Sözcü Gazetesi'nden Nuray Tarhan'ın haberine tarafından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 19 Haziran 2018'de halka “24'ünde bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra faizle, şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz” demişti.

24 Haziran'da yapılan referandumla Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçiş yaptı. Pekiyi, aradan geçen 2 yıl 9 ayda başkanlık sistemi Türk ekonomisinde neler değiştirdi, vaadedilenler gerçekleşti mi? Tam aksine idareli kriz, devlet krizi ve sıhhat krizinin iç içe yaşandığı bu dönemde ülkemiz tarihinin en derin buhranına sürüklendi. Milli gelirimiz 67 milyar dolar erirken, vatandaşın cebinden bin 33 dolar daha eksildi. Gerçek işsiz sayısı 3.3 milyon birey daha artarken, kredi ve kart borcu 800 milyar TL'ye çıktı. Merkez Bankası'nın döviz rezervleri 48.4 milyar dolar açık verdi, güven azalınca TL her gün daha da değerinde kaybetti. Geçen 3 yıla yakın zamanda TL karşısında dolar yüzde 75.3, Euro yüzde 78.1, 24 akort altın ise yüzde 136.4 değerlendi.

ESKİ SİSTEME DÖNÜLMELİ

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Erdoğan'ın “şahsım hükümeti”nin vatandaşı canı ile cüzdanı aralarında sıkıştırdığını belirterek, “Kapanan iş yerlerinin gelir kaybını bütçeden telafi edeceğine borç verdi. Vatandaş borca batırıldı, ekonomi yüksek faiz-önemsiz TL sarmalına girdi. Gurur hastalığına yakalanan Erdoğan'ın keyfi davranışları sonucunda, öncelikle Merkez Bankası ülkede hiçbir müesseseye güven kalmadı. Vatandaşın sırtındaki yükün daha fazla ağırlaşmaması için ülkenin önüne sandık mutlaka gelmelidir. Kalkınmanın önünde odun parçası olan tek adam parti devleti rejimi değişmeli, yeni ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilmelidir” diye konuştu.

BEDELİ BATIK İŞ DÜNYASI VE YOKSUL TOPLUM OLDU

Ekonomist Dr. Murat Kubilay, başkanlık sistemiyle zaten başlamış olan ekonomik bozulmaların arttığını, ülke ekonomisinin ağır şoklar yaşadığını ve işsizliğin rekor kırdığını söyledi. Kubilay, “Mevcut parasal kırılganlık, dış politikada ya da küresel piyasalardaki herhangi bir şok sonucunda ekonominin içinde bulunduğu buhranı daha da derinleştirebilecek durumda. Yaşananların mirası batık meslek dünyası ve yoksullaşan toplum oldu. En büyük bedeli ise umudunu kaybeden gençler ödedi” diye konuştu.

EKONOMİDE GÜVENİN SAĞLANMASI ARTIK ZOR

Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Cem Başlevent, başkanlığın getirdiği en büyük farklılıklardan birinin Merkez Bankası başkanlarının zahmetsizce görevden alınabilmeleri olduğunu söyledi.

Üzerlerinde siyasi baskı hisseden başkanların sürdürülebilir olmayan politikalar izlediklerini vurgulayan Başlevent, şunları söyledi: “Başkan değişiklikleri ve izleyen zıt yönü olan politikalar, keza yabancı yatırımcıyı caydırdı hem de halkın akla yatkın yatırım ve masraf kararı vermesini zorlaştırdı. En büyük hata ise düşük faizle büyümeye çalışılması oldu. Bu döviz rezervlerinde önemli erimeye de yol açtı. Tercih yaklaşırken, ekonomide güven verici yönetimin meslek başına gelmesi ve radikal kararlar alması kuvvet görünüyor.”

Kaynak: www.sacitaslan.com URL: https://www.sacitaslan.com/ulke-borca-batarken-halk-yoksullasti-haberi-530730