Sözcü Gazetesi'nden Fatma Vurgun'un haberine göre aylardır sadece paket servisle çalışan kafe ve restoranlar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasının peşinde 2 Mart itibariyle yüzde 50 kapasiteyle ve saat 07.00-19.00 arasında müşterilere hizmet vermeye başladı. Birçok işletmenin adamakıllı kepenklerini kapattığı, çoğu işletmenin batma noktasına geldiği şu günlerde esnaf aylardır sesini duyurmaya çalışıyor. Peki ‘Yeni sıradan’ esnaf göre nasıl karşılandı?

Sözcü Gazetesi sordu, işletme sahipleri yanıtladı.

“SÜRE BİZİM SEKTÖR İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”

Cevdet Avşar: Biz gösteri sektörüyüz. İnsanlar işten çıkacak, zaman geçirecek, muhabbet edecek, dertleşecek. Biz, onlara hizmet ediyoruz. Sabahleyin saat 07.00’da açıyorum. Saat olarak baktığın süre uzun fakat bize kadar uzun yok. Tabi öteki lokantalar için vs. öteki işletmeler için yerinde. Fakat restoran dediğiniz zaman 17.00’da başlar, 23.00-00.00’da biter. Açılmayı bekliyorduk bu ayın en geç 15’inde falan açılırdık diye bekliyorduk fakat bu bizi şoke etti.

Restoranlar olarak şoke etti. Açtım seni fakat 19.00’da kapatman lüzumlu. Ben zaten bu saatlerde meslek yapıyorum, o saatlerde kazanıyorum. Alkollü restoranlar açılmasaydı daha iyiydi. Okulları açtı, hoş yaptı. Virüs artıyor mu düşüyor mu 10-15 gün sonra ortaya çıkardı. Ondan daha sonra komple açılsaydı. İnsanları sevindireceğim deyip de ‘Ben açtım’ diyorsun. Benim derhal yeniden kiram gelecek. Mal sahibi kirayı bekleyecek benden. Ben para kazanabilecek miyim? Kazanamayacağım. Fakat devlet alacağını alacak. Mal sahibi de alacağını alacak. E kim mağdur?

1 takvim süreci plastik kartla, kredi kartıyla, krediyle geçirdik. Buranın kirası 45 bin lira. Bize yardım bin lira veriyor lakin daha almadık. Alıp ne yapacağım? O da devlete kalsın. İhtiyaçlarını gidersinler. Sarayın kapısının kolu kırılırsa o bin lirayla o ihtiyaçlarını gidersinler. Stopaj borcum var. Af var mı? Yok. Faiziyle alırım diyor devlet. Bin lira para veriyorsun. Mağdur ediyorsun. Açtım, diyor açmakla bitmiyor. Zaman bizim sektör için fazla kayda değer.

“AÇILACAĞI YÖNÜNDE BEKLENTİMİZ YOKTU”

Mesut Morgül: Açılacağı yönünde bir beklentimiz yoktu. Hazırlık yapmamıştık. Müşterilerimizi özlemiştik. Bir nevi iyi oldu. Kapalı olan işletmeleri de dikkate almak gerekli. Biz en azından güya yarıya paket servisle çalışabiliyorduk. Hemen açtık fakat daha öyle bir faydasını göremedik açıkçası. İnsanlar galiba paket servise alıştı, kendi sağlıklarını da düşündükleri için daha ilk günden birazcık beklemeye aldılar kendilerini. Pandemiden önceki ahenk olmadığı sürece böylece kolay basit işlerin yolunda gideceğini sanmıyorum. Biz, Türk halkı olarak rahatlığa alışık milletiz.

“HİÇBİR DESTEKTEN FAYDALANAMADIK”

Hasan Durmuş: Fiilen bizim için açılma sürpriz oldu. Biz İstanbul’u beklemiyorduk. Mutluyuz, sevinçliyiz fakat buruk bir mutluluk var. Çünkü saat kısıtlaması çok erken 19.00 yapıldı. Özellikle alkollü yerlerde 19.00 çok erken bir saat. İnsanların işten çıkması, gelmesi vs. derken ha açılmışız ha açılmamışız gibi bir şey oldu fakat ast öteki arkadaşlarımızın adına lokantacılar, kafeciler, kahveciler, restoranlar adına hoş oldu. Onlar için öğle yemeği, akşam yemeği o saatlere iyi oldu fakat alkollü yerler için yerinde bir saat olmadı. Biz, takriben bir senedir kapalıyız. Nargileciler, kahvehaneler takriben bir senedir kapalı. Ben bununla birlikte Çarşı Esnafı Dernek Başkan Yardımcısıyım.

Eylemler, basın açıklamaları yaptık. Hiçbir destekten faydalanamadık. Hiçbir takviye görmedik. Çok cüzi günü kurtaran açıklamalarla 500 lira, 750 lira gibi o da kişi firmalarına verildi. Şirketlere verilmedi. Şahıs firmaları da ufak esnaftı. Yanında bir çalışanı olan esnaflardı. Onlar da zaten açıktı berberler, terziler. Dolayısıyla bu süreçte destek görmedik. Bir tek çalışanlarımız için bir kısa çalışma ödeneği az da olsa 1200 lira gibi bir rakam çalışanlarımız için minik bir destek oldu.

“DIŞLANDIK, İTİLDİK İKİNCİ SINIF OLDUK”

Gürkan Gülbaz: Sabaha kadar anlamadık ne olduğunu. Açılıp açılmayacağını çakmak sabahı buldu. Bizim şu anda açılmamız yalnızca personelimizin üzerindeki yılgınlığı biraz kaldırabilmek. Hiçbir beklentimiz olamaz çünkü bizim saatlerimize yerinde değil. Saat 17.00’dan 18.00’dan daha sonra meslek yapan yerleriz. O yüzden bize çok tesir edeceğini düşünmüyorum. Yaklaşık bir senedir bir ara 3 ay açtık kapadık fakat fazla moralimiz bozuk. Dışlandık, itildik. İkinci derslik olduk. Bizim hiçbir gelirimiz olmadı.

Moralimiz fazla bozuktu. Böyle bir yerde böyle bir noktada bir sene baştan başa burayı döndürmek çok zordu. Personel, kısa ödenekten faydalandı. Biraz biz takviye ettik, üstünü asgari ücrete tamamladık. Bugüne dek biriktirdiğimiz her şey gitti. Yarın değişik gün yeniden kapansa biteriz. Devletin açıkladığı paketlerden 1 lira alamadık. Her şeye başvurduk, hiçbir şey alamadık. Bunu bir adım olarak görüyoruz. Bir iki hafta sonradan saatlerin birazcık daha uzaması yönünde beklentimiz. Geldik, dükkanı açtık, temizleme yapıyoruz, moralimiz düzeliyor. Evde yatmaktan sıkıldık.

Kaynak: www.sacitaslan.com URL: https://www.sacitaslan.com/kararin-gerekcesi-alkol-mu-haberi-529379