Başbakan Yıldırım'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

"Az önce bir genç kızımızın, kardeşlerimizin yakamıza taktığı çiçekle bir şey hatırlatıyor. Srebrenitsa Soykırımı unutulmasın diye bu çiçekleri hazırlanıyor, insanlık ayıbı bu katliamı bütün dünyaya hatırlatıyor. Bu çiçek bize Bosna'nın ölümsüz lideri Aliyev İzzetbegoviç'i hatırlatıyor. 'Ne yaparsanız yapın, ama soykırımı unutmayın, unutturmayın. Unutulan soykırım tekrar edebilir' bu söz bütün Boşnakların kulağın küpedir. O günler bir daha yaşanmayacak ama o günleri gelecek nesillere aktarmak insanlık görevi. AB'nin göbeğinde yaşanan 8 bin 372 şehit verildiği bu soykırım unutulmayacak. Şehitleri minnetle, şükranla anıyoruz.

Bosna savaşı sırasında Srebrenitsa ve çevresini korumak için görevlendirilen Birleşmiş Milletler Güvenlik Güçleri bu katliama seyrici kaldırlar. İnsanlık utancına imza attılar. Orada, savunmasız insanları korumaları gerekirken, bu katliama seyirci kalmayı tercih ettiler, görevlerini yapmadılar. Bu güvenlik güçlerini oluşturan ülkeler, medeniyet dersi vermeye çalışan Batılı dostlarımızdır. Onlar terörle mücadeleye laf yetiştireceklerine bizim yasalarımızı değiştirme öğüdü vereceklerine, Avrupa'nın göbeğindeki insanlık suçu için niye görevini yapmadılar bunun hesabını versinler. Srebrenitsa'da yaşanan hadise 2. Dünya Savaşı'ndan sonra bölgede görülen en büyük insanlık dramı. Bunları hatırlayacağız, bu hadise Irak'ta, Suriye'de yaşanmaya devam ediyor. Biz nasıl 21 yıl önce nasıl Bosna halkının yanındaysak bugün de Suriye halkının yanındayız. Milyonlarca göçmeni bağrımıza bastık.
Biz yolları yaptık. Görevimiz yolları yapmak, vatandaşımızın hayatını, güvenliğini kolaylaştırmak. Bundan sonrası vatandaşlarımıza düşüyor. Zira yolları kralı olmaz, kuralı olur diyoruz. Demek ki her şey insanla başlıyor. Eğitime daha çok yatırım yapacağız. Kazalarda insan kusur hala çok yüksek olmasına rağmen yollardan kaynaklanan kusur istatistiklere girmiyor. Yolları böldük canları birleştirdik, yolları böldük milleti birleştirdik. Her ne kadar trafikteki araç sayısı iki katın üzerine çıksa da, trafik kazalarında sayı artmasına rağmen, ölümlü kazalarda azalma devam ediyor. Bütün bunlara rağmen istediğimiz düzeyde değiliz. AB'nin hedef koyduğu sıfır ölümlü kaza bizim de hedefimizdir. Yeni eğitim yılından itibaren trafik güvenliği için seferberlik başlatıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde trafikte insan hatasının en az düzeye çekilmesi için başlatacağımız bu çalışma ölümlü kazaların azalmasına katkı sağlayacak.

Giresun'da karakolları ziyaret etmeye giden komutanlar ve arkadaşları şehit oldular. Bazıları yaralandı. Ayrıca Ordu ve Giresun, Rize'de yaşanan sel felaketi nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımız oldu. Selin yol açtığı zararın tespit çalışmaları devam ediyor. Vatandaşlarımızın zarar ve ziyanı karşılanacak. 
Geçtiğimiz ayda çok güzel işlere hükümetimiz imza attı. Cumhurbaşkanımızın ve vatandaşımızın katkısıyla Osman Gazi Köprüsü diyip geçmeyelim. Dünyanın 4. büyük köprüsü. Dillere destan oldu, sonunda AK Parti geldi hayaller gerçek oldu. Osman Gazi Köprüsü 1 Temmuz'da hizmete girdi. 9 gün boyunca vatandaşımıza bir güzellik yapalım dedik, 9 gün boyunca işletici firma da fedakarlık yaparak bütün bayramda vatandaşlarımız Körfezi dolaşmaktan kurtardık. 3 dakikada Gebze'den girdi, Yalova'dan çıktı. Koca İzmit Körfezi'ni geçiyorsunuz. İşte medeniyet bu, millete hizmet bu. 9 günde 1 milyonun üzerinde vatandaşımız bu konfordan yaralandı. Osman Gazi Köprüsü hem hayat kurtardı, hem zaman tasarrufu yaptı, hem bayram trafiğini rahatlattı. 
Hatay'da, Eskişehir'de vatandaşlarımızla buluştuk. 2,5 milyar tutarında eseri halkımızın hizmetine sunduk. Arife günü Bakanlar Kurulu'nda bir ilki gerçekleştirdik, millete açtık. Canlı yayında ne konuşuluyor milletimiz gördü. Bugün bir müjdeyi milletimizle paylaştık. Türkiye'nin yatırımcısının yüzünü güldürecek, gereksiz yüklerden kurtaracak, damga vergisi gibi bir uygulamayı sorun olmaktan çıkarakcak, çek denen ödeme aracını daha güvenli hale getirecek, iflas ertelemeyi ortanda kaldıracak, işçiden memura, şehit yakınından çiftçiye, esnaftan büyük yatırımcıya herkesin yüzünü güldürecek kararlar aldık. İyi giden ekonomimiz daha da güzelleşecek, Türkiye kalkınma yönünde emin adımlarla ilerlemeye devam edecek. 

Havaalanında patlama oldu. Turizm biter, Türkiye bir daha ayağa kalkamaz, mahvolduk diyenler bir kez daha yanıldı. Atatürk Havalimanı bayramın son günü Cumhuriyet tarihinin rekor uçak iniş ve kalkışı gerçekleşti. Bin 443 uçuş gerçekleşti. 13 yıl önce Türkiye'nin bütün hava sahasındaki uçak sayısı bin 100'dü. İşte Türkiye bu. Türkiye'yi terörle yıldırmak isteyenler Türkiye'nin gücünü görmüş oldu. Sabiha Gökçen tarihinin rekouruna ulaştı. 785 trafiğe ulaştı. Bunlar havaalanı saldırısından sonra oldu. Brüksel'de saldırı oldu, havaalanı 10 gün açılmadı. Atatürk Havaalanı saat 02.00'de her şey normale döndü. Türkiye'nin hazır olduğunun göstergesidir. 

65. Hükümetin kuruluşunda, 'dostlukları artıracağız, düşmanlıkları azalatacağız' dedik. İsrail'le ve Rusya'yla ilişkilerimizi normale döndürdük. Şimdi İsrail mutabakatıyla ilgili ileri geri konuşanlar var. Biz eğer, Gazze'de, Filistin'de perişanlık içerisinde dünyaya kapalı yaşayan kardeşlerimize bir faydası olacaksa mutabakata varız. Bu anlaşma 3 madde içeriyor. Bir tanesi Mavi Marmara ile yaşanan 10 vatandaşımızın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olaydır. İsrail'den resmen özür dilenmesini şart koştuk. Bu gerçekleşti. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yakınlarına tazminat kabul edildi. Bir şart için direndiler. Filistin'e, Gazze'ye uygulanan ambargonun gevşetilmesi, insani yardımların Türkiye'nin önderliğinde gerçekleşmesi. Bu şartı da İsrail tarafından kabul edildi ve mutabakat sağlandı. Bu mutabakat kendisini Gazze'de gösterdi. Mersin'den yüklenen insani yardım Gazze'deki kardeşlerimize bayram sevinci olarak götürüldü. Elektrik olmayan, altyapısı bozulan, sanayisi bozulmuş o bölgelerin ayağa kalkmasında Türkiye başrolde olacak. Şartlar normele dönecek ve Filistin'li kardeşlerimiz nefes alacak. Filistin meselesini savunmak icraatla olur. TOKİ orada konut yapıyor, TİKA hastane yapıyor, odalar borsalar birliği organize sanayi bölgesi kuruyor. Gazze'ye elektrik sağlanması için Enerji Bakanlığı harekete geçiyor. Bu mutabakat bu hafta içinde Meclis'e gelecek ve Meclis onayına sunulacak. Bu mutabakatla birlikte Filistinlilerin yaşamı çok daha iyi şartlara kavuşmuş olacak. İsrail'le var olan anlaşmazlıklar da diplomatik sorunlar da normalleşmiş olacak.
Bundan sonra gerilimlerle, kavgalarla değil, dostluklarla bölgenin kalkınmasını hedef alıyoruz. Bu İsrail'le sınırlı kalmayacak, bölge ülkeleriyle çalışmalarımız devam edecek. Biz haklarımızdan vazgeçecek değiliz. Menfeaatimizi koruyarak, dostluklarımızı artırmaya devam edeceğiz. Rusya ile uçak düşmesiyle başlayan kriz 6 ay sonra sona ermiş, Türk ve Rus halkının ortak iradesiyle normale dönmüştür. Ekonomik, turizm alanında karşılıklı işbirliği başlamıştır.
Yollarımız, havaalanlarımız bayram boyunca doldu taştı. Bayram uzatıldı ve iç turizm gelişti, dış turizmdeki eksiğimizi böylece kapatmış olduk. İnsanlar sahillerde, çadırlarda vaktini geçirme durumunda kaldı. Aynı şey Kurban Bayramı'nda da olacak. Kurban Bayramı'nda bir uzun tatil daha yapacaksınız. Milletvekillerimiz bayrama kadar sıkı çalışırsanız, Meclis üzerine düşen görevi yaparsa güzel bir bayramı daha geçirme imkanı kendiliğinden gelmiş olur.
Muhalefet partilerinin muhalefet yapma gibi bir görevi var. Buna asla ve asla söyleyecek bir şeyimiz yok. Ama isteriz ki Meclisimiz daha etkin çalışsın. O yüzden gündemde olan içtüzük konumuz var. İçtüzükle ilgili bir şey yapmanın zamanı geldi ve geçti. Çünkü maalesef bu konuda kötü alışkanlıklar, içtüzüğün getirdiği imkanları amacı dışında kullanma aldı başını gitti. AK Parti grubu olarak içtüzük konusunda birlikte hareket etme ve içtüzüğün daha etkin hale getirilerek Meclis'in daha hızlı çalışmasını sağlayacak yeni içtüzüğün yapılması konusunda diğer partilerin desteğini bekliyoruz. Ülkelerle mutabakat yapıyoruz da kendi ülkemizde partiler neden mutabakat yapmasın? Muhalefetimizi sahada istediğiniz kadar yapın, Türkiye için ne yapabiliriz buna kafa yoralım. Bizim için, geleceğimiz için yapacağınız bir şey varsa yol gösterin. Her şey yanlış olmaz ki, her şey yanlış olsa bu yollar, bu sağlık sistemi nasıl olur? Bu gerçeği görün. Cümle alem gördü, siz hala görmemekte ısrar ediyorsunuz. Görmezseniz millet de sizi görmez.