Sözcü Gazetesi'nden Hande Zeyrek'in röportajı...

– Masumiyet dizisinde sizi çeken ne oldu? 

FOX ve yapımcı Faruk Turgut'la beni de motive eden karşılıklı çabalarımız var. zaman zaman ters köşe atışlar yapıp seyirciyi sarsan; dramatik diyalogları psikolojik ve kriminal alanlara taşıyabilen dinamik bir senaryo yazarı Sırma Yanık. Birbirine değdikçe tesir alanını büyütecek ve gençlerle sinerji yaratabilecek bir oyuncu kadrosu oluşturuldu. Umarım seyirciye de geçer.

ORSON WELLES'İN ŞARKISI

– Hülya Avşar'la yıllar sonradan benzer dizide nasıl bir armoni yakaladınız? 

Yaş aldıkça verdiği her emeğe daha incelikli sahipleniyor galiba insan. Repliklerin peşine düşen şehvetli seyrimizin, yüzümüzdeki çizgiler gibi, belirginliği artıyor. Kendi içimizdeki alandan bahsediyorum şüphesiz. Daha Sonra da olur ya yansıttığı alanlarda, izleyicide benzer etkileri görmek muhtemel olabilir. Gençlerin devinme ipotekli algısını haricen bırakarak söylüyorum tabii. Orson Welles'in şarkısındaki duyguların kapısını aralamak, minik ufak… Bence bütün burada ara verip, bu şarkıyı dinlesin okuyucu. “Ben genç olmanın ne olduğunu biliyorum. Lakin sen yaşlanmanın ne olduğunu bilmiyorsun”

– Nasıl bir rolde izleyeceğiz sizi?

Kızı üzerinden sıkışan, kendi duygularını azıcık ötelediğini varsaydığım, sosyo-idareli olarak güçlü ama, hiç hesapta olmayan yeni bir hâl ile kendi duyguları da alabora olacak bir adam…

HIKAYE VE AKICILIK ÖNEMLİ

– Dizilerin ekran macerasının kısa veya uzun soluklu oluşunu belirleyen başlıca kriter nedir?

Öykü ve akicilik şüphesiz… Öteki bileşenlerin kalitesi bir meziyet katar, nitelik kazandırır lakin mantiksal bağ, iletişimi kuran biricik alandır. Kalitesini temsilci yanıyla değil, toplumsal algıyı yönetebilecek mühendisliğiyle rekabeti kazanır ya da müşterek olur. Kalitenin kimsesiz işe yaradığı söylenemez. Mesela kaliteli bir araba, cümbür cemaat için iyidir. Nitelikli bir sporcu da böylece… İşini iyi yapması yeter. Bizde işini iyi gerçekleştirmek yetmez. Milyonlarca insanın ortalama duygularının seyrinden ve sübjektif değerlendirmelerinden muaf çalışamıyorsun.

– Her birimizi içten sarsan pandemi süreci sizi nasıl etkiledi?

Birçok ülkenin aşı bile alamadığı, aşı üretiminin parası olanlarca üç tur yedeklendiği bir hayatı hatırlatması açısından fazla anlamlı bu olan biten de doğrusu! Sonuç eşitliği zorlama geldi insanlığa, anlaşılabilir kuşkusuz ama fırsat eşitliğini anında her konuda atlayan insanın, oksijen ve suyu borçlu olduğu gezegeni kemiren bir virüs gibi yaşarken, kendisini rahatsız eden virüslerden şikayet etme hakkı nasıl meşruluk kazanacak? Hiç değilse şu küresel iklim değişikliğini hızlandıran olumsuzluklarla uğraş ederek değil mi? Suyu ve gıdayı ulaşılır ve ucuz kılarak. Şu Anda neler gerçekleştirmek gerektiği de herkesin malumu dahası. Bütün bu süslü püslü silahlanma, kaynakların çarçur edilmesi, dünya servetinin yüzde 99'unun binde birin elinde olması abuk subuk değil mi? Ana pandemi bu sayılmaz mı zaten? Bu kâr anlayışı revize edilmezse çok şeye hamile biz zamana ilerliyoruz!

ARAYAN BULUR ASLINDA

– Zorluklarla başa çıkma yönteminiz nedir?

Onlara da bölge açıp, birlikte yaşamayı seçiyorum.

– Kendinize çocuk ruhlu bir denizci tanımını yapmıştınız. Denizler sığınağınız mıdır?

