Istek, bütünüyle 4 bin 543 yaşında olan dünyamızın en temel ve çözülemeyen sorunlarından biri. Bir taraftan çabuk büyüyen dünya nüfusu kaynaklarını tüketirken hala 270 milyon kişi açlık çekiyor. Açlığın insanlık üstüne etkisi takriben iki yıldır dünyayı etkisi altına bölge Covid-19 salgınıyla daha da açık ışık halkası geldi. Ayrıca nüfus oranının dramatik artışın ve beklentinin yanı sıra sanayinin çabuk gelişiminin etkileri nedeniyle kentlere içten kayan göç tarım ve hayvancılığın seyrini etkiledi. 

Bu yüzden insanların iki taraflı sorununa çözüm bulmak için yola foodtech (yiyecek teknolojileri) pazarı hiç olmadığı değin ilgi çekiyor. Webrazzi Insights “Sürdürülebilir Gıda ve Yeni Ekosistem – Agritech ve Foodtech Girişimleri” başlığı ile Aralık ayında ayrıntılı bir rapor yayınlamıştı. Yapılan araştırmaya göre 2019'da 220 milyar dolar. 2027'de bu rakamın 342 milyar dolara çıkması bekleniyor.

Food Tech'i, yiyecek tasarımı, üretimi, seçimi, dağıtımında verimlilik ve sürdürülebilirlik yaratmak için teknolojiden nasıl yararlanılabileceğini araştıran sektör olarak tanımlanıyor. 2000'li yılların başından beri girişimler bu alanda etkinlik göstermeye başladı. Foodtech'in daha aşağı segmenti yemek teslimatı ve alternatif proteinler diye ayrılıyor. Dünya genelinde en fazla yatırım alan teslimat segmentilerin başında geliyor. Geçen sene PitchBook Bilgi verilerine kadar toplam 14 milyar dolar yatırım yapılmıştı. Özellikle pandemiyle büyün dünyada uygulanan kısıtlamalarla bu segment beklenenin üstünde büyüdü.

Bir tarafta yeni cins yenilebilir yiyecek üretimi

2050 yılında nüfus miktarı 9 milyar insana dayanacağı tahmin ediyor. Bu değin kişiye yetecek değin et üretmenin bir yolu değil. bu nedenle kaynakları tüketmeden et üretmenin alternatif yolu, tüm hayvansal kaynaklı gıdaların yerine “adamakıllı” bitki bazlı alternatifleri koymak. 2011'de Patrick O. Brown kadar kurulan Impossible Food gibi alternatif protein ürünleri şirketler de yatırımcıların yakın markajına giriyor. Bitki bazlı burgeri, soya proteininden üreten şirket, 2021 Nisan itibarıyla piyasa değeri 10 milyar dolar olan şirket, ilk olarak ülke çapında kıtlıklara sebep olmak için kuruldu. sonra şirket, genetiği değişmiş soyadan protein içeren yeni tarifi ile daha yalın ve ızgara yapmanın daha basit olduğu bir burger elde etti. Şirketin kurucusu Brown hayvanların yiyecek için kullanılmasının, dünyadaki en yıkıcı teknolojilerden biri olduğuna inanıyor.

Impossible Food, toplamda  52 yatırımcıdan 1,6 milyar dolar yatırım aldı. Google Ventures, Khosla Ventures, Viking Global Investors, UBS, Hong Kong milyarderi Li Ka-shing's Horizons Ventures, Bill Gates, Kal Penn, Katy Perry, Jaden Smith, Jay-Z, Serena Williams, Will.i.am isimler yer alıyor. Şirketin ürünleri Burger King, Little Ceacsars, Wendy's gibi zincir restoranlarda kullanılmaya başlandı.

Geçen Ocak ayında PepsiCo ile bitki bazlı alternatif atıştırmalıklar ve içecekler yaratmak, üretmek ve pazarlamak için bir karşılıklı teşebbüs kurduklarını duyuran Beyond Meat sektörün kayda değer oyuncuları aralarında yer alıyor. 2009'da Ethan Brown göre kurulan Los Angeles merkezli bitki bazlı et ikamesi üreticisi olarak konumlanıyor. Şirket, toplamda 406 milyon dolar yatırım aldı. Yatırımcıları aralarında Bill Gates, Biz Stone, Tyson Foods bulunuyor. 

Global arenada ise Türk girişimci biyolog Esra Serbes göre faaliyete geçirilen Naturansa uyarı çeken şirketler arasında yer alıyor. 2016 yılında kurulan şirket, tüketici öncesi gıda atıklarının ayrıştırılması aracılığıyla yetiştirilen, yenilebilir böceklerden yüksek kalitede protein üreten bir teşebbüs olarak faaliyet gösteriyor. Girişim, günümüz ve gelecek problemlerinden olan mevcut protein kaynaklarının afiyet, verimlilik ve sürdürülebilirlik konularında sebep olduğu problemlere alternatif üretiyor. Yatırımcıları aralarında Draper University (Tim Draper), Ahu Serter, Şule Mene, Deniz Alexandra Duygu, Abdulrahman AlJiffry isimler var. 

