Türkiye Gazetesi'nden Yücel Koç'un haberine tarafından konuşmasında birbirinden manâlı mesajlar veren Erdoğan, Afganistan’dan Suriye’ye, KKTC’den Kırım ve Filistin’e varıncaya dek böylece fazla konuyu gündeme getirdi.

Erdoğan’ın konuşması özet olarak şöyle:

DAYATMA ÇÖZÜM DEĞİL

"Sahadaki gerçekleri ve sosyal dokuyu dikkate almayan dayatmacı yöntemlerle meselelere çözüm üretilemeyeceği, en son Afganistan'da, keza de çok acı bir şekilde görülmüştür. Afganistan halkı, 40 seneden fazladır süren değişkenlik ve çatışmaların sonuçlarıyla baş başa bırakılmıştır. Ülkede bir lahza önce barıştırma, istikrar ve güvenliğin tesis edilerek, Afgan halkının huzura kavuşmasını temenni ediyoruz. Türkiye olarak, bu güç günlerinde Afgan halkına karşısında kardeşlik görevimizi yerine getirmeyi sürdüreceğiz.

SIKLET PAYLAŞIMI ADİL OLMALI

Suriye'de bütün dünyanın gözlerinin önünde yüz binlerce kişinin ölümüne, milyonlarca kişinin yerlerinden edilmesine neden olan insani dram onuncu yılını geride bıraktı. Ülkemiz 4 milyona yakın Suriyeliye kucak açarken terör örgütlerine karşısında da sahada çaba etmektedir. DEAŞ'la çarpışan ve bu terör örgütünü hezimete uğratan tek NATO müttefikiyiz. PKK'nın Suriye'deki uzantılarının işlediği katliamın önüne biz geçtik. İdlib'deki varlığımız doğru milyonlarca insanın hem canını kurtardık hem yerinden edilmesini önledik. Ülkemizde Suriyeliler haricen da sayıları 1 milyonu aşan farklı alanlara yönlendirilmiş statülerde göçmen vardır. Afganistan'daki gelişmeler nedeniyle son dönemde bu ülkeden göç akını ihtimaliyle aleyhinde karşıyayız. Bundan Böyle yeni göç dalgalarını karşılamaya ne imkânımız ne de tahammülümüz vardır. Adaletli siklet ve sorumluluk paylaşımı temelinde tüm paydaşların bu konuda üstüne düşeni yapmasının vakti gelmiştir.

MAZLUMLARIN YANINDAYIZ

Filistin halkına yönelik gaddarlık sürdükçe Ortadoğu'nun kalıcı barışma ve istikrara kavuşması olası değildir. Bunun için işgal, ilhak politikalarına mutlaka ve derhal son verilmelidir. Filistin halkının haklarına karşın ihlallere karşısında durmayı sürdüreceğiz. Azerbaycan meşru müdafaa hakkını kullanarak öz topraklarındaki işgali sona erdirmiştir. Bu gelişme bölgede kalıcı barıştırma adına yeni fırsat pencerelerine imkân sağlamıştır. İlhakını tanımadığımız Kırım dahil Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün korunmasına yük veriyoruz.  Çin'in toprak bütünlüğü perspektifinde Uygur Türklerinin esas haklarının korunması konusunda daha çok çaba gösterilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bangladeş ve Myanmar'daki kamplarda yaşayan Rohingya Müslümanlarının anavatanlarına geri dönüşlerinin sağlanmasına da yardım veriyoruz.

Kıbrıs meselesine adil, daimi ve sürdürülebilir çözüm ancak sonuç odaklı gerçekçi bir yaklaşımla mümkündür. BM'nin eşdeğer kabul ettiği adadaki halklardan birinin lideri sizlere hitap edebilirken öteki liderin sesini duyuramaması adil değildir. Çözüm için adanın asli lideri olan Kıbrıs Türk halkının uluslararası statüsünün tescil edilmesi gerekiyor. Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi bölgede yok sayan anlayıştan vazgeçilmesi şarttır.

TURKOVAC MESAJI

Milyonlarca insanın hayatını kaybettiği, 10 milyonlarca insanın virüsün pençesinde kıvrandığı bir dönemde, aşı milliyetçiliğinin farklı yöntemlerle hâlen sürdürülüyor olması, insanlık namına yüz kızartıcıdır. Covid-19 salgını gibi küresel bir felaketin üstesinden, ancak uluslararası iş birliği ve dayanışmayla gelinebileceği açıktır. Tüm ülkeler bu salgından kurtulmadan, herhangi bir ülkenin tek başına güvenle hayatını sürdürmesi mümkün değildir. Yerli aşımız TURKOVAC'ı yakın zamanda milletimizle birlikte tüm insanlığın istifadesine sunacağımızı anlatmak istiyorum."

İKLİM ANLAŞMASI TBMM'YE GELİYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Paris İklim Anlaşmasını, önümüzdeki ay Türkiye Büyük Halk Meclisi'nin onayına sunmayı planladıklarını bildirdi. "Tabiata, havamıza, suyumuza, toprağımıza, yeryüzüne kim en fazla zararı verdiyse, doğal kaynakları kim barbarca sömürdüyse, iklim değişikliğiyle mücadeleye en büyük katkıyı da onlar yapmalıdır" diyen Erdoğan, "Olur Ya etkili önlemler alınmaz ve sera gazı emisyonları artmayı sürdürürse, yüzyılımızın sonunda deniz seviyelerinin 1 metreden artı yükselmesi bekleniyor. Böyle bir yükseliş, kıyı şehirlerinin ve ada devletlerinin kayda değer bölümünün haritalardan silinmesi demektir. İklim değişikliğine yol açan sorunların ortaya çıkmasında tarihî sorumluluğu olan ülkelerin elini taşın altına koyması şarttır" ifadelerini kullandı.

TİCARET HACMİMİZDE GAYE 100 MİLYAR DOLAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) kadar düzenlenen etkinlikte ABD’li iş adamlarına seslendi.

Türkiye ile ABD arasında sadece ekonomi ve ticarette yok, güvenlikten teröre, savunmadan yatırımlara uzanan geniş bir alanda önemli iş birliği imkânlarının bulunduğuna muhabere eden Erdoğan, şunları söyledi: "Bireysel ilişkilerde olduğu gibi devletler de zaman zaman manzara ayrılıkları yaşayabilir. Biz, bunların dayanışma ve müşterek hürmet çerçevesinde diyalog aracılığıyla aşılabileceğine inanıyoruz. İkili ticaret hacmimizin sene sonunda 25 milyar dolara ulaşmasını ümit ediyoruz. Siz, iş insanlarımızla birlikte salgın sonrası dönemi doğru şekilde değerlendirmemiz hâlinde 100 milyar dolar hedefimize rahatlıkla ulaşabiliriz. Ticaretimizin önündeki engellerin kaldırılması hususunda Amerikan makamları nezdinde girişimlerde bulunmanızı bekliyoruz."

Kaynak: www.sacitaslan.com URL: https://www.sacitaslan.com/recep-tayyip-erdogan-yeni-bir-goc-dalgasini-kaldiramayiz-haberi-538718