Evden çıkmadığımız, bakımlı konut kıyafetlerini üzerimizden çıkarmadığımızı düşünürsek hissetmeden fazla kilolara bürünmek kaçınılmaz desem abartmış sayılmam.

Kilo almanızı kolaylaştıran vermenizi zorlaştıran davranışlar

· Aç kalmak, aç ziyarete gitmek en az yemeye çalışma çabası: Istek, kendimizi aç hissetmek yani yemeğe aleyhinde duyduğumuz istek gayet adi ve sağlıklı olduğumuzun göstergesi. Manâlı olan doğal açlığımıza paralel düzenli yemek yemek yeme planı oluşturup, evde ancak yeni sosyal hayatımız içinde planlı ve tatmin edici beslenmek. Aç kalmamalı, neşelendirici ve doyurucu yemek yemeli ancak kendi ölçünüzü bilmelisiniz.

· Öğünlerde saat takıntısı: Her gün aynı saate benzer öğünleri yemeliyim, takıntısı yapmayın, fakat. Öğlen işim vardı, yemek yiyemedim, saati kaçtı bundan böyle yememeliyim... gibi kalıplarla öğün atlayıp, saatlerce aç kalmayın.

· Minik atıştırmalardan firar etmek: defalarca istediğimiz yiyecekleri bulamayabiliriz. Ama uzun zaman aç kalmaktansa ara öğünlerde ve yiyemediğimiz öğünlerde ufak ve dinç atıştırmalara açık olun. Metabolizmanızın yavaşlamasını engelleyin.

· Kesintisiz gözünüzün ve karnınızın aç olması: Eğer normalden artı ve sürekli istek hissediyorsak beslenmemizde bazı şeyleri hatalı yapıyoruz demektir. İhtiyacımızdan eksik yemek yemek vücudumuzun eksik enerji harcamasına buna tabi metabolizmamızın yavaşlamasına ve kolay kilo almamıza sebep olur.

· tekrar tekrar, asgari miktarlarda yemek yemeye hedeflemek: Bazı hatalı yargılar ve kendi kendimize uyguladığımız az ye kilo ver biçiminde uygulamalar, sofradan aç olarak kalkmamıza niçin olabilir. Öğün saatlerinde tamamiyle doygunluğu sağlayamamak öteki öğüne değin olan süre her tarafında aç kalmamıza yol açar. Kan şekerimiz düşer ve bu durumda canımız tatlı isteyebilir. Günün sonunda ve gecenin ilerleyen saatlerinde çoğu zaman bu isteğimize yeniliriz ve ihtiyacımız olandan daha fazlasını yiyebiliriz. Esas öğünlerimizde, besinleri yeterli miktarda dengeli bir şekilde tükettiğimizde keza ihtiyacımız değin beslenmiş oluruz hem de mide dolgunluğunu sağlamış oluruz. Aralarda yapacağımız dinç atıştırmalarla da kan şekeri gün her tarafında dengelenmiş olur.

· Mideyi yüklemek için besin değeri düşük gıdalarla beslemek: Esas öğünü yalnızca bir tabak salata ile geçiştirmek, aç kalmamıza niçin olabilir. Midemizi hacim olarak dolduran ve içeriği manâsız gıdalar harcamak, tatmin edici enerji vermediği gibi, öğünden kısa bir vakit sonradan yeniden acıkmanıza niçin olur. Bu nesil gıda vücudumuzun çalışması için zorunlu gıda öğelerini barındırmaz. Beslenme gruplarının bir arada olduğu, renkli, yeterli ve dengelenmiş bir öğünle hem mide hacminizi doldurarak tokluk hisseder hem de ihtiyacınız olan gıda öğelerini karşılayabiliriz.

· İhtiyacımızdan az su içmemek: Beyinde açlık merkezi ile susuzluk merkezi tabi yanadır. Susama şehvetli de ara sıra özlem hissiyle karıştırılabilir. Bizler fazla artı su tüketmeyen bir toplum olarak, bu his karışıklığını daha sık yaşıyor olabiliriz. böylece susuzluk şehvetli oluşmadan bol bol su tüketmeliyiz.

· Fazla çay kahve içmek: Dere ve kahve kafein taşıyan günün enerjisini yükselten neşelendirici içeceklerdir. bununla birlikte bazı antioksidanlar içerir. Çay ve kahve abartmadan ölçülü dozlarda tüketirsek; metabolizmamızı hızlandırır, kilo vermemizi kolaylaştırır. Fakat miktarını abartırsak vücudumuzu ve midemizi fazla yorar, iştahımızı boşu boşuna arttırır ve kilo almayı kolaylaştırır. 

Nil Şahin GÜRHAN / Akşam Gazetesi

Kaynak: www.sacitaslan.com