Milliyet Gazetesi'nden Senem Aydın'ın röportajı...

- 2020 zorlu bir sene oldu. Bu dönem sizin için nasıl geçti?

Deniz Baysal: İş ya da sevdiklerimizi görememe bakımından zorlu oldu. Evde zaman geçirdik, daha fazla yemek yaptık. Doğum günümüzde pastalarımızı kendimiz yaptık. Bir şekilde eğlenceye çevirmeye çalıştık. Karamsarlığa düşseydik, işin içinden çıkamazdık.
Barışma Yurtçu: PlayStation oynadık bol bol. Netflix’te izlemediğimiz bir şey kalmadı. Mantı, pizza, ekmek hazırladık. Birlikte müzik kaydı yaptık. Kimseyle görüşmedik tabii, azıcık zor geçti. İş de yoktu. Yaza içten sürece alışmaya başladık. Yani birincil bir bocaladık ama sonradan herkes gibi düzen sağladık.

- Kesintisiz evde olmak ilişkinizi nasıl etkiledi?

D.B.: Biz daima alt yanayız fiilen. Her şeyi birlikte yaptığımız için yabancı gelmedi. Acilen Ankara’da yeni dizi çekimlerim başladı, yeniden güzel yöneticilik ediyoruz bence.
B.Y.: Ben de gittim, bir hafta kaldım Ankara’da... İlk seferinde de beraber gitmiştik. İşimizi yapıyoruz, yöneticilik edeceğiz mecbur. Özlem Duymak de güzel, olması lazım.

- Ne zamandır birliktesiniz? Kaç yıl oldu?

B.Y.: Dört bitti. bir de biz daima arkadaş gibiyiz. Tabii oysa aşk, sevgi var lakin sabahlara dek oyunlar oynayıp, gülümseyen tipleriz. O yüzden beraberken sıkılmıyoruz.

- İlk adımı kim atmıştı?

B.Y.: Ben attım diyebilirim. “Eve gittin mi?” mesajını atan benim. Sorunun saçmalığına bak (gülüyor).
D.B.: Dışarıdaydık, eve gitmem 10 dakika. İki saat daha sonra, “Vardın mı?” diye yazdı. O sırada düşündü seslenmek, ‘Ne yapayım?’ diye...

- Evlenme teklifi hatıra nasıldı?

D.B.: ‘Söz’ dizisine başlamıştım, Barışma, “Gel yemek yiyelim, kutlayalım” dedi. Fakat 1-2 hafta öncesinden belliydi. Kendi kendine dalıp gidiyor, telefonunu saklıyordu.
‘Illaki yolun sonuna geldik’ diye düşündüm. Neyse yemeğe oturduk, siparişimizi verdik ve balkona çıktık. Daha Sonra içeri girdik, aniden, “Seni fazla seviyorum biliyor musun?” dedi. “Ben de seni fazla seviyorum hayatım” dedim.
Sonradan yanıma gelip, “Kalkar mısın?” dedi ve bir anda yere çöküp, elindeki kutuyu açtı. Yüzük olduğunu görünce ağlamaya başladım. Bir döndüm bütün dost grubumuz orada, baştan ağlamaya başladım. Ailelerimizi görüntülü aramışlar, onları görünce bir daha ağladım.
B.Y: Ağlamaktan “Evet” demedi (gülüyor). Sırası Gelmişken gerçekte zormuş, ben bayağı zorlandım.

- Düğün nasıl geçti?

D.B.: Fazla keyifliydi doğrusu, tam da vaktinde yapmışız pandemi öncesinde... Bütün herkesi bir arada görmüş olduk.
B.Y: Ben nikah öncesinde bir hafta fazla ciddi depresyona girdim. Pek böyle yok, yemeden içmeden kesildim.

- Evlilik stresi mi yaşadınız?

B.Y.: Içten karar mı verdik, bunun dönüşü yok gibi bir ruh haline girdim. sonradan araştırdım, çoğu erkekte oluyormuş. Bir hafta ruh gibi gezdim. Lakin düğün sabahı uyandığımda, “Hadi artık başlıyoruz eğlenmeye” dedim.
D.B.: Nikah sabahı bende de gerginlik vardı. Makyaj sanatçısı Rıfat Yüzüak uçağı kaçırdı. Ağlamalar, etmeler.
Neyse oysa yetişti, eli de çok pratikti.
B.Y.: Birbirimize hiç yansıtmadığız fakat kendi içimizde pek bir gerginlik yaşadık.

- Çocuk istiyor musunuz?

D.B.: Yok. İki tarafın da hazır olması fazla önemli.
B.Y.: Çevremizde gördüğümüz kadarıyla çocuk fazla süre alıyor. Baskı bir karar. Geri dönüşü de yok, o yüzden hazır olmamız lazım. Azıcık daha gezme tozma, iş kariyer modunda olduğumuz için önümüzdeki birkaç yıl düşünmüyoruz.

- Birbirinize aşkınızı nasıl anlatırsınız? İlk günkü gibi devam ediyor mu?

D.B.: Daha güzel devam ediyor. Şu anki halimizden daha memnunum. Öncesinde o kendinden ayrıcalık vermemeye çalışıyordu, ben de kendim-den... Bir trip atardım, üç gün sürerdi. Onları aştık. Beraber çok güzel bir dönüşüm geçirdik.
B.Y.: Alışılmış vardır ya, “Aşk yerini sevgiye bıraktı”, bizde öyle bir şey olmadı. Hâlâ ilk günkü gibi devam ediyor fakat tartışma yok, tartışma değil. O yüzden şu lahza daha iyi.
D.B.: Fazla acayip bir enerji var aramızda, tabi yana oturalım veya uzanıp bir şeyler izleyelim, sakinleştirici etkisi var Barıştırma’ın, hemencecik uykum gelir. Diğer bir enerji geliyor, rahatlatıyor.
B.Y.: Ben de benzer şekilde Deniz’le konuşunca esnemeye başlıyorum (gülüyor). Izdivaç bize yaradı. Bir gün bile “Acaba yapmasa mıydık?” demedim. Aksine “İyi fakat” dedim. Güç verdik hakikaten birbirimize.
D.B.: Ben ezelden beri artı biri değildim, o da gerçekte Uzlaşma ile oldu. Ona olan sevgim, aşkım bir uçtan bir uca artı düşünmeye başladım. En minik bir şeyde “Daha kötüsü olabilir. İkimiz de sağlıklıyız, ailelerimiz de öyle” deyip toparlayabiliyorum.

‘Bizim için her gün Sevgililer Günü’

- 14 Şubat Sevgililer Günü sizin için ne ifade ediyor, kutlar mısınız?

D.B.: Iddiaya Göre kutlarız. Fazla ciddiye aldığımız şeyler değil sahiden. Bize her gün Sevgililer Günü (gülüyor)... Kutlar geçeriz.
B.Y.: Berabersek tabii daha mutlu oluruz o gün.

- Pandemi bitince birincil neler yapacaksınız?

D.B.: Sokaklara çıkıp, herkese sarılacağım (gülüyor).
B.Y.: Ben kendi adıma topluluk bir yere gidip, eğlenmeyi çok özledim. Adi zamanlar gibi çekinmeden bir yere gidelim.

- Yeni projelerinizden de bahsedelim...

D.B.: TRT 1’de yayına girecek dizi için çekimlerimiz Ankara’da devam ediyor.
Türkiye’nin başardığı birbirinden önemli kuytu operasyonlarda, kararlılığı ve zekasıyla ön plana meydana çıkan, ayakları yere sağlam basan esrarengiz bir karakteri canlandırıyorum. Damara basmayı seven, ardına kadar giden bir kadın. Kendini ezdirmeyen biri.
B.Y.: Evin daha aşağı katını stüdyo haline getirdim. Bol bol şarkı ve beste yapıyorum. Yeni klip çekeceğim, onun görüşmeleri var şu lahza. ‘O Ses Türkiye’den Zeo ile bir düet yaptık. Onun dışarıya kendi single’larım olacak. Pandemi bitince de inşallah konserler başlayacak. Nikah şarkımızı da profesyonel kayda çevirdim. O da bu aralar çıkabilir.

Kaynak: www.sacitaslan.com URL: https://www.sacitaslan.com/deniz-baysal-baris-yurtcu-evlilik-bize-yaradi-haberi-528593