Metaverse kavramıyla ilgili sorun her kafadan bir ses çıkmasıyla ilgili. Mesela Facebook'un yanına Instagram ve WhatsApp'ı satın alıp kendi "meta" evrenini kuran Mark Zuckerberg'e sorarsanız: "insanlık gelecekte iyice bizim yarattığımız ve yönettiğimiz bir metaverse'e göç edecek ve gerçekliği arkasında bırakacak". Mark'a göre bu sanal realite, görselliğin yanına koku, dokunma ve ses özellikleriyle o denli harika olacak fakat ele vermek istemeyeceğiz.

Ancak Mark Zuckerberg'in, son zamanlarda yaşanan spekülasyonlardan ötürü, kamuoyunda bir birey ya da marka olarak güvenini epeyce yitirdiğini şirketinin değerinin 3'te birini şimdiden kaybetmesinden ve 2021'in son çeyreğinde, Facebook'un hayatında birincil kez kullanıcı kaybetmeye başlamasından anlayabiliriz. Bu sayı 500 bin ile 1 milyon kullanıcı aralarında. Gerçi Facebook'un milyarları bulan kullanıcı tabanını baz aldığımızda bu fazla küçük bir sayı, ama önemli bir gösterge.

öte taraftan metaverse kavramının özünde merkeziyetsizliği barındırması, anında herkesin birleştiği müşterek nokta. Ama Mark Zuckerberg ve sahip olduğu meta âlem bunun bütün aksi yönde hareket ediyor. Dolayısıyla Mark'ın metaverse ismini marka yapmasına, milyarlarca dolarlık yatırımlarına ve maddi VR gözlükleri mağazası başlamak gibi bütün çabalarına rağmen metaverse'deki yerini sağlama alıp alamayacağı epeyce süresiz.

Metaverse'in tarihçesi

Sahiden pek fazla defa bahsedildi fakat bir kez daha hatırlatmakta avantaj var.  Metaverse ismi başlangıçta Neal Stephenson'ın 1982 yılında çıkan romanı "Snow Crash"te kullanıldı. Bu romanda metaverse, gerçeklikte yaşanan karanlık bir bütüncül rejimden kaçılan sanal bir realite olarak tarif ediliyordu. Ama tüm konsepti tek başına bulan Neil Stevenson değildi. Üç boyutlu derinlik algısının nasıl yaratılacağını 1838 yılında birincil bulan kişi bilim adamı Sir Charles Wheatstone idi. Ortaya attığı konsept epeyce basitti: binocular vision / dürbün imgelemi! Bu konseptte sağ ve sol gözler için birer görsel yaratılıyor ve bunlar birleştirildiğinde 3 boyutlu tek bir görsel olarak algılanıyor. Stereoskop ve dürbün gibi icatların temeli buna dayanmaktadır. Hatta bugünkü 3 boyutlu VR gözlüklerinin teknolojisinde bile bu temel yatıyor.

1935 yılında, bir bilim-kurgu yazarı olan Stanley Weinbaum, "Pygmalion's Spectacles / Pygmalion'un Gözlükleri" isimli romanında belli başlı karakterin kullandığı özel bir gözlükten bahseder. Bu gözlük ile kurgu bir dünyaya giden ana karakter, bu dünyada tat, koku, ses, görü ve dokunma duyularını da hissedebilmektedir.

Son olarak 90'ların başında Atari salonlarında oynadığımız simülasyona benzer motorsiklet veya araba yarışı oyunlarını andırmak istiyorum. Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda Metaverse kavramının gerçekten yeni bir kavram olmadığı, olur ya tabiri yerindeyse eski buluşların bir toplamı, hibrit bir kavram olduğu sonucuna varabiliriz. Bu da olasılıklarını oldukça dallandırıp budaklandıran Metaverse'i tanımlamayı zorlaştırıyor.

Bugün çoğunlukla çocukların oynadığı Minecraft ise, gelecek için hayal ettiğimiz görsellerden fazla uzaktan bir tasarım kullanmasına karşın, az önce bütün olarak varlığını inşa etmemiş Metaverse'in "özünde" ne olduğu ile ilgili bize inanılmaz ipuçları veriyor.

Minecraft'a yakından gösterme

Minecraft 3D dünyasında gezip keşfetmeyi, bununla beraber bir şeyler inşa etmeyi karşılayan, kendi ekonomisini yaratmış bir oyun. Minecraft'ın en önemli özelliklerinden biri oyuncuların oyunda istediklerini yaratabiliyor ve bunları başkalarıyla paylaşabiliyor olmaları. Bu da oyunda yeni deneyimler, hatta dünyalar yaratmak çağırmak. Buna inanılmaz bir misal, yeğenimin geçenlerde bana kendi yarattığı, yerin altından da geçen bir roller-coaster deneyimini göstermesiydi.

