Sözcü Gazetesi'nden Ali Ekber Ertürk'ün haberine tarafından 2019'u 1.2 milyar lira gibi rekor zararla kapatan PTT'ye alt kuruluşta, üstteki düzey personele pes dedirten kıyak ortaya çıktı. Sayıştay raporunda bulunan bilgilere tarafından PTT Bilgi Teknolojileri A.Ş.'nin genel müdür, genel müdür yardımcısı gibi personelle imzaladığı sözleşmede, bu yöneticiler her ne suretle görevlerinden alınırlarsa alınsın, kendilerine brüt ücretin 36 katı tutarındaki parayı 1 hafta içerisinde ödenmesi hükme bağlanıyor. Sözleşmede, “hırsızlık ve yüz kızartıcı kabahat işlenmesi durumunda sözleşmenin feshedilmesini” öngören İş Kanunu'nun 25'inci maddesinin ödeme yapılmasına engel olmayacağı da açıkça hükme bağlandı. Sayıştay, “Şirket, hırsızlık yapması, güveni kötüye kullanması gibi durumlarda personel ile olan sözleşmesini feshetse zeka bu cezai tutarı ödemek zorunda kalacaktır” dedi. Sayıştay raporunda, ödev süresi dolmadığı halde sözleşmesi feshedilen bir genel müdür yardımcısına tam 847 bin 532 lira tazminat ödendiğini de açıkladı.
HIRSIZA DA TAZMİNAT
PTT şirketinin üst seviye personeliyle imzaladığı sözleşmede “Sözleşmenin imzalandığı tarihten başlayarak hesaplanacak 3 yıllık vakit içinde her ne suretle ve/veya sebeple olursa olsun (İş K. 25. madde dahilinde bir sebebe de dayansa) sözleşmenin şirket göre feshi halinde şirket; personelin son olarak aldığı giydirilmiş brüt ücretin 36 katı tutarında bir cezai şartı, hukuki alacaklara ilave olarak, dava açılmasına yahut ihtara gerek olmaksızın bir haftalık süre içinde defaten ve peşinen personele ödemekle yükümlüdür.” Bu maddenin, “basiretli tüccar” anlayışına tutarsız olduğunu vurgulayan Sayıştay, “Şirketin üstteki yönetimde (genel müdür, genel müdür yardımcıları) istihdam ettiği kişiler ile imzaladığı meslek sözleşmelerinin şirketi zorda bırakacak şekilde yapıldığı görülmüştür” dedi.
İŞ KANUNU'NU HİÇE SAYDILAR
İş Kanunu'nun 25'inci maddesinin etik ve iyi amaç kurallarına uymayan haller ve benzerlerini düzenleyen 2'nci bölümünde kontrat yapıldığı sırada zorunlu vasıflar ya da şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek işçinin, işvereni yanıltması ve işçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin asalet ve namusuna dokunacak davranışlarda bulunması durumunda tazminat hakkı olmadığı hükme bağlanıyor.