Türkiye'nin coğrafi çeşitliliği sayesinde bitkisel protein imal potansiyeli girişimcileri heyecanlandırıyor. Bu yönde gıda üreten girişimler yeni dönemde dikkat çekmeye başladı. Türkiye'nin birincil doğal kolajen ve protein cipsi Pacha Cips markasının da üreticisi Pacha. Akademisyen Aslı Zuluğ kadar kuruldu. Özyeğin Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü akademisyenlerince geliştirildi. Özyeğin Üniversitesi Kampüsünde, gıda mühendislerince üretiliyor. Ürünlerinin tamamı el yapımı ve katkı ve koruyucu içermiyor. Bütün aromaları doğal meyve ve sebze ile sağladığı için sürdürülebilir hayvancılığı destekliyor.

Jelyap ise dünyada yaprak jelatini üreten dört şirketten biri... Yaptıkları iş kayda değer. Çünkü jelatin, ilk önce gıda sektörü almak üzere böylece fazla kullanım alanı olan ve hayvansal kaynaklı çok özel bir gıda maddesi. İçine girdiği değişken besinleri Jelleştirici ve kıvam verici bir tahsis üstlenir.  Balıkesirli Uygun Deri'nin bioteknoloji şirketi olarak konumlanıyor. Yiyecek jelatinin yanı sıra farmosetik sığır jelatini, yaprak Jelatin başta almak üzere çoğu kollajen ve türevi bioTeknolojik ürünlerin üretimini ve Ar-Ge çalışmalarını yapıyor.

Hyggefood, bitkisel mikro besinlerle hayvansal ürünlere alternatif ürünler geliştiriyor. 2018 yılında İstanbul'da kurulan şirket, Hyygefisk adlı ilk ürünleri olan nebati temelli olarak havyar üretiyor. Şirketin hedefi ile keza iç ayrıca de dış pazarda gelişmek.

Diğer tarafta yiyecek ile alternatif üretimler

Biolive, zeytin çekirdeklerinden üretilen çevreci biyoplastikler üretiyor. Bunlar elektrik-elektronik, yiyecek ambalaj ve oyuncak gibi sektörlerde hammadde olarak kullanılıyor. Duygu Yılmaz göre kurulan şirket, zeytin çekirdeği atıklarını fabrikalardan alıp antimikrobiyal biyoplastik granül haline çeviriyor. Bu Vesile Ile, toprağa atılınca fazla kısa sürede gübre olarak geri dönebilen, insan sağlığına düzenli, yenebilecek dek katkısız plastikler üretiyor. Bu malzemeler antibakteriyel gıda ambalaj filmleri, araç içi malzemeler, beyaz eşya gibi bambaşka alanlarda kullanılabiliyor. Petrol temelli olarak plastiklere karşısında manâlı bir alternatif geliştiren Biolive, yenilikçi yaklaşımı ile çevreye avantaj sağlıyor.

En önemlisi gıdanın israfının azalması ve yiyecek kurtarma

Ekosistemin biyoteknoloji tarafında bulunan şirketlerinden biri de İTÜ Çekirdek girişimlerinden Buse Berber Örçen ve Arda Örçen'in kurduğu Nanomik. Şirket, tarım ve yiyecek ürünlerinin raf ömrünü uzatan doğal çözümler sunuyor. Doğada doğal olarak yer alan ama dayanıksız olduğu için ticarileşemeyen her türlü doğal molekülü kimyasal aktifler dek dayanıklı ülkü getirecek bir nakliye sistemi geliştirdi. Çünkü bugün kimyasal bir aktifin raf ömrü beş yıla kadar uzanırken doğal bir mahsul ikinci aydan itibaren bozuluyor. Bunun nedeni ise çoğu buharlaşan moleküller ve UV, oksidasyon gibi etmenlere karşısında dayanıksız olmaları. Nanomik, 'kapsülleme teknolojisi'yle bunları kürecikler içine koyup ufak minik paketliyor. Bu sayede ürünün raf ömrü uzuyor. Nanomik'e ilk yatırım 2017'de Big Bang Sahnesi'nden geldi. 530 bin liralık hibeden sonradan ilk yatırım benzer yıl TRAngels tarafından yapıldı. Bu yatırımın bedeli 350 bin lira idi. Şirkete ikinci yatırım tekrar TRAngels'tan geldi. Bu tur şirkete 1.8 milyon liralık kaynak sağladı.

Arkim Kimyevi Maddeler ise doğal kalsiyum kaynaklarından gıda koruyucusu üretiyor. Ürünlerin raf ömrünü iki seneye değin uzatan koruyucu madde, alt etkisiz ve doğal içerikli olması sebebiyle yiyecek, sebze, meyve, ilaç, sanayi, kozmetik gibi bambaşka sektörlerde kullanılıyor. 2019'da Elif Güngör Reis ve Muzaffer Yaşar'ın kurduğu girişim 6 ülkede ihracata başladı. 