Oyunun bununla beraber büyük ve aktif bir kullanıcı topluluğu var. Bu da aidiyet hissini perçinliyor ve oyuncuların birbirleriyle sosyalleşmelerini kolaylaştırıyor. Oyunun Metaverse ayağında ne gibi özellikleri olduğuna daha yakından bakalım.

Oyun her ne dek Microsoft'a ait olsa da kimse oyuncuların ne yapıp ne yapamayacağına karışmıyor, hatta oyunun güncellemeleri genellikle oyuncuların imal seçeneklerini ve yaratıcılık olasılıklarını artırıyor. Minecraft'ta her oyuncu kendi Metaverse'ini yaratabilir. Mark Zuckerberg'in bütüncül Metaverse vizyonunun tersine, Minecraft herkesin katılabileceği demokratik bir etraf sunuyor.

Biz gelecekte Metaverse'ün ne gibi teknolojik harikalarla yaşam bulacağını düş ededuralım, Minecraft; Metaverse'ün -bırakın VR gözlükleri, hologramı ya da bir çiçeği koklamayı, rüzgarı hissetmeyi- düşük kalite çizimlerle bile var olabileceğinin bir kanıtı az kalsın. Hatta pek fakat, Minecraft'ı eski bir bilgisayarda bile çalıştırabiliyorsunuz. Bir diğer deyişle Minecraft bize Metaverse'ün gelecek için düş edilen heyecan verici teknolojilere gerçekte gerek de duymadığını, bunun işin biraz da "gelecek satış" kısmıyla ilgili olduğunu gösteriyor.

Minecraft'ta yaratabilir, gezinebilir ya da sosyalleşebilirsiniz. Hatta bunlardan fazlasını da yapabilirsiniz çünkü Minecraft, üçüncü parti eklentileri, oluşturulan evrenleri ve hatta NFT'leri de hesaba kattığımızda ne isterseniz o olabilecek bir potansiyele sahip. Mesela, Minecraft Education ile eski zamanlara gidebilir ve o zamanlarda nasıl yaşandığına şahit olabilir ya da öbür kültürleri keşfedebilirsiniz.

Pandemi dolayısıyla ülkemiz dahil bütün dünyada uzak eğitim uygulamaları bir ihtiyaç oldu. Minecraft bunun için biçilmiş kaftan diyebiliriz. Oyun tabanlı öğrenme olarak adlandırılan bu akımda, zoom gibi müşterek video açarak işlenen derslerin çok ötesinde bir sistem mevcut. İçerikler, çoğu ülkenin okul müfredatlarına kadar hazılanıyor. Hem kâr amacı gütmeyen organizasyonlardan okul sonrası programlara dek çoğu alanda da kullanılabiliyor. Eğitmenler kendi dijital etkinliklerini oluşturup, öğrencileri tek ya da ekip olarak yaratıcılıklarını geliştirmeleri konusunda da tatlı bir rekabete sokabiliyor.

Minecraft Education Edition

Kullanıcılar Minecraft'te chat aracılığıyla, özel mesaj yoluyla ya da forumlar aracılığı ile birbirlerine bağlanabiliyorlar. Oyuncular, aralarında anlaşıp farklı server'larda birlikte görevlere katılabiliyor veya kendi görevlerini yaratabiliyorlar. Yaratılan her görevin bir bağlamı oluyor ve oyuncular da bu bağlamda hareket etmek ve görevlerini tamamlamakla yükümlü oluyorlar. Mesela hikâyeye ast bir tahsis varsa oyuncuların bu görevlerini o rollere girerek yapmaları gerekiyor.

Minecraft bize Metaverse'ün ileride teknik olarak neye dönüşeceğinin bir simülasyonunu vermese bile özünde ne olacağı ile ilgili kayda değer ipuçları veriyor. Yukarıdaki bilgileri toplarsak Metaverse'ün Web'in daha gelişmiş bir versiyonu Web3'ün bir öğesi olduğunu düşünebiliriz. Çünkü anlıyoruz ki Metaverse, bugün halihazırda web'de yaptığımız her şeyin 3 boyutlu bir temsili olma yolunda ilerliyor ve bunu da merkeziyetsizlik ilkesi üzerine inşaa ediyor.

Kaynak: webrazzi.com URL: https://webrazzi.com/2022/05/24/metaversein-en-iyi-orneklerinden-biri-olan-minecrafti-taniyalim