“MARMARA’DA DEPREMİNİN ELİ KULAĞINDA”

Sözcü Gazetesi'nden Hakan Kaya'nın haberine kadar Görür, 1999 depremi sonrası Marmara’nın altındaki yer kabuğunda fazla pozitif enerji biriktiğini belirterek, bölgede 30 yıl içerisinde zelzele olma olasılığını yüzde 64 olarak açıkladı.

Görür sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye’de her an başka yerlerde deprem olabilir ama bilhassa benim iki alan üstünde bir hassasiyetim var. Bunlardan biri İstanbul. İstanbul’un bir aciliyeti var.

Bunun da nedeni 1999 depremleri. Bu depremler Marmara’nın altındaki kabuğa o kabuğun daha artı taşıyamayacağı bir stres yükledi. Normalde 200-250 senede birikeceği enerjiyi 45-50 saniyede  Marmara’nın altındaki kabuğa bunu enjekte etti.

Dolayısıyla bu kabuk artık daha artı dayanacak durumda değil. Zaten bunun da hesapları yapıldı. 1999 yılından itibaren her lahza almak kaydıyla, 30 sene içerisinde deprem olma olasılığı yüzde 64 olarak belirlendi.

Bu fazla yüksek bir yüzde. Dolayısıyla Marmara’da deprem bir anlamda eli kulağında. Yan bu 30 sene denildiği zaman bunun hassasiyetine baktığımız zaman 10-15 yıl ileri ve geri olabilir. Dolayısıyla bunlar jeolojik ölçekte çok küçük vakit aralıklarıdır."

“İSTANBUL’DA MINIMUM 7.2 BÜYÜKLÜĞÜNDE BİR DEPREM BEKLENİYOR”

İstanbul’da asgari 7.2 büyüklüğünde bir zelzele beklendiğini belirten Görür, Silivri ve Adalar bölgesindeki fay kollarından da bahsetti.

Görür, şöyle konuştu:

"İstanbul gerçekten böyle büyük bir yer sarsıntısı bekliyor. İstanbul’u asgari 7.2 bekliyor. Tüm incelemeler bunu gösteriyor. Yapılan çalışmalarda 1999-2014 seneleri aralarında iki fay özellikle Marmara’nın aşağı kilitlenmiş vaziyette. Yani enerji biriktiriyor. Buralarda kayda değer ölçüde yer sarsıntısı meydana gelmiyor, gerginlik birikiyor.

Biriken stres, oradaki kayaların sabır gücünü yendiği an zelzele olacak demektir. Bu faylardan biri Yeşilköy açıklarıyla Silivri açıkları arasında yaklaşık 65 kilometre uzunluğunda olan Kumburgaz fay kolu. Bu fay kırılırsa en az 7.2 yer sarsıntısı üretecektir. Diğeri ise Adalar’ın güneyinde olan Adalar fayı; takriben 45 kilometre uzunluğundadır. Bu da kırılırsa, azami 7 büyüklüğünde zelzele üretecektir."

“İKİ FAY AYNI ANDA KIRILIRSA FELAKET OLUR”

Silivri ve Adalar bölgesindeki fay kollarının benzer anda kırılma olasılığını da anlatan Görür, bu durumda ise depremin büyüklüğünün 7.6’yı bulabileceğini vurguladı. 7.6 şiddetindeki depremin İstanbul için yikim olacağını söyleyen Görür, “İkisinin aniden kırılma olasılığı da vardır. İkisi birdenbire aynı anda kırılırsa depremin büyüklüğü 7.6’yı bulabilir. Kumburgaz ve Adalar fayı, 1766 yılında bu faylar peş peşe kırılmıştır. Bu faylardan biri mayıs ayında diğeri ağustos ayında olmuş ve İstanbul peş peşe 7’nin üstünde iki depreme maruz kalmıştır. Alt bu İstanbul için doğrusu yikim olur, ama bu işin şakası yok. Bu çalışmalar, veriler bunu muhabere etmektedir.” dedi.

“ERZİNCAN VE ÇEVRESİNDE MINIMUM 7 BÜYÜKLÜĞÜNDE ZELZELE OLASILIĞI POZITIF”

Erzincan ve çevresi için 7’nin üzerinde zelzele olabileceği uyarısında bulunan Görür, şunları söyledi:

"Benim diğer hassasiyetle baktığım konu da Erzincan ile Erzincan’ın doğusunda olan yedisu fayı. Bu Erzincan ile Bingöl Karlıova arasındaki fay koludur.

Orada en son yer sarsıntısı 1780’lerde olmuştur. 1939 Erzincan depremi buraya kayda değer miktarda enerji transfer etmiştir. Dolayısıyla biz yer bilimciler olarak endişemiz var. Fakat ben özelde bu bölgeyi kritik görüyorum.

Yakın bir gelecekte burada da en düşük 7 büyüklüğünde bir deprem olma olasılığı fazladır. Biz bunları söylüyoruz. Bunları söylerken karşımızda bir muhatap da değil fakat umut ediyoruz ki yetkililerde bir şekilde bizi dinliyor ve ciddiye alıyorlarsa bu uyarılarımız doğrultusunda tedbir alırlar."

Kaynak: www.sacitaslan.com