“Biriniz yemeğe misafir etme edildiği vakit gitsin; belki oruçluysa yemek sahibine dua etsin, oruçlu değilse yesin” hadisini nasıl anlamalıyız?

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine tarafından Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Biriniz yemeğe davet edildiği zaman gitsin; ola ki oruçluysa yemek yemek sahibine dua etsin, oruçlu değilse yesin.” (Müslim, Nikâh 106. Ayrıca bk. Müslim, Sıyâm 159; Ebû Dâvûd, Et`ime 1, Savm 75)

Hadisi Nasıl Anlamalıyız?

Misafir Etme saptamak, verilen davete gitmek kayda değer bir İslâm geleneğidir. Zira dinimiz cuma ve bayram namazları gibi bazı ibadetler ve nikah, dernek gibi bazı gelenekler vesilesiyle Müslümanları bir araya getirmeyi, böylece onları birliğin ve beraberliğin şuuruna erdirmeyi yerinde görmüştür.

Resûl-i Ekrem Efendimiz yemek davetlerine gidilmesini öğüt etmiş, hiçbir mâzereti olmadığı halde gitmeyen kimselerin “Allah’a ve Resûlü’ne karşı gelmiş sayılacaklarını” belirtmiştir. Muhtelif vesilelerle müslümanların bir araya gelip kaynaşmasını özlem eden Sevgili Peygamberimiz, velîme denilen nikah yemeklerine öbür bir siklet vermiş ve “Biriniz nikah yemeğine gösteri edildiği vakit mutlaka gitsin” (Buhârî, Nikâh 71) buyurmuştur. Onun bu konudaki titizliğini haberdar olan ve yaptığı her işi tıpkı yapmaya gayret bildiren sahâbîsi ve kayın biraderi Abdullah İbni Ömer, nikah yemeklerine ve öteki dâvetlere oruçlu olduğu zamanlarda bile mutlaka gitmiştir. (Buhârî, Nikâh 74)

Bir kimse keffâret orucu gibi farz ya da vâcip bir oruç tutuyorsa, onu kesinlikle bozmayacak, davete katılacak ve yemek veren kimseye dua edecektir. Tuttuğu oruç nâfile bir oruç ise, orucunu bozup bozmamak iyice kendisine kalmıştır. Gittiği yerin havasına uyarak orucunu bozup ikram edilen yemeği yemesi, bozduğu orucun yerine daha sonra bir oruç tutması uygundur. Hatta orucunu bozmadığı takdirde ağırlama sahibi gücenecekse, orucunu bozup yemeği yemesi daha münasip olur. sonradan oruç yetişmek kendisine baskı gelen kimselerin, davete gitmekle beraber oruçlu olduğunu söyleyerek bir kenarda oturması ve yemek yemek sahibine uğurlu ve kutsal olsun diye dua etmesi de muhtemel görülmüştür.

Oruç tutmayanlar ise, canları çekmese veya mideleri müsâit olmasa bile, birkaç lokma yiyerek ziyafet sahibini memnun etmelidirler.

Hadisten Öğrendiklerimiz

Yemeğe ağırlama edilen kimse, oruçlu bile olsa mutlaka davete katılmalıdır. Tuttuğu oruç bozulmaması gereken farz bir oruçsa, yemekte bulunmalı ve yemek yemek sahibine hayır dua etmelidir. Nâfile oruç tutuyorsa, duruma kadar hareket etmelidir; yemediği takdirde gösteri sahibi gücenecekse, orucunu bozmalı, yerine sonradan bir oruç tutmalıdır.

Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/biriniz-yemege-davet-edildigi-zaman-gitsin-sayet-orucluysa-yemek-sahibine-dua-etsin-oruclu-degilse-yesin-hadisi.html