İTÜ İşletme mezunu Olcay Silahlı ve Veri Üniversitesi Bilgisayar Bölümü mezunu Arda Eren'in kurduğu Artı Yiyecek ise işin gıda kurtarma tarafında duruyor. Galata Business Angels, 500 Istanbul gibi fonların katıldığı üç yatırım turda 1,3 milyon dolar topladı. 2017'den bu yanlamasına yılından yürüttüğü operasyonlarla 18 bin ton gıdayı kurtardı. Kurtardığı gıdanın 4 bin 675 tonu bağış operasyonları aracılığıyla 1 milyon 100 bin 000'in üstünde gereksinim sahibine ulaştı. 2 bin 050 tonu her tarafta satmak modülüye ekonomiye geri kazandırıldı. Kurtarılan gıdanın 3.325 tonu hayvan yemi üretiminde değerlendirilerek ekonomiye kazandırdı. 7 bin 950 tonu da biyogaz tesislerinde değerlendirilerek elektrik enerjisine dönüştürüldü. Türkiye'nin dört bir yanında, tam 36 şehirde gerçekleştirilen 50 binden artı yiyecek kurtarma operasyonu sayesinde 53 bin 000 ton karbon emisyonu oluşumunun önüne geçti. 61 milyar litre suyu da kurtardı. 

Girişim, yeni çıkardığı Fazla Uygulaması'yla bu alanda manâlı bir işe imza atıyor. Lokanta, kafe, pastane ve market gibi işletmelerin gün içinde satışını gerçekleştiremeyeceği, akşam artı kalacağını düşündüğü fazla imal ürünlerini, sürpriz kutu mantığı ile ön satış indirilmiş fiyatlarla yaparak son tüketici ile buluşturuyor. Tüketiciler gün içinde ön ödemesini yaparak akşam kalma ihtimali olan ürünleri bildikleri bu restoranların ya da marketlerin kalitesi ile ve taze şekilde almak için ön rezervasyon yaparak gıda kurtarma hareketimizde bize yardım olabiliyor. Bu şekilde gıda satış noktaları da yiyecek kurtarma hareketinde yer alırken yeni müşterilere de erişim imkanı buluyor, bu engebeli pandemi koşullarında fazla üretim ürünleri üzerinden ek mali gelir elde edebiliyorlar. Fazla Uygulaması keza işletmelerin gıdanın israf edilmesi sebebi ile oluşan karbon etap izini de en aza indirmelerine de muavin oluyor.

Nesnelerin interneti ile buna katkı sağlayanlar

Diğer ilginç girişim ise 2015 yılında Can Algül ve Necdet Alpmen tarafından kurulan Pubinno... "Internet of Beer" (Biranın İnterneti) kurarak fıçı bira ekosistemindeki tüm paydaşlara zeki çözümler üretiyor. Merkez ofisi ABD'de, işlem merkezi ise İstanbul'da bulunan Pubinno, israfı önleyerek ve deneyimi artırarak 5 ülkede 100'lerce ayrı noktada faaliyetlerine devam ediyor. fıçı bira ekosistemindeki bütün paydaşların fıçı bira operasyonlarını daha verimli yönetmelerine ve bira tadı ile çok iyi kalitede hizmet sunmalarına yardım oluyor. Pubinno'nun Seri A yatırım turu öncesinde bir "brigde round" (köprü turu) olarak adlandırdığı yatırım, twozero Ventures'tan geldi. Bu turla birlikte Pubinno'nun toplamda aldığı yatırım tutarı yaklaşık 2.5 milyon dolar oldu.

Topraksız tarım ve IoT teknolojisini birleştirerek şehirde tarımı 365 gün muhtemel kılan bir teknolojiye sahip olan Vahaa, zeki sulandırma, akıllı aydınlatma gibi özelliklere topraksız tarım yapma imkanı sunuyor. Yunus Emre Boyacıoğlu, Akarsu Boyacıoğlu, Orhan Çelebi ve Katia Merdinoğlu tarafından kurulan Vahaa'nın esas amacı ise tarım bilgisine sahip olmayan birinin bile birincil günden üretim yapabilmesini sağlayarak sürdürülebilir tarımı kitlelere yaymak. Geçen Mart ayında tohum yatırımı olarak 14 milyon lira değerleme üzerinden yatırım aldı. Şirketin yatırımcıları aralarında Arya Kadın Yatırım Platformu ve Kültepe Yatırım'ın katıldığı tohum yatırım turunda melek yatırımcı olarak Ahu Büyükkuşoğlu Serter, Ayşem Ergin, Gülçin Atalay Tunç, Hüseyin Karayağız, İbrahim Ulukaya, Kadir Orhan Arı, Leyla Spencer, Münteha Adalı ve Pınar Kavukçuoğlu da yer alıyor. (Webrazzi olarak şirketle ilgili hazırladığımız videoyu aşağıda izleyebilirsiniz.)

Kaynak: webrazzi.com URL: https://webrazzi.com/2021/05/26/2027-de-342-milyar-dolar-olmasi-beklenen-foodtech-sektorunun-son-durumu