HDP’nin kapatılmasına ilişkin hazırlanan yeni iddianame kabul edildi.

Anayasa Mahkemesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin’in yazdığı ilk iddianameyi, eksiklikler sebebiyle iade etmişti.

Yeniden hazırlanıp Anayasa Mahkemesi’ne gönderilen ve duruşma tarafından kabul edilen iddianamenin giriş bölümünde, yüksek mahkemeye eleştirilerde bulundu.

“GÖNDERİLEN NÜFUS KAYITLARINA BAKILMASI SURETİ İLE GİDERİLMESİNİN OLANAKLI OLDUĞU AÇIKTIR”

İddianamede, AYM’nin iade kararının gerekçelerinin anlaşılmadığı belirtilerek, Mahkemenin birincil iddianamedeki eksiklikleri kolay bir şekilde tamamlayabileceği belirtildi.

İddianamede şu ifadeler yer aldı:

“17 Mart 2021 tarihli iddianamemizde de görüleceği üzere eylemlerine yer verilen partililerin hangi tarihli büyük kongrede hangi göreve getirildiği, kaçıncı dönem ve hangi ilin milletvekili olduğu, hangi il/ilçe/beldenin belediye başkanı seçildiği, görevlerinin hangi tarihte sona erdiği, il/ilçe teşkilatlarındaki görevlerinin ne olduğu birey bazında başlıklarda ve metin içinde gösterildiği, eylemleri anlatılan parti üyelerinin böylece çoğunun iddianamede kabahat tarihlerinin belirli olduğu, emin olmayanların ise eyleme ilişkin iddianame ve duruşma bilgilerinin açık açık yazılması sebebiyle dava sürecinde kolaylıkla temininin olası bulunduğu, hem Mahkemenin bir kısım partili ile alakalı kimlik bilgilerine yönelik yaşadığı tereddütün gönderilen nüfus kayıtlarına bakılması sureti ile giderilmesinin olanaklı olduğu (misal olarak, iade kararında; Mehmet Menge ile Mehmet Sıdık Menge’nin aynı kişi mi, öbür kişiler mi olduğunun tespit edilemediği belirtilmiştir. Oysa Başsavcılığımızca Mahkemeye gönderilen nüfus kayıtlarına bakıldığında Mehmet Menge’nin 1954 doğumlu, Mehmet Sıdık Menge’nin ise 1958 doğumlu bambaşka kişiler olduğu tespitinin yapılabileceği) açıktır.”

“KOLAYLIKLA GİDERİLMESİ OLASI İKEN İDDİANAMENİN İADESİNE KARAR VERİLMİŞTİR”

AYM’ye gönderilen belgelerde, parti kurullarında bulunan kişilerle ilgili tüm bilgilerin yer aldığı belirtilen iddianamede, “Bunlarla birlikte Mahkemece beceriksiz görülen veya kararsızlık edilen diğer hususların lüzum Başsavcılığımız, gerekse ilgili kurumlar (TBMM, Yüksek Seçim Kurulu, İçişleri Bakanlığı, UYAP, v.s) aracı kılınarak kolaylıkla giderilmesi muhtemel iken iddianamenin iadesine karar verilmiştir” denildi.

AYM’NİN KARARINA KARŞI ÖRNEKLER GÖSTERİLDİ

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin’in hazırladığı iddianamede AYM’nin iade kararında "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne’ tutarsız olduğu ileri sürülen, ancak soruşturma ve kovuşturma konusu olması dışarıya bir gerekçeye yer verilmeyen eylemler ile Partinin bu eylemlerin odağı haline gelmesi arasındaki ilişkinin kurulmadığının" belirtildiği aktarıldı ve bir önceki iddianamede konuyla ilgili delillerin yer aldığı örnekleriyle gösterildi.

“DİĞER EYLEMLERİ DEĞERLENDİREREK BİR KARAR VERMESİ MUHTEMEL İKEN…”

Yeni iddianamenin girişinde, şunlar kaydedildi:

“Dosya kapsamında sunulan delillerle Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne tutarsız eylemler sıralanmış, davalı Partinin bu eylemlerin odağı haline gelmesi arasındaki ilişki tereddüt hasıl olmayacak şekilde iddianameye derc edilmiştir. Bilindiği üzere tüzel kişilik olan siyasi partiler iradelerini, parti üyelerinin yaptıkları eylemler ve söyledikleri sözler vasıtasıyla dış dünyaya yansıtırlar. İddianamede de sanık Parti üyelerinin görevleri (Genel Başkan, Milletvekili, Parti Meclisi Üyesi, MYK Üyesi, Belediye Başkanı, İl/İlçe Yönetim Kurulu Başkanı/Üyesi vs. biçiminde) her kişi başlığında ayrı olarak gösterildikten sonra, üyesi olduğu partiye isnat edilmesinde Başsavcılığımıza göre kuşku bulunmayan eylemi belirtilmiştir.

Mahkemenin oluşturacağı analiz sonucunda huysuz kanaatte olunması halinde (açılan parti kapatma davasının herzamanki ceza davası olmayıp, davalının da tüzel kişilik sıfatını taşıması karşısında) ilişkilendirilmediğini düşündüğü eylemi hükme esas almayıp diğer eylemleri değerlendirerek bir karar vermesi muhtemel iken, iade sebepleri arasında CMK’nın 170. maddesinin 4. fıkrasına yer vermesi anlaşılamamıştır.

“ÖNCEKİ DÖNEME AİT BİR KISIM PARTİLİ HAKKINDA SİYASİ YASAKLILIK TALEP EDİLMEMİŞ…”

Açıklanan nedenlerle, Anayasa Mahkemesinin ‘iddianamenin iadesi’ kararına katılmamakla birlikte, dosyanın sürüncemede kalmaması için, önceki iddianamemizde yer bahşedilen ancak kabahat tarihleri parti üyeliğinden önceki döneme ait bir kısım partili hakkında siyasi yasaklılık istek edilmemiş, yeniden ‘iade gerekçesi yapılmamakla’ beraber eksiklik olarak belirli hususlar da ikmal edilerek, iş bu iddianame baştan tanzim edilmiştir.”

Sami Menteş / Odatv.com

Kaynak: www.sacitaslan.com URL: https://www.sacitaslan.com/sami-mentes-yazdi-hdp-davasi-yuksek-yargiyi-boldu-haberi-534473