Denizi, mevsimini kovalayıp serinlemekten; ya da üstünde oynaşmaktan/yarışmaktan ibaret sananlar yanılıyor. Yalnızca deniz hakkında değil diğer taraftan. Olasılıkla hayatı tuttuğumuzu sandığımız alanlarda da! Arayan bulur doğrusu. Şairinden bulur, romancısından bulur, veya onlara ilham veren yaşam öykülerine değerinde bulur. Turistik kalmadıkça olası.

– Son günlerde sanatkâr tanımı fazla tartışıldı. Sanatla siyaset emrindeki yandan gelmemeli mi?

Ressam, elbette üretilen siyaseti eleştirme hakkına sahiptir; fakat, siyasi hareketlere dahil olarak yok; millet yararı üzerinden taşıdığı sorumluluklarla… Sanat ve sanatçının, iktidar ya da muhalefet ayrım etmez, siyasete aracısız olarak taraf; ya da kefil olmasını kişisel olarak dürüst bulmam. bu vesileyle “Etliye sütlüye karışmam; tip kaybetmek istemem” diyerek doğruları da söylemekten kaçınanların hukuken hakkı vardır kuşkusuz, kimse zorlayamaz natürel lakin hak, yargı ve özgürlükler, çevre gibi alıngan konularda bile gördüğü, hissettiği yanlışa itiraz etmekten, iki tümce kurmaktan kaçınan bir vicdanla da hem konuşulacak paylaşılacak bir cömert yaşam değil zaten!

IKI TARAFLI AKLI DEĞIL EDER

– Sanatta siyasette sokakta kutuplaşmalara bakışınız nedir?

Bizim topraklarda siyaset, epeydir yalnızca siyaset olmaktan çıktı. Muhtelif davalarla eşitlendi. Bunlar kutuplaşmaları derinleştiren, karşılıklı aklı değil eden hareketler. Bu durumu dürüst bulmuyorum. Ayrıca siyasetin; din, ırksa ve kültürel kimlikler üzerinden yapılmasını çok hatalı buluyorum.

– 2021'den ümitli musunuz?

Biz umudun çocuklarıyız. Bu toprakları her ne pahasına olursa olsun fazla sevdik, daima seveceğiz. Sevmeyi biat etmek sananlara selam olsun.

AHLAK VE VİCDANA HÜRMET LÜZUM…

– Elinizde olsa neleri değiştirirdiniz ülkenin huzuru için?

Halkın; refahı, huzuru, mutluluğundan daha kayda değer ne olabilir fakat? Diyelim oysa bulduk ve inandık, sürdürülebilir mi zaten! Dolayısıyla onun için yapacak ne fazla şey olduğu açık. Her şeyden önce kişisel kamusal ahlaka ve vicdana derin saygi gerek.

– Kadınlara görünüm açınız, her zaman takdir edilir. Şiddetin hedefi kadın ve çocuklar…

İşte siyasi reflekslere kurban edilmeyecek bir meselemiz daha değil mi? İnsan vicdanıyla tamamlanır. İşlerini yoluna koyabilir, mal mal biriktirebilir, yeterince aydınlatılmış okumamış olabilir; fakat, vicdan ve saygı dahil bunun dışında birçok özelliğin sesini duymaz olduğunda, dokunduğu her şeyi yakar! Ve bu ateşin en trajik, en savunmasız düştüğü yer aile ocağıdır. Bu aidiyet üzerinden mühürlenecek değerler ağır zarar alır. Oysa insan, faziletli olabildiğince ve bunu aktarabildiğince iyileşir iyileştirir. Yasalarda haylazlık bırakmayacaksınız. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve hürmet üzerine seferberlik duyuru edeceksiniz. Muhatap aileleri kadınları, ilk önce kızlar olmak üzere ilgili tüm çocukları, zalime zulme terk etmeyecek bir sosyal devlet inşa edeceksiniz. Bayan cinsel kimliğinin bir değer bir ödülmüş gibi yer etmesini besleyen hatalı şartlanmaları düzelteceksiniz oysa günün birinde bu tür yanlışlar üzerinden çatışma alanları oluşmasın. Birkaç esaslı sürekli nöbet, daimi iyileşmeler sağlayacaktır emin.

Kaynak: www.sacitaslan.com URL: https://www.sacitaslan.com/mehmet-aslantug-umudun-cocuklariyiz-bu-topraklari-hep-sevecegiz-haberi-529284