Tabiat’ın kızı Tuğba Özay Survivor’dan yeni döndü. Modellik günlerimizden beri arkadaşız. Yıllar olmuş anlayacağınız, her zaman dobra, hatır şinaz ve hep sevgi dolu olmuştur.
 
Herşeyi konuştuk. Hem de açık ve seçik bir şekilde. Hayatının bu döneminde yeni bir ivme kazandı sanatçı, oyuncu, sunucu Tuğba Özay.  
 
Haziran’da yeni albümü çıkıyor, televizyon programı başlıyor. Aşk daima yanında olsun güzel arkadaşımın.
 
Nasıl geçti Survivor?
 
3 ay boyunca müthiş bir deneyim yaşadım. Hayatımın hangi döneminde bir daha böyle bir deneyim yaşarım bilmiyorum. Survivor nefsin, sabrın sınandınız bir yer. Dışardan belki kolay görünüyor olabilir, hiç kolay bir yer değil.
 
Parkur da ki yarış kadar, duruş da önemli. Atlantik okyanusunun ortasında bir ardadasınız ve sürekli açsınız. Tek yiyebildiğiniz şey Hindistan cevizi. 15 gün de bir çok az miktarda erzak geliyor.



ÇÖPLÜKTEN YEMEK ARADIM
 
En uç yaptığın şey neydi?
 
Aç kalmanın verdiğipsikoloji ile çöplükten yemek aradığımı biliyorum. Yemekte değil aslında yiyecek birşeyler.İtiraf ediyorum bir keresinde Yusuf Günce ile birlikte yerde şeffaf bir kutu buldum. Baktık ki içinde karıncalar var. Küçücük kırıntıları üzerindeki karıncaları üfleyerek o kırıntıları yedik.

Hayvansal iç güdüler devrede iken nasıl hissettin peki?
 
Ada da Bade ler ile birlikte fare lerde vardı. Müthiş ikili, fareler badelerin bir tarafını yiyordu ben ona rağmen aynı badenin diğer tarafını yedim.

Tekrar gider misin Survivor’a?
 
Ben giderim orası benlik bir yer. Orada insan tabiat ile uysallaşıyor, açlık ile vahşileşiyor. O vahşilikte hiçbir zaman bir hayvan öldüreyim, keseyim, yiyeyim değildi. Sadece hayatta kalma mücadelesi.
 
Sen Tabiat’ın kızısın zaten doğaya ihanet ettin mi?
 
Tabi ki hayır. Okyanus'un kenarında kendime bir yaşam alanı yaptım. Arınma çalışmaları yaptım özellikle sen çok aklıma geldin her nefes alışta. Gün ışığı ile gözümü açıp, hijyeni elden bırakmadan, temiz ve düzenli oldum. Abdest’imi alıp, her sabah sabah namazımı kıldım, dualarımı ettim.

Burnun nasıl kırıldı, ne hissettin?
 
Bugüne kadar vücudumun her yerinde kırıklar oldu. Ayağım, elim, boynum dahi çatladı. En korktuğumuz şey burun kırığı idi. Bir de hiçestetik yaptırmadığım için çok korktum. Kanat kemiğim kırıldı, çok şükür çabuk atlattım.
 
SURVIVOR AÇIK CEZA EVİ GİBİ

Nagehan ile başta çok iyi arkadaş oldunuz sonra da hoş şeyler olmadı, sen ne düşünüyorsun?

Survivor esasında bir yarış yeri değil, duruş yeri. Her türlü olumsuz koşulda bile insani değerlerini yitirmemen gerekiyor. Bu benim fikrim ve hayata bakışım. Buranın devamı var burası bir süreç. Bu süreç içersinde Nasıl davrandığın, tutumun, dostlukların, ilişkiler, hoşgörün ile küçük bir dünya. Normal hayatta da ne çakallar, hainler, ne çok zorluklar, ne çok dedikodular ile uğraşmadık mı?. İnsan enteresan bir yaratık. Acıdan ve başkasının mutsuzluğundan besleniyor. Sen ben gibiinsanlar, arınma ve insan olabilme yolunda ilerliyor, farkındalığın da farkına varmak üzerine kendimiz üzerine çalışıyoruz. Orada herkes sen, ben gibi değiller. Burada olsak selam vermezsin, hayatına sokmazsın olur biter. Orada baştan sona aynı idim. Neden kötü olalım ki, hasreti de, açlığı da birlikte yaşıyoruz. Survivor aslında açık ceza evi gibi. Açık cezaevi daha inanlı, vicdanlı, en azından orda yemek veriyorlar, arada bir de olsa sevdiklerinle telefonda konuşuyorsun. 80 gün boyunca saçıma şampuan, elime sabun değdirmedim, dişlerimi fırçalamadım,  bir kıyafet ile yaşıyorsun. İlk insan gibi idik. Okyanus da yıkandım, dişimi ağacın dalından yaptığım bir dal ile fırçaladım. Tuvaletimi bulduğum yere yaptım. Ben de yarış yoktu, küçük hesaplar yapmadım. Keşke finale kadar gitseydim. 7 kadın bir aradaydık ve inanılmaz dedikodu, kıskançlık vardı. Onların negatif enerjisi omuzlarımda yüktü. Saygıdan, Sevgi'den, hoşgörüden, paylaşımdan ziyade hasetlik, öfke vardı. Bunlardan arınmak gerekiyor.

NAGEHAN ADAM OLSAYDI
 
Nagehan ile ilk zamanlar güzel bir dostluğum olduğunu sanıyordum. Benimle çok şeyini paylaştı hiçbir zaman ona ihanet etmedim.
 
Benimle o kadar içselleşti ve çok şey paylaştı ki, dostluk yaşadığım insandan ihanet ve hainlikgörünce tekrar bir durup düşünüyorsun.
 
Orda ki insanlar hayatımda var olacak mı? Yok. Yılmaz zaten eski arkadaşım onunla görüşeceğim.
 
Adam olsaydı onunla dostluğum ölene dek de devam ederdi. İnsan ya mert’tir ya da namert’tir. O yüzden bunun cinsiyeti söz konusu bile olamaz.
 
Survivor’ı kim kazanır?
 
Ben isterdim ki bu sene bir kadın kazansın. Eğer ki Nagehan yarışında olduğu gibi duruşunda da başarılı olsaydı, kesinlikle bu yarışı kazAnırdı da. Halk onu desteklerdi. Sürekli yön değiştiriyor. Kıblesi belli olmayanın, namazı kabul olur mu?
 
AÇLIK YAŞARKEN SEKSİ NASIL DÜŞÜNÜRSÜN
 

Ada’da seks ne durumdaydı, seksi düşündüğün anlar oldu mu?
 
Hiç düşünmedim. Açlığı dibine kadar yaşarken, miden sırtına yapışmışken seksi düşüne bilir misin. Mümkünatı yok.

Seksi düşüneni gördün mü?
 
Öyle bir dürtünün, o hormonun çalıştığını bile düşünmüyorum.  Asla görmedim. Ben güne her neolursa olsun pozitif başlayanlardanım. Benim haricimde insanların suratları beş karıştı. O yüzden zannetmiyorum  seksi düşündüklerini. Suratlar hep beş karıştı.  
 
Peki muzır bir şey yaptın mı?
 
Evet ya minik tatlı bir hırsızlık yaptım. Tuvalet kağıdımız vardı zaten. Bir şarkı yazdım ve besteledim onu yazmak için bir kalem çaldım. Ve onu yerine koydum tekrar. Son dakika da ‘bir şey söylemek istiyorum’ adlı şarkımı da albüme koydum.  

FARELER ÜZERİMDEN GEÇTİ, YENGEÇLER İLE GÖZÜMÜ AÇTIM

Burada öyle yaşayabilmenin rahatlığı geldi mi üzerine?
 
Orda yıldızların altında uyudum. Farelerİn de üzerimden geçtiği oldu. Yengeçler gözümü açtığımda oradaydı. Bunlarla barışık oldum. Ben doğaya uyumlandım. Hala adaptasyon sürecindeyim. Saçıma ve vücuduma her gün şampuan değsin istemiyorum. Adaptasyon sürecindeyim. Orda daha da güzelleştim. Günde bir öğün yiyorum şimdi.  Sabır konusunda geçmişte 4 duvar arasında kalarak öğrenmiştim biliyorsun. Issız bir ada bana koymuyor biliyorsun.
 
Peki oranın en temizi ve pisi kimdi?
 
Ben ve Yılmaz temizliğimize çok dikkat ettik. En pisi bence Yunus’tu. Belki hırpani halinden dolayı. Pis görünüyordu gözüme. Hele o ayak kokuları felaketti. Benim ayağım kokmuyordu.  

ADAM GİBİ KADIN
 
Döndüğünde aldığın tepkiler nasılsı?
 
Ben orda da kendimdim. Bana en büyük kazancı beni olduğum gibi tanımaları oldu. Beni sevmeyen, havalı, sert mizaçlı bulanlar olabilir. Şunu görüyorum, duyuyorum ‘Adam gibi kadın,Tuğba Özay’,  ‘Duruş ve dostluğu bize öğrettin diyorlar. Ben insanlığımla hayatta kalan Survivor’ım.

Güzel bir rüzgar yakaladın bunu nasıl kullanacaksın?
 
Bir çocuğum doyuyor o da albümüm. ‘Hoşçakal Bayım’ adı. 9 parçadan oluşuyor. Haziran ortasında çıkacak. Sözü ve müziği bana ait. Onu heyecanı var. Bir televizyon programı yapmak istiyorum. İyi ir proje istiyorum. Oyunculuk üzerine benim eğitimim, birdiniz, tiyatro da yeni sezona başlar. Sen gibi ben gibi üreten insanlar ekranda olmalı.  Şu an ki bu rüzgarı daha da pozitife çevirmek lazım. Bu rüzgar ben Alabora etmemeli.
 
SEVDİĞİM İNSAN YANIMDA OLSUN DAHA NE İSTERİM Kİ?
 
Boşandın tekrar evlilik ve çocuk istiyor musun?
 
Eşim olacak insanın çocuk ruhu ölmesin. Sosyal medyada haşır neşir olmamalı. Ben ünlü olduğum için oralardayım. Hayatı doya doya zamansız yaşamalıyız. Plansız, programsız yaşayabileceğimiz bir aşk istiyorum. O Aşk’ında artık bir tohumu olmalı. Annemlerde istiyor artık. Neslihan aslında ne istiyorum biliyor musun?
 
Beni zor gibi görseler de ben Aşka ve sevgiye aç bir insanım.
 
Sevmeyi ve sevilmeyi çok severim. Sevdiğim insan olsun yanımda daha ne isterim ki. Başını omzumu koyayım. Dünyaya her sabah onun gözlerinde gözlerimi açayım. Kız şimdi niye ağlıyorsun?
 
Can'ım inşallah aradığın gerçek aşkı bulursun. Onunkinin ağladım. O kadar içten söyledin ki. ...

HEP 17 KALSAYDIM

Sonsuza kadar kaç yaşında kalmak istersin?
 
Türkiye güzeli ve Dünya 2. Güzeli olduğum yaşta hep 17 olmak isterdim. Müthiş sorumlular ama o saflık, durulduk bambaşka. Ama ruhumuz aynı.
 
Aynaya baktığında her sabah Tuğba’ya ne dersin?
 
Hep şükrediyorum. Sağlıklı ve ailemle olduğuma, elimdeki imkanlara şükrediyorum. Bunları koruyabilmek adına gerçekten eşşek gibi çalışmam gerektiğini biliyorum ki, Aslan'lar gibi yaşayabilmek için. 22 yıldır da eşşek gibi çalışıyorum. Aşk da da böyle. Hiçbir kimseden hayatımı değiştirecek ölçüde bir talebim olmadığı gibi kimsede bunun aksini iddia edemez. Hep güçlü, dik, tek başına mücadele eden bir insan olmuşum.
 
Mesajın nedir?
 
Issız bir adada sadece sevdiklerinle yaşayabilirim. Rahat nefes alabilsinler, insanlar kötü olmayı bıraksınlar, arınsınlar.  Ben Survivor da olumsuzluklar karşısında Nasıl dayanabildiğimi gördüm. Herşeye rağmen dostumu satmayacağımı zaten biliyordum bunu da Türkiye gördü.