Sözcü Gazetesi'nden Hakan Kaya'nın haberine tarafından KRT TV’de gazeteci Gürkan Hacır’ın sunduğu "Şimdiki Süre" programına sanatkâr gazeteciler Uğur Dündar, İsmail Saymaz, Uzlaşma Yarkadaş, Orhan Uğuroğlu ve Idare Uzmanı Elfin Tataroğlu katıldı.

“ERDOĞAN’A SADAKAT, BİAT VE İTAAT MODUNA GİRDİLER”

Programda laf bölge Altay, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında söylediği ‘Rektöründen başçavuşuna, uzman çavuşuna kadar cümbür cemaat AK Parti militanı’ sözlerine tarafsızlık getirdi.

Altay sarf ettiği sözlerle ilgili şöyle konuştu:

* Bu sözlerle ilgili bir ayarlama yaptım. Astsubaylardan özür diliyorum dedim sözümü şöyle düzeltiyorum ‘rektöründen astsubayına ibaresini, rektöründen generaline, generalinden uzman çavuşuna herkes AK Parti militanı’ diyorum sonra sözüne açık sözlülük  getiriyorum.

* AK Parti’nin, Tayyip Erdoğan’ın TSK’yı yapılandırmak istediği, TSK’yı sokmak istediği yeni kabuğu ve kalıbı ve bu tehlikeye uyarı çekiyorum.

* Bu tartışmanın fitilini şu ateşledi; tarih 8 Ocak 2021 İzmir Foca Jandarma  Uzman Erbaş mezuniyet töreni var ve İçişleri Bakanımız yeni mezun olacak kardeşlerimize Cumhuriyet Irk Partisi’nin Sayın Genel Başkanını bir il başkanını ve partiyi askerlere kasıt gösterdi. ‘Kurma kolunu çekin, düşman bunlardır’ dedi.

* Benim buna aldırışsız kalmam mümkün yok. Partili Cumhurbaşkanının tercih kampanyasında Erdoğan’ın o günkü rakibi Sayın İnce’yi eleştirdiği hatta hakaret ettiği bir konuşmayı hararetle alkışlayan da  bir general, ordu komutanının varlığını biliyoruz.

* Rektörleri de şunun için söyledim. Şu lahza 30’un üzerinde Erdoğan tarafından atanmış rektör geçmişte AK Parti’de aktif siyaset yapmış, üstteki seviye idare yapmış. Böyle bir tablo var.

* Bu devlet için, beka için Türkiye Cumhuriyeti için bir  tehdit ve tehlikedir. Devletin valisinden, kaymakamına, bürokratların neredeyse tamamı koskocoman çapta devlete sadakati bir kenara koydular, Recep Tayyip Erdoğan’a sadakat, biat ve itaat moduna girdiler.

“TSK’YA ERDOĞAN’A SADAKAT YEMİNİ ETMİŞ KİŞİLERİ YERLEŞTİRME ÇABASI VAR”

TSK’ya Erdoğan’a yan, sadakat yemini etmiş kişileri sipariş verme çabasının olduğunu belirten Altay, şunları söyledi:

* Devlet Recep Tayyip Erdoğan kadar yeni bir kalıba sokuluyor. Bizim buna gürültüsüz kalmamız, seyirci kalmamız muhtemel değildir.

* Türk Silahlı Kuvvetleri’ne FETÖ sızdı dediler. Dedim ancak ‘FETÖ TSK’ya sızmadı, siz tane tane yerleştirdiniz’ Ne oldu daha sonra? TSK’ya yerleştirilen FETÖ’cüler Meclis’i bombaladı.

* Derhal bundan nadim oldular, TSK dahil devletin  bütün kademelerine  AK Parti militanları yerleştirilmek isteniyor. FETÖ’den boşalana alana da TSK dahil AK Parti’ye yakın, Recep Tayyip Erdoğan’a bağlı, sadakat yemini etmiş TSK için söylüyorum insanların yerleştirilmesi için özel bir çaba var.

* Ben daha sonra şunu da söyledim; ‘Ey Erdoğan, rektörü AK Parti militanı yapabilirsin, valiyi AK Parti militanı yapabilirsin, kaymakamı yapabilirsin, ulusal eğitim müdürünü yapabilirsin, hakimi savcıyı yapabilirsin fakat Türk Silahlı Kuvvetleri’ni tamamiyle AK Parti militanlarından oluşturamazsın çünkü o TSK’nın ölümsüz Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Atatürk’ün ruhu, felsefesi O’na olan inanç olmasa 15 Temmuz zaten başarılı olurdu.

“DARPSA DARP, CEZAEVİYSE CEZAEVİ, ÖLÜMSE ÖLÜM”

“Majestelerinin muhalefeti olmayacağız” diyen Altay sözlerine şöyle devam etti:

* Erdoğan devlet için yeni bir kalıp dökerken, devleti yeni bir kalıba sokmak isterken, iddiaya göre muhalefeti de yeni bir kalıba sokmaya çalışıyor.Sarayın o fazla konuşan bürokratlarıyla, öteki havuz medyasıyla, kalemşörleriyle beraber ağzımızı açsak bizi linç etmeye çalışıyorlar.

* ‘İnsanlar aç’ diyoruz, bize ‘Hitler taktiği uyguluyorsunuz’ diyorlar. Majestelerinin muhalefeti olmayacağız bir. Korkmayacağız iki. Darpsa darp, cezaeviyse cezaevi, ölümse ölüm. Amacımız, büyük Atatürk’ün bize bıraktığı kutsal emaneti demokrasi rotasında  sonsuza dek gidecek şekilde taşımak. En azından bizim ömrümüzün yettiği yere dek Atatürk’ün kutsal emanetine sahip çıkmayan şerefsizdir, namerttir.

“ATATÜRK’Ü ANLAYABİLSELERDİ…”

AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in, CHP lideri Kılıçdaroğlu’na karşın ‘faşist’ sözlerini de eleştiren Altay, şu ifadeleri kullandı:

* Ömer Çelik, Genel Başkanımıza bugün ‘faşist’ dedi. Yani demese ayıp ederdi. Ömer Çelik’in genel başkanı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, İsmet İnönü’ye ‘faşist’ dedikten sonra Ömer Çelik, Sayın Kılıçdaroğlu’na faşist demiş ne var bunda? Kafa bu…

* AK Parti üst yönetiminin Cumhuriyeti içselleştiremediğini, özümseyemediğini daima söyledim, söyleyegeldim. Bunlar Atatürk’ü anlayabilselerdi Türkiye’yi 5’li çeteye teslim etmezlerdi. Atatürk’ü anlayabilselerdi Ege Denizi’ne bir diğer ülkenin savaş helikopteri indiğinde ortalığı ayağa kaldırırlardı.

* Bunlar Atatürk’ü anlayabilselerdi Süleyman Şah türbesini bir kurşun atmadan al bayrağımızı ters çevirip kaçırmazlardı. Bunlar Atatürk’ü anlayabilselerdi bir gecede 36 askerimizi şehit eden adamın kapısında ayakta durmazlardı.

“TÜRKİYE’DE DEVLET BELLİ SAATLERDE AİLE DEVLETİ GİBİ ÇALIŞIR”

Devletin muhakkak saatlerde aile devleti gibi çalıştığını savunan Altay, şöyle devam etti;

* Devlet, Türkiye’de  sabah 7 ile öğlen 10 aralarında aile devleti gibi  çalışır. Aile içinde karalar alınır, kimin genel müdür olacağı, kimin hangi sahte diplomayla  hangi bankaya yönetim kurulu üyesi olacağı bunlar aile meclisinde, devlet aile modundayken yapılır.

* Saat 10 ile 14 arası Türkiye’de devletin tonu değişir, Türkiye’de devlet benzeşen-dost devleti olur.

“ORTADAN BİRDEN BİRE KAYBOLURSA BEN BEYTÜLMALE  EL UZATTIĞINI DÜŞÜNÜRÜM”

Altay, istifa eden Define Bakanı Patent Albayrak’ın halen ortalarda gözükmediğini hatırlatarak, “Türkiye hazinesinin başına , devletin hazinesinin anahtarını teslim ettiğiniz adam orta yerde değil. Define Bakanı ortadan birdenbire bire kaybolamaz istifa edip de. Ortadan ansızın bire kaybolursa ben beytül-mala  el uzattığını düşünürüm. 128 milyar doların kur düşükken kimlere dağıtıldığını, kimlere peşkeş çekildiğini hesabını birinci elden sormak istiyorum. Bu benim hakkım.” dedi.

“SİYASETE, MEDYAYA VE MUHALEFETE DEVLET ŞİDDETİ VAR”

Uğur Dündar’ın “Cumhuriyet Halk Müziği Partisi muhalefet etme anlayışında vites mi yükseltiyor?” sorusuna ise Altay şu cevabı verdi:

* Biz demokrasinin tepki ve protesto rejimi olduğunu bilenlerden ve ona inananlardanız. Erdoğan’ı da Türkiye’de önce Başbakan, sonra Cumhurbaşkanı yapan şimdi ortadan kaldırmak istediği o demokrasidir.

* Biz Erdoğan’ın iyi yaptığı şeylere iyi demesini de biliriz, geçmişte de bildik fakat geldiğimiz nokta artık şu Erdoğan’ın eleştiriye artık tahammülü değil. Burada 25 tane sözcük var (elindeki kağıdı göstererek) bunların hepsi Erdoğan’ın ağzından çıkmıştır. Ben bunları okusam yarın sizin yüzünüze bakamam.

* Bu ülkede Mustafa Kemal Atatürk’ten sonradan İsmet Paşa’lar, Celal Bayar’lar, Demirel’ler, Menderes’ler, Ecevit’ler hepsini gördük. Fakat hepsinde bir edep vardı, bir naiflik vardı. Burada değil. Bunu dikkat için söylüyorum. Sen bana nefes alma şansı tanımaz isen ben nefes almak için zorlarım kendimi.

* Sen CHP’nin Genel Başkanı’na valiler ve kaymakamlar eş zamanlı suç duyurusunda bulunacak ise bu valiler devlet üzerinden muhalefeti çöküntü ve sindirme işidir.

* Genel Başkanımıza bunu yapan vali ve kaymakamın bir ilçede küçük bir kasabada bizim örgütlerimize neler yapacağını düşünmek istemiyorum. Bunun için de diyorum ancak, siyasete, medyaya ve muhalefete devlet şiddeti var.

Kaynak: www.sacitaslan.com URL: https://www.sacitaslan.com/engin-altay-ataturkun-kutsal-emanetine-sahip-cikmayan-serefsizdir-namerttir-haberi-527743