Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 6 Mayıs 2022 tarihli ve "Şükür Sana Ey Şekur" konulu cuma hutbesi.

ŞÜKÜR SANA EY ŞEKÛR

Muhterem Müslümanlar!

Geliniz, şu mübarek Cuma saatinde, Cenab-ı Hakkın bizlere ihsan ettiği sayısız nimetlerinden bazılarını hep birlikte tefekkür edelim: 

Ulu Rabbimiz, göklerde ve yerde ne varsa hepsini, geceyi ve gündüzü, güneşi ve ayı, bütün yıldızları insanın hizmetine vermiştir. Yağmurun müjdecisi olan rüzgârları göndermiş, yağmurla hayat verdiği ölü topraktan nice bitkileri, bağları ve bahçeleri çıkarmıştır. Denizleri ve okyanusları insanın emrine vermiş, susuzluğunu giderecek ab-ı yaşam çeşmeleri ikram etmiştir. Geçiminde birçok menfaat karşılayan hayvanları insana boyun eğdirmiştir. 

Evini ve ailesini, insanoğlu için huzur ve dinlenme yeri kılmıştır. Ona, iyiyi kötüden ayırt edebilecek fikir, hissedebilecek gönül ve nimetlerinden istifade edebilecek duyu organları lütfetmiştir. Hak ve gerçeklik kılavuzu dinleriyle, hidayet rehberi kitaplarıyla, ahlak ve fazilet örneği rahmet elçileriyle insanları karanlıktan aydınlığa çıkarmıştır. 

Aziz Müminler!

İnsandan beklenen, sonsuz nimetleri kendisine bahşeden Rabbine şükretmesidir. Nitekim ulu kitabımız Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır: “Artık siz beni anın oysa ben de sizi anayım. Bana şükredin, bana nankörlük etmeyin!” (1)

Kulluğumuzun en kayda değer nişanesi olan şükür, nimetten evvel onu vereni bakmak ve düşünmektir. Yüce Mevla’nın lütuf ve ihsanını ikrar etmek, verdiğine rıza göstermektir. Nimetlerin kadir kıymetini iyi anlamak, onlara kör ve sağır kesilmemektir. 

Kıymetli Müslümanlar!

Şükür, yalnızca dildeki hamd ü sena değildir. Şükür, kalpte iman ve teslimiyet, akılda tefekkür ve ibret, uzuvlarda ibadet ve itaattir. Evet, dildeki “Elhamdülillah” şükürdür. Tüm nimetlerin Allah’tan geldiğini kavramak ve nimetlerin en küçüğüne bile rıza kullanmak şükürdür. İhlasla işlediğimiz her şanslı amel şükürdür. Allah’ı kutlama vesilesi, samimiyet ifadesi namazlarımız şükürdür. Kötülük ve günahlara karşısında kalkan olan oruçlarımız şükürdür. Tevhit aşkını ve ümmet olma bilincini kuşandığımız haclarımız şükürdür. Yüce Yaratanımıza sadakatimizin tezahürü zekât, sadaka ve kurbanlarımız şükürdür. İman, ibadet ve itaatimizi güzel ahlakla kemale erdirmek şükürdür.

Değerli Müminler!

Ulu Rabbimiz “Şekûr”dur, kulunun salih amellerine fazlasıyla karşılık verendir. O halde, şükürle Cenab-ı Hakkın rızasına ve sevgisine talip olalım. Ömrümüze şükürle bereket katalım. “Nihayet o gün nimetlerden kesinlikle sorguya çekileceksiniz.” (2) ilahi fermanına cânıgönülden kulak verelim. Hesap günü gelmeden evvel şükreden bir kul olmaya gayret gösterelim. “Hani Rabbiniz, ‘Eğer şükrederseniz size nimetimi daha fazla vereceğim, nankörlük ederseniz hiç kuşkusuz azabım öyle şiddetlidir!’ diye bildirmişti.” (3) ayet-i kerimesini oldukça çok tefekkür edelim. Bize yakışanın şükür olduğunu ve şükrün nimetleri artırdığını unutmayalım. Nankörlükten, şükürsüzlükten ve kanaatsizlikten Allah’a sığınalım. Peygamber Efendimizin bize öğrettiği şu duayı dilimizden düşürmeyelim: “Allah’ım! Seni zikretmek, sana şükretmek ve sana dürüstçe ibadet etmek için bana destek eyle!” (4).

1-Bakara, 2/152.

2-Tekâsür, 102/8

3-İbrâhîm, 14/7.

4-Ebû Dâvûd, Vitr, 26; Nesâî, Sehiv, 60.

HUTBEYİ İNDİR

PDF İçin TIKLAYINIZ>>>

WORD İçin TIKLAYINIZ>>>