Sabah Gazetesi'nden Tuba Kalçık'a beyanname veren Hacı Sabancı'nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle...

Sabancı Ailesi'nin mensubu olmak, nasıl sorumluluklar yüklüyor?

Çocukluğumdan itibaren Sabancı ata isminin sorumluluğunu taşıdım. Eğitim bizim aile için fazla önemli. Lisede Fransızca eğitim aldım. Üniversitede ekonomi okudum. Ardından, şu anda çalıştığım sektörün eğitimini aldım. Denizcilik üzerine geliştirdim kendimi. çok çalışkan bir öğrenciyim.

"DEDELERİM BU ÜLKE İÇİN ÇALIŞTI"

Rahmetli Sakıp Sabancı da eğitime çok siklet veriyordu...

Evet. Kendisi mükemmel bir insandı. Dedem Özdemir Sabancı da öyleydi. Onları çok özlüyorum. Onlar hayatları baştan başa bu ülke için çalıştı. Bu topraklardan kazandıklarını yine ülkemiz için harcadılar. Okullar, yurtlar yaptılar. İyi ancak Sabancı Ailesi'nin bir mensubuyum, benim için büyük lütuf. Onlarla kibir duyuyorum. İyi ki böyle atalarım var.

Sakıp Sabancı mütevazı kişiliğiyle bilinen biriydi. O nedenle yaptığınız paylaşımlar uyarı çekiyor. Siz kendi yaşamınızı nasıl tanımlıyorsunuz?

Bu doğrusu şiddet bir soru. Kişilik olarak mütevazı biriyim. Acilen mütevazı yaşıyorum desem yanlış anlaşılır, o yüzden iyi şartlarda yaşıyorum demeyi seçim ediyorum. Bunu da bana mensubu olduğum aile sağladı, bunun için defalarca şükrediyorum. Yalnız şunu da söyleyeyim; toplu nakliye kullanıyorum, en fazla vapuru biniyorum. Natürel acilen pandemiden dolayı biraz ara verdim toplu taşımaya. Çok düzenli bir hayatım var. İyi koşullarda yaşıyorum fakat çok da çalışıyorum. Sabah 6'da kalkıyorum işe gitmek için, akşam 22.30 gibi de uyuyorum. Paranın kıymetini de, para kazanmanın zorluğunu da biliyorum. Benim için lüks harcamalar geveze. Benim lüks diye yaptığım tek masraf; sanata yaptığım yatırımdır. Bir tabloya para harcayabilirim fakat bir arabaya katiyen o değin para vermem.

Çapkın mısınız?

Katiyen değilim. Tek eşliliğe fazla tartı veriyorum.

Sevgiliniz Nazlı Kayı ile izdivaç kararı aldınız. Nişan fotoğraflarınızı da sosyal medyadan paylaştınız...

Ben çok mutlu bir ailede büyüdüm. Babam gibi mutlu bir aile hazırlamak istiyorum. Nazlı ile fazla huzurlu bir ilişkimiz var. Pandemiden dolayı hemencecik evlenemiyoruz lakin bu sene evlenmeyi düşünüyoruz. Fazla güzel bir duygu.

"ÖLÜMCÜL SEVİYEDE OBEZDİM EVDEN ÇIKMAK İSTEMİYORDUM"

Mide ameliyatı olup kilo verdiniz. Bu, hayatınızı nasıl değiştirdi?

Ben gerçekte çocukluğumda da, üniversite de zayıftım. 2010'dan sonradan tez kilo almaya başladım ve 130 kiloya kadar çıktım. Yemeyi de seviyordum, itinalı beslenmedim de. Fazla zordu bu değin kilo ile yaşamak. İnanın kilo vermeyi fazla denedim ama başaramadım. Beş-altı sene gitmediğim diyetisyen kalmadı fakat iradem kuvvetli yok. O yüzden ameliyat olmaya karar verdim. İyi fakat olmuşum.

Fazla kiloyla yaşamanın zorluklarından da bahseder misiniz?

Obezite bir hastalık. Ben ölümcül seviyede obezdim, sağlığımı tehlikeye attım. Kilomdan dolayı hayatımı istediğim gibi yaşamıyordum. Evden dışarı çıkmak istemediğim zamanlar oldu.

ÖZGÜVEN SORUNU YAŞADIM

Özgüveninizle ilgili problem yaşadınız mı şişman olduğunuz dönem?

Tabii yaşadım. Her şeyden önce alışveriş yaparken zorluk yaşıyorsunuz. Bedensel olarak gücüm vardı ama bedenime yerinde giysi bulamadığım için mağazaya girmek istemiyordum. Şu Anda sosyalleştim. Her istediğimi giyebiliyorum. Her şeyden yiyorum ama az. Vaktiyle midem doysa gözüm doymuyordu. Formumu korumamı spora borçluyum. Haftanın beş günü spor yapıyorum.

TUBA KALÇIK'IN SABAH GAZETESİ'NDE YAYINLANAN RÖPORTAJININ TAMAMINI BURAYA TIKLAYARAK OKUYABİLİRSİNİZ...

Kaynak: www.sacitaslan.com