Reflü olarak bilinen rahatsızlık, midedeki yemek ve asidin yemek borusuna geri gelmesi olarak bilinir. Reflü rahatsızlığının tipik belirtileri; yenmiş yiyeceklerin ağza geri dönmesi, ağza acı sıvı dönüşü, yemek borusu ve göğüs kısmında yanma, göğüs ağrısı oluşumu, mide yanması ve ekşimesidir. Reflü rahatsızlığı toplumumuzda sıkça rastladığımız bir hastalık türüdür. 

Tedavi edilmediğinde, larenjit hastalığına, ses kısılmalarına, astım hastalığına, yutma bozukluklarına sebebiyet verebilir. Aynı zamanda reflü, öksürük nöbetlerine sebep olabilir. Sanki boğazımızda bir şey takılmış hissi veya boğazda bir yanma hissi meydana getirebilir. Bunun yanı sıra reflü rahatsızlığında, sık sık meydana gelen boğaz enfeksiyonları görülebilmektedir. Ses kısıklıklarının yanı sıra seste meydana gelen değişimler sık görülen belirtiler arasındadır. Reflü, diş çürümelerine ve genizde oluşan akıntılara sebebiyet verebilir.

Midemiz sindirimin en yoğun olduğu, asit düzeyinin arttığı organımızdır. Midemiz mukus dokusuyla kaplıdır; bu nedenle oluşan asit ortamına dayanlıklılık gösterir. Sindirilmekte olanlar yemek borusuna geri geldiğindeyse  tahriş oluşmasına neden olur çünkü yemek borusunda mukus gibi koruyucu bir doku bulunmamaktadır. Yanma ve ağrı hissi bu tahriş etkisine bağlı olarak ortaya çıkar. Yutmakta zorlanma gibi etkilere yol açabilir.

Reflü tedavisinde mide asitini düzenleyici ilaçlar öncelikli olarak önerilmektedir. Reflü şikayetinde hekiminize danışmak ve uygun tedaviden istifade etmek çok önemlidir. Uygulanacak tedavilerin çok azında cerrahi müdahaleye gerek duyulur. Bunun dışındaki durumlarda kullanılacak ilaçların sıklığı ve içeriği kişiden kişiye göre değişebilmektedir.

Reflü yemek borusuyla doğrudan ilgili bir rahatsızlık olduğu için özellikle yemek borusu zedelenmesinde üst solunum yolları rahatsızlığı olarak kendisini gösterebilir. Bu durumlarda kronik astım, alerji ve enfeksiyonlar olarak meydana gelir.

Reflü, sindirimle bağlantılı olduğu için ilk atılacak adım, sindirime yardımcı olabilecek bir beslenme alışkanlığı geliştirmektir. Bunun için öncelikli olarak şeker oranı yüksek yiyeceklerden uzak durmak gerekir. Tatlı oranı yüksek yiyecekler, hamur ve süt içerikli besinler başlıca azaltılması gerekilen gıdalardır. Hazırladığımız yemeklerin özellikle koyu kıvamlı ve sindirimi kolay besinler olması önemlidir. Yediklerimizi daha rahat sindirmek için mümkün olduğunca çok çiğnememiz gerektiğini unutmamalıyız.