Halk arasında yaygın olarak bilinen bir yarı-mit, işçi arıların sadece 1 defa sokabileceğidir. Aslında evrimsel süreçte böyle bir adaptasyon bulunmamaktadır ve işçi arılar, normalde ömürleri boyunca sayısız defalar iğnelerini sokabilirler. Ancak genellikle memeli hayvanların (ve dolayısıyla insanların) derileri çok kalındır ve hemen hemen her seferinde, arının iğnesi derimize yapışıp kalır ve çıkamaz. Arı da, hızla kaçmaya çalışırken, yapışıp kalmış iğnesinden ötürü iç organları dışarıya çıkmaya başlar ve arı dakikalar içerisinde ölür. Yani bu durum, arıların kabiliyetsizliğinden veya tek bir sefer sokabiliyor olmalarından değil, bizlerin derisinin arılar için fazlasıyla kalın olmasından kaynaklanır. Eğer ki arı, sizi soktuktan sonra iğnesini geride bırakmazsa, hayatta kalarak birçok sefer düşmanlarını sokmaya devam edebilir. Benzer şekilde, böyle kalın derili bir hayvanı sokmak zorunda kalmadığı müddetçe, arılar sayısız defa iğnelerini kullanabilirler (özellikle diğer böcekler üzerinde).
Arılar iğnelerini soktukları anda deri altına apitoksin isimli bir kimyasal bırakırlar. Bu ilk acının nedenidir; yoksa ufak iğnenin fiziksel acısı dikkate değer değildir. Fakat arı sokmasıyla ilgili diğer bir tehlike, iğne şaftının hemen yanında yer alan Koschevnikov Bezi'nden salgılanan alarm feromonudur. Bu feromon hızla havaya yayılarak etraftaki arıların da aynı bireyi sokmasını bildiren bir uyarı işaretidir. Dolayısıyla bir arı tarafından sokulduğunuzda, eğer ki iğne halen vücudunuzdaysa, diğer arıların etrafında fazla dolaşmamanızı ve hemen oradan uzaklaşmanızı tavsiye ederiz. 
Arı iğnesinin sonradan acıtmasının nedeni ise melittin toksininin vücudumuza arı tarafından enjekte ediliyor olması ve bu toksine cevaben vücudumuzda üretilen histamin ve benzeri kimyasallardır. Bu kimyasallar ve aralarındaki tepkimeler, acıya ve kaşıntıya neden olur.
Arı tarafından sokulduktan sonra, eğer ki alerjiniz yoksa, kendi başınıza tedavi uygulayabilirsiniz. Alerjiniz varsa, hızlı bir anafilaktik reaksiyon başlayabileceği için, nefes darlığı ve kalp sıkışması gibi durumlar yaşayabilirsiniz; hemen yardım almanız gerekir (veya böyle bir duruma hazırlıklıysanız epinefrin iğnesini uygulayabilirsiniz). Ancak alerjiniz yoksa, öncelikle iğneyi bulunduğu yerden çıkarın, sonrasında sokulan yere buzla baskı uygulayın. Tarih boyunca farklı toplumlar arı sokmasına karşı tütün, tuz, karbonat, papain, diş macunu, kil, sarımsak, idrar, soğan, yoğurt, aspirin ve hatta bakır paralarla baskı uygulama gibi yöntemlerin işe yaradığını söyleseler de, bunların hiçbiri doğrudan etkili metotlar değildir. Sadece içerisinde amonyak bulunan sıvılar, geçici bir rahatlık sağlayabilir; ancak tedavi değildirler. Genellikle vücut zaten kendisini iyileştirecektir ve ne uygularsanız uygulayın, sokmanın acısı birkaç saat sürecek, şişik ve kaşınma ise 7-10 güne kadar devam edebilecektir.