keşfetme hali. Günün sonunda bütün bu ruhu hiç tanımadığım insanlarla paylaşmak. Kendini herkesin önüne atmak ve paylaşmak, büyük bir serbest.

Sinema mı yahut tiyatroda mı daha mutlusunuz, neden?

İkisinde de ayrı ayrı mutluyum. Tiyatro azıcık melankolik benim için. O an orada oluyor her şey ve uçuveriyor. Her oyun ayrı o sırada salonda kimler varsa onlarla. Sinema daha diğer film bir defa çekiliyor istediğiniz kadar oynatıyorsunuz. İkisi de bambaşka güzel.

BİRBİRİMİZE KOŞULSUZCA GÜLÜMSEDİĞİMİZ BİR DÜNYA HAYAL EDİYORUM

Son olarak hayaliniz, kaygınız, hedefiniz nedir ayrıca kariyerinize keza de yaşamınıza dair?

Herkesin tanımasa bile birbirlerine koşulsuzca gülümsediği, durup dururken selam verdiği bir dünya hayal ederim her zaman. Sahiden fazla baskı değil ama çoğunlukla insan faktörü işin içine girince hayat ara sıra zor olabiliyor. Birbirinden ayrı roller oynamak, yazmaya devam etmek hedefim. Son dönemde çok sevdiğim opera ile çok haşır neşirim. Bir gün eğitimim belirtilen bir seviyeye gelirse, eğitim yararına konser tahsis etmek ve bunu gelenekselleştirmek isterim.

 

Kaynak: www.sacitaslan